Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) maaş almak için kocasından anlaşmalı (muvaazalı) boşanıp aynı evde oturan dul kadınlarla ilgili polis ve jandarmaya "karı-koca gibi yaşadıklarını kanıt toplayıp ispat et" görevi veren Dava dosyasına göre, Mengen'de oturan G.A. 2008'de eşinden boşandı ve kendisine babasından SGK maaşı bağlandı. SGK, G.A.'nın maaş için anlaşmalı boşandığı ihbarı üzerine araştırma başlattı. SGK kontrol memuru, G.A.'nın adresinde yaptığı inceleme sonrasında, maaş kesmeye dayanak olan şu raporu verdi:

"Soruşturmaya konu eşlerin resmi nikahları olmadığı halde birlikte yaşadığı, bunu yasa karşısında gizlemek için farklı adresler beyan ettikleri, bu adreslerin yine aile fertlerina ait olduğu çevre soruşturması ile saptanmış, bilgi ve istihbarat alınmasına rağmen imzalı tanık bulunmasında çekilen zorluk da dikkate alınarak, çiftin birlikte yaşadığı değerlendirilmiştir."

YARGITAY BOZDU

SGK, bu rapor üzerine G.A.'nın maaşını kesti ve 2 bin 70 liralık maaş ödemesini de borç çıkarıp geri istedi. G.A. bunun üzerine Mengen'de dava açtı. Mengen Asliye Hukuk Mahkemesi, 3 Şubat 2011 tarihli kararıyla, SGK'nın yaptığı soruşturmayı aylık kesmeye yeterli bulmadı ve G.A.'ya yeniden maaş bağlamasına hükmetti. SGK'nın temyizi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, maaş kesme için, boşanan eşlerin karı-koca gibi birlikte aynı evde yaşadıklarının polis-jadarmanın resmi kayıtları, mahalle muhtarlarının tanıklığı ile delillendirip, somut olgularla ortaya konması gerektiğini anımsattı. Daire, kolluğun yanısıra, SGK kontrol memurunun da çevrede istihbarat yapmakla yetinmeyip somut deliller ve imzalı tanık beyanlarıyla, boşanan çiftin aynı evde karı-koca olarak birlikteliklerini sürdürdüklerini ispatlamalarını istedi.