Kamuoyunun merakla beklediği Demokratikleşme paketi, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı.

Demokratikleşme paketinin 11 yıllık uzun soluklu sürecin sadece bir safhası olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bu bir son değildir bir nihayet değildir bir son nokta asla değildir. Türkiye geri döndürülemez biçimde ilerlemektedir. Bu paket ilerleyişin tarihi aşamasıdır.Nasıl ki yaptığımız reformalrı son nokta olarak görmediysek bunu da bir son nokta olarak görmüyoruz." dedi.

İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

Birazdan Türkiye ve dünyaya ilan edeceğimiz demokratikleşme paketinin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Bu paketin oluşumuna katkı sağlayan herkese şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Paket elbette 11 yıllık uzun soluklu sürecin sadece bir safhasıdır.

Bugün ülkemiz milletimiz açısından çok önemli bir aşamaya geçiyor. Türkiye'yi daha da büyütmek için önemli adımları atıyoruz.

Bu paket ilk değildir. 1950'de başlayan demokratikleşme tarihimiz süresincede nice adımlar atılmıştır. 11 yıllık süreç içinde çok önemli reformalar gerçekleştirdik. Bu paket son 11 yıllıık sürecin tabi sonucudur. Bu paket son değildir.Paket Türkiye'yi ağırlıklarından kurtaracak paket değildir ancak bu hedef doğrultusunda önemli aşamadır. Önemli eşik noktasıdır. Nasıl ki yaptığımız reformalrı son nokta olarak görmediysek bunu da bir son nokta olarak görmüyoruz.

Gönül isterdi ki 11 yıl önce bir tek paketle tüm kısıtlamalara son verelim, bütün özgürlüklerin önünü açalım. Türkiye siyasetinin buna müsait olmadığını aziz milletim gördü. Çözüm, demokrasi, hak ve özgürlükler kavramlarını dillerinden düşürmeyen siyasetçilerin bu değişim karşısında nasıl bir direnç oluşturduklarını milletim gördü. Çözümsüzlüğün siyaset tarzına dönüştüğü bir ortamda reform yapmak son derece zordur. 11 yıl boyunca buna rağmen reformlar yaptık. Sadece siyaset değil, sivil toplumdaki medyaya bütün dirençlere rağmen reform süreçlerine sahip çıktık.

"BU SON DEĞİLDİR"

Tahriklere, provokasyonlara rağmen yolumuzdan geri adım atmadık. Demorasiye yönelik her türlü saldırıya rağmen taviz vermedik. Reformlar baskıcı odakları rahatsız eder. İleri demokrasiye doğru attığımız adım yasakçı zihniyetleri tedirgin eder. Biz milletimizi sevindirecek ne varsa onu yapmaya devam edeceğiz. Bu bir son değildir bir nihayet değildir bir son nokta asla değildir. Türkiye geri döndürülemez biçimde ilerlemektedir. Bu paket ilerleyişin tarihi aşamasıdır. Hak ve özgürlük talepleri olacaktır, tartışmalar yaşanacaktır.

Şiddet gösterisi meşru demokratik hak talebinin yerini tutamaz. Yumruklar sıkılıysa tokalaşma mümkün değildir. Fikirler yerine silahlar konuşuyorsa orada çözüm olmaz. 11 yıl boyunca siyaseti, siyasetin zeminini güçlendirmek için gayret sarfettik. Toplumsal kabul, destek her türlü demokratik adımdım enerji kaynağını oluşturur. Biz demokratikleşmeyi halkımızla içinde gerçekleştirmenin gayreti içindeyiz. Artık Türkiye'de kimlik dayatan vatandaşlarının kökeniyle inancıyla dünya görüşüyle uğraşan devlet yoktur. Artık vatandaşlarının çığlığına kulak tıkayan ihtiyaçlarını inkar eden devlet anlayışı yoktur. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Türkiye'de devlet bu anlayışa dönmüştür. Türkiye'de insanı ile varolan tüm vatandaşlarına karşı aynı duran devlet anlayışı vardır. Milletinize hizmetkar aşkıyla yola çıkmış iktidar vardır. Türkiye'de söz yetki ve karar artık milletindir. Son 11 yılda yukarıdan dayatmacı anlayış tarihe karışmıştır.

Saati durdurulsa da Türkiye'de millet zamanın ruhunu kavramayı başarmıştır. Milletimiz her yeniliğe açık olmuş yeniliklere ayak uydurmuştur.

11 yıl boyunca attığımız adımda söylenenler yine söylenecek. Türkiye bölünüyor, parçalanıyor iddiasını dile getirdiler bunları bugün de söylecekler. 11 yıl boyunca milleti korkuttular. Değişimden çekindiler, korktular. Yine değişimin karşısında duvar olacaklar. Muhalefet dilini, üslubunu değiştirmek millete ayak uydurmak değişen Türkiye vizyonuna göre hareket etmek zorundadır. İstiklala Marşımızın ilk kelimesi 'korkma'diyor. Korkarlar bir milim bile ilerleyemezler. Siyasetini korku üzerine kuranlar ileriye gidemezler. Türkiye'nin muhalefet diye bir sorunu vardır. Kendi hatasını görmeyen muhalefetin milleti suçlar haline geldiğini görüyoıruz. Muhalefetin korkutma üslubunu değiştirmesi gerekiyor. Yeni Türkiye'ye yakışır muhalefet Türkiye'nin hakkıdır. Bu ihtiyaç haline gelmiştir. Paketten insanoğluna ölümsüzlük iksiri bekleyenler irrosyonel bekleyişin içindedirler. Hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Sadece bizi taşa tutanlar bundan sonra yapılanları küçük göstermeye devam edeceklerdir. 11 yıldır yaptığımız reforma destek olmayan zihniyetin bugünkü reformları alkışlamasını beklemiyoruz. Bu paket acıların tedavisi ve ölümlerin son bulması akan gözyaşlarının dinlemesi noktasında adımdır. Bu paket kapın aralamaktadır.  Bu aşamadır. Büyük Türkiye istikametinde aşamadır. Bu paket dayatmanın eseri değildir. Bu paket pazarlığın eseri değildir.Milletimiz için hayırlı olan neyse biz ona kulak verdik. Paketin gizlendiği eleştirisi son derrece temelsizdir. Pakette yer alan sorunlar cumhuriyet tarihimiz boyunca var olan sorunlardır.

Bir işi başarrralım gibi dert yok. Her çözüm girişimini sabote eden muhalefetle yeni anayasa da mümkün olamaz. Bundan 1 yıl önce 30 Eylül gününde partimizin kongremizi gerçekleştirdik. 10 yıllık vizyon olmasına rağmen 1 yıl içinde 63 maddenin önemli maddelerini yerine getirdik. Pakette milletimizden gizlenen, referanslar anlamında yeni bir şey yoktur. Her madde seçimlerde milletimizden teyit almıştır. Siyasi görüşler, mezhepler,yaşam tarzları farklı olabilir ortak olan bir şey var aynı geminin içerisindeyiz. Dışlamadan ayırt etmeden ötelemeden geleceği inşa edeceğiz. Bir ve beraber yaşadığımız bu topraklarda ebediyen bir ve beraber olacağız. Silahı, şiddeti, vandallığı elimizin tersiyle iteceğiz. Sorunlarımızı konuşacağız. Olamaz denilenler olur hale geldi. Önyargısız biçimde ele alındığında bu paketin on yıllık sorunlara çözüm ürettiği kardeşliğimizi güçlendirdiği görülecektir. Pakette bazı maddeler Yasal ve idari düzenleme gerektirecek.

İŞTE O PAKETİN İÇERİĞİ;

Seçim sistemi değiştirmek içim adım atıyor. Seçim sistemini tartışmaya açıyoruz. 12 Eylül müdahalesinin ardından her zaman eleştiri konusu olmuştur seçim sistemi. Mevcut seçim sistemi yüzde 10 barajı Ak Parti'nin getirdiği sistem değildir. Biz 2002 seçimlerine girerken bu sistem uygulanıyordu. Yeni seçim sisteminin nasıl olması gerektiği konusunda tek seçenek sunmuyoruz. Mevcut sistem yüzde 10 barajı ile devam edebiliriz. Barajı yüzde 5' çekip 5'li gruplarla daraltılmış bölge seçim sistemini getirebiliriz. Ülke barajını tamamen kaldırarak dar bölge seçim sisteminin getirebiliriz.

Siyasi partilere devlet yardımını genişletiyoruz. Devlet yardımı için yüzde 7 olan yardımı yüzde 3'e çekiyoruz. Yüzden 3'i artan oranlardan devalet yardımı yapılacaktır.

Siyasi partilerin teşkilatlanmasına kolaylık getiriyoruz. Beldelerde teşkilat kurma zorunluluğunu kaldırıyoruz.

Partilere eş genel başkanı sistemini uyguluma alanını getiriyoruz.

Siyasi partilşer kanununun 11 maddesinde yapacağımız değişiklikle siyasi p0artilere üye olmayı kısıtlayan maddeleri değiştiriyoruz. Oy verme hakkı olan herkesin üye olma hakkının önünü açıyoruz.

Farklı dil ve lehçelerde siyasi propanagnda imkanını getiriyoruz.

Ön seçimlerde farklı dil ve lehçelerde propaganda imkanını getiriyoruz.

Kişinin dili, ırkı, milliyeti, cinsiyeti, felsefi inancı ile suç işlenirse cezayı arttırıyoruz. Bu suçun cezasını 1 yıldan 3 yıla kadar arttırıyoruz. Kimse ayrımcılığa maruz kalmayacak.

Yaşam tarzına aygıyı güvence altına alıyoruz. Dini inancının gereğinin yerine getirilmesinin engellenmesini ceza kapsamına alıyoruz. Cebir tehdit kullanarak kimsenin inanç düşünceden kaynaklanan yaşam tarızna müdahaleye 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası getiriyoruz.

Klavyelere özgürlük getiriyoruz. Toplantı ve yürüyüş saatlerini uzatıyoruz. Açık alanlarda güneş batana kadar kapalı alanlarda saat 24'e kadar yapılacabilecek.

Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açıyoruz. Dünya örneklerini inceledik. Ülkemizde Türkçe dışındaki dillerde eğitim ve öğretim konusu düzenlenmiştir. arklı dil ve lehçelerde özel eğitim kurumu açılabilecek.


Köy isimlerinin değiştirilmesinin önündeki yasal engeli kaldırıyoruz. Köylerin 1980'lere kadar kullandıkları taarihi isimlerini yeni,den almalarını sağlıyoruz. İl ve ilçe isimlerinin de değiştirilmesi için yasal düzenleme gerekiyor.

Nevşehir Üniversitesi'nin ismi Hacı Bektaş Üniversitesi olarak değişecek.


Kişisel verilen korunmasına yasal güvence getiriyoruz. Kişisel verilere anayasal güvence getirmiştir.Kişilerin özel bilgileri ilgisiz kişiler tyarafından kullanılmayacak.

Yardım toplamadaki kısıtlamaları kaldırıyoruz. Vatandaşımız yardımlarını istediği yere verebilecek. Bu maddeler yasal düzenleme gerektiriyor.

İkinci kısım da idari düzenleme gerektiriyor.

Kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirerek kamu kurumlarında başörtüsü yasağını kaldırıyoruz. KAdın ve erkeler için kısıtlayıcı hükümler kaldırılıyor. Kadın çalışanların giyimleri üzeirndeki ayrımcı ihlalleri kaldırıyoruz. TSK mensuplarını, emniyet mensuplarını, hakim ve savcıları ayrı tutuyoruz.

İlköğretim kurumlarındaki 'andımı 'uygulamasını kaldırıyoruz.İlkokullarda bu uygulamaya son veriyoruz.

Mor Gabriel manastırı vakfa iade ediliyor. Cumhuriyet tarihimiz boyunca en büyük hassasiyeti hükümetimiz gösterdi. Bu kapsamda 250'den fazla iade yaptık.

Roman enstütüsü kuracağız. İlgili bakanlık ve kurumlarımız çalışmalarını tamamlayacaklar. Barınma noktasında Roman vatandaşlarımız için TOKİ ile Roman konutları yapmaya başladık.

Bu süreci en kısa zamanda tamamlayacağız. Bu paketle birlikte Türkiye'nin kardeşliği güç kazanacak.