Kürtçe’nin Kirmanckî lehçesiyle müzik yapan Hollandalı Nadia Visser, Kurmançkî‘nin  kendisini çok etlkileyen bir dil olduğunu belirterek, bu nedenle eserlerini Kirmanckî olarak icra ettiğini söyledi. Visser, daha iyi eserler için Kurmançkîsini geliştirip, bu lehçeyle dil eğitimi de vermeyi hedefliyor. 

Kürt halkının bulunduğu her alanda verdiği anadil mücadelesi, sadece Kürtlerin değil, diğer halkların da ilgisini çekiyor. Zengin kelime haznesi ve köklü bir geçmişe sahip Kürt dili sanatçılar için de çekim merkezi. Son yıllarda eserlerini Kürtçe’nin lehçesiyle besteleyen müzik sanatçılarının sayısı artıyor. Hollandalı Nadia Visser de Kürtçe’nin Kirmancki (Dimilkî) lehçesine gönül veren sanatçılardan. Üç yıl önce “Music Generations” adlı müzik projesiyle Dersim’e giden sanatçı Visser, burada Kürt müziğiyle tanıştı ve Kirmanckî lehçesiyle müzik yapmaya karar verdi. Kürt müziğinden oldukça etkilenen sanatçı, Kürt halkının anadili üzerinde uygulanan yasak ve buna karşı verilen mücadeleden de ilk olarak burada öğrendi. 

‘Anadilde ifade özgürlüğü’

Kendisi için yabancı olan bir dilde müzik yapmanın ilk etapta zorlukları olsa da Nadia Visser, pes etmiyor ve çalışmasını ısrarla sürdürüyor. Sanatçı, bu süreçleri şöyle anlatıyor: “İlk başta dili bilmediğim için parçaları ezberleyip okuyordum. 2014 yılında da Gule Mayêra ile tanıştım. Birlikte bir çok yerde sahne aldık. Konserlerden birinde ‘özgürlük’ hakkında düşüncelerimizi dile getirmemiz gerekiyordu. Gulê Mayêra, ‘Özgürlük, kendini anadilinde ifade edebilmektir’ dedi. O an benim için inanılmaz bir önem taşıyordu. Çünkü bir Hollanda’lı olarak anadilimde kendimi ifade edememe sorununu hiç yaşamamıştım. Benim için bu sıradan bir durumdu ve daha sonra bunun Kürt halkı için  doğalında gelişemediğini, bir mücadele gerektirdiğini fark ettim. Aynı hafta içerisinde Rap konserinde sahne aldık. Orada Almanca rap söyleyen fakat Almanca bilmeyen bir gençle tanıştık. O an, konuşamadığımız bir dilde şarkı söylemenin saçma olduğunu düşündüm ve bir yıl Kirmanckî öğrenmeye karar verdim. Hala da arkadaşlarımla Kirmanckî konuşarak öğrenmeye devam ediyorum.” 

Müzik acılı tarihin bir parçası 

Kürtçe müziği ve Kirmanckî lehçesinin duygu yüklü olduğunu ve bundan oldukça etkilendiğini ifade eden Visser, bunu Kürt halkının maruz kaldığı acılı geçmişe bağlıyor. Şiddet ve acılarla örülen tarihin bir halkın sanata ve müziğine de doğrudan yansıyacağına dikkat çeken sanatçı, son yıllarda icra edilen müzikte bu yönün eksik olduğunu vurguluyor: “Yaşanan zorluklardan oluşan duygu dolu parçalar biz Avrupa’lılar için çok yabancı. Bizim kültürümüzden oluşan bir müziğin bizler üzerinde sadece tıbbi bir etkisi var. Sözlerinde de hiçbir mesaj yok. Dolayısıyla duygu yönü eksik ve kulağa çok boş geliyor.” 

Kirmanckî için mücadele edecek

Visser, duygularına ses olan Kurmanckî lehçesinin yok olmak tehlikesiyle karşı karşıya olması nedeniyle üzüntülü ve Kürtçe dili ve müziğinin yaşaması için mücadele etmeye hazır. Bunun için Kurmanckîsini geliştirip öğrenmek isteyenlere ders vermeyi de hedeflediğini belirten Nadia Visser, kararını şöyle ifade ediyor: “Kirmanckî beni çok etkileyen ve duygulandıran bir dil. Özellikle hikayesi ve yöresi beni büyüledi. Bu denli muazzam bir dilin yok olmaması için mücadele etmek isterim. Kirmanckî ile tanıştıktan sonra hiç hissetmediğim duygulara ulaştım ve benim hayatımda özel bir yeri var. Kendimi geliştirmeme şekil veriyor. Hiçbir şey beni Kirmanckî‘den ayıramaz.”

Kürt gençleri anadillerini öğrenmeli 

Kirmanckî yayınlanan ‘Perloda Ma’ dergisinin Hollanda temsilcisi olan Nadine Visser, derginin okunabilinmesi için Kirmanckî’nin bilinmesinin önemine dikkat çekiyor. En büyük temennisi için Kürt gençlerinin anadillerini öğrenerek bunu yaşatması olan Visser, şu çağrıyı yapıyor: “Umarım Kürt gençleri Kürtçe dilinin lehçelerinin ne kadar zengin ve güzel olduğunu fark ederek, öğrenmeye başlarlar. Umarım, benim çabam onları motive eder ve dilleri için mücadele ederler.”

Gulê Mayêra ile bir albüme başlayan Visser, Pêro Piya müzik grubu ile sahne alıyor. Visser, grubun Dersîmli gençlerinden oluştuğunu vurguluyor.

Nadia Visser kimdir?

5 Ekim 1996 Hollanda doğumlu Visser, 8 yaşında oyunculuğa başladı ve birkaç yıl sonra koroya katıldı. Öğretmenlerinin sesini geliştirmesini istemesi üzerine şan derslerine başladı. 

Şu an bir üniversitede Turizm bölümü öğrencisi olan Visser, haftasonuları da müzik ile uğraşıyor.

DİLAN BİÇER/İBRAHİM BULAK

YENİ ÖZGÜR POLİTİKA