Türk Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan'ın "açık talimatı"yla Kürdistan kentlerinde terör estiren devlet güçleri, vahşette sınır tanımıyor.

Şırnak merkezde son bir haftadır polis ablukası ve saldırılar devam ediyor. Yeşilyurt, Gazipaşa, Dicle, Yeni Bahçelievler ve Vakıf mahallelerini zırhlı araçlardan polis ve özel hareket timleri mahallelere rastgele ateş açarken, kent üzerinde heronlar dolaşıyor. Kentte 1-2 Ekim tarihinde Yeşilyurt Mahallesi'ne saldırarak 2 sivili katleden devlet güçleri vahşetini Dicle Mahallesi'ne taşıdı. 2 Ekim gecesi özel harekat timlerinin açtığı ateş sonucu 24 yaşındaki Hacı Lokman Birlik katledildi. 

 

İnfaz ve işkence

Birlik'in HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik'in kayınbiraderi olduğu öğrenilirken, görgü tanıkları açılan ateş sonucu yaralanan Birlik'in olay yerine gelen özel harekatçılar tarafından infaz edildiğini anlattı. Birlik'i katleden polislerin kafasına basarak fotoğraf çektirdikleri de kaydedildi. Vahşet bununla da sınırlı kalmadı. Kürt gencinin cansız bedeni Akrep tipi zırhlı aracın arkasına bağlanarak Bayındırlık binası önüne kadar sürüklendi. DİHA, vahşetin fotoğrafını "İnsanlık sürükleniyor" başlığıyla servis etti. 

 

Sedye getirene de gözaltı

Birlik'in cenazesini taşıyan hastane çalışanları da devlet saldırısından nasibini aldı. Cenazenin kaldırıldığı Şırnak Devlet Hastanesi'nde, cenazenin taşınması için sedye getiren sağlıkçı Menal Geçer özel harekatçıların saldırısına uğradı. Darp edilen Geçer, daha sonra gözaltına alınarak Şırnak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. 

 

On binler uğurladı

Hacı Lokman Birlik, Cumartesi günü Şırnak'ta düzenlenen kitlesel bir törenle toprağa verildi. Otopsi işlemlerinin ardından Şırnak Devlet Hastanesi'nden yüzlerce araçlık konvoy eşliğinde Dicle Mahallesi camisine getirilen cenazeyi dini vecibeler ardından omuzlara alan on binler şehir mezarlığına doğru yürüyüşe geçti.

 

Zılgıtlar dinmedi

 Beyaz tülbentleri ile törene katılan binlerce kadının zılgıtları ve sloganlar eşliğinde yapılan yürüyüşte Birlik'in posterleri taşındı. Kent esnafı da kepenk kapatarak yürüyüşe katıldı. Şırnak Şehitliği'ndeki törende konuşan HDP  Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Botan gençliğinin işgal ve imhaya karşı direndiğini ifade ederek, DBP İl yöneticisi Hurşit Külter, Kürt halkı için direnmekten başka bir natifin olmadığına işaret etti. 

 

Boyun eğmeyeceğiz

Aile adına konuşan Birlik'in ağabeyi Mehmet Birlik ise "Bedel ödemekten kaçınmayacağız" dedi. "Saldırıların boyutu ne olursa olsun asla boyun eğmeyeceğiz" diyen Birlik, "Eğer onur yürüyüşüne eşlik edersek kahramanlarımıza sahip çıkmış oluruz. O yüzden tüm Botan halkının bu mücadeledeki yerini daha örgütlü almaya davet ediyorum. Tüm Kürdistan halkının başı sağ olsun" diye konuştu. 

Konuşmalardan sonra Birlik'in cenazesi sloganlar eşliğinde toprağa verildi. 

 

Demirtaş: Unutmayacağız!

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da, Birlik'in cenazesinin yerlerde sürüklenmesinin basına yansıması ardından twitter hesabından "Bu fotoğrafa iyi bakın. Önceki gün Şırnak'ta çekildi. Kimse unutmasın, biz unutmayacağız çünkü" açıklamasında bulundu. 

 

 DİHA/ŞIRNAK 

 

 

Cenazeye bile yasak

 

Nusaybin'de 61 yaşındaki Ahmet Sönmez'i evinin kapısında eşofmanı ve çıplak ayaklarıyla tarayan Erdoğan'ın tetikçileri bununla da yetinmeyerek acılı ailenin evine baskın düzenledi. Ailenin tüm fertleri bir odaya kapatılarak gözaltına alındı. Sönmez'i katleden keskin nişancılar evin çatısına yerleştirildi. Katledilen Sönmez ve Turan'ın cenazeleri yasak sürdüğü için ilçede defnedilemedi. 

5 gündür sokağa çıkma yasağının devam ettiği, devlet güçlerinin tanklarla girdiği Mardin'in Nusaybin ilçesinde 2 sivili katledildi. Yeni Turan Mahallesi Aziz Sokak'ta 27 yaşındaki Şahin Turan polisler tarafından açılan ateşle vuruldu.

Fırat Mahallesi'nde (Koçeran) yaşayan 61 yaşındaki Ahmet Sönmez, evinin dış kapısının önünde kurşun yağmuruna tutuldu. Saldırı ardından Sönmez'in cenazesi dahi dışarı çıkarılamadı. Cenazeyi almak isteyen komşularına da zırhlı araçlardan anonslarla engel olundu. Vekillerin Emniyet'le yaptığı görüşmelerin ardından ambulansların ilçeye girişine izin verildi. Sönmez'in cenazesi beyaz bir bayrak sallanarak ambulansa taşınabildi. 

 

Yalan üretici Vali

Fotoğraflarla Ahmet Sönmez'in nasıl katledildiği belgelenmesine rağmen Mardin Valiliği, Sönmez'in patlayıcı parçaları neticesinde öldüğünü ileri sürdü. 

Saray'ın savaş medyasından Yeni Şafak ve Star gazetesi ise "örgüt öldürdü" yalanına sarıldı. Aynı kalemden çıkan cümlelerle servis edilen haberde, "Evine teröristleri sokmayınca katlettiler" başlığı atıldı.

 

Sönmez'in ailesine baskın

Sönmez'in katledilmesi yetmezmiş gibi özel harekatçılar, acılı aileleye baskın düzenledi. Sönmez'in babası Salih Sönmez ve kardeşi Rezzan Sönmez'in ikamet ettiği eve düzenlenen baskında baba ve oğlu yere yatırılarak darp edildi. Rezzan Sönmez'in darp nedeniyle beli kırıldı. 

 

Katiller eve yerleşti!

Baskından sonra ise ailenin 11 ferdi bir odaya kapatılarak gözaltında tutuldu; evin damına keskin nişancılar yerleştirildi. 

DİHA'nın ancak telefonla ulaşabildiği Ahmet Sönmez'in kardeşi Şahabettin Sönmez, Valilik açıklamasına ve Türk medyasının çarpıtma haberlerine tepki gösterdi. Sönmez, "Ağabeyim sokak başında bekleyen zırhı araçtan açılan ateş sonucu katledilmiştir. Ağabeyim evde yalnız yaşayan biriydi. Hayvanları olan kendi halinde biri. Kapıyı açıp dışarı bakmak istiyor. O sırada yüzlerce kurşun sıkılıyor. Valiliğin söylediği patlama olayı doğru değildir. Ağabeyimi zırhlı araçlardan keskin nişancılar katletti" dedi.

 

Oğlum bir emekçiydi

Katledilen Şahin Turan'ın babası Nezir Turan da oğlunun Mardin Valiliği'nce 'terörist' olarak ilan edilmesine tepki göstererek, "Oğlum kaynakçıydı, bir emekçiydi, sokak ortasında katlettiler. Polisler oğlumun cenazesine dahi gitmeme izin vermedi, göğsüme silah dayadılar ve tehdit ettiler" diye konuştu. 

 

Cenazeler Kızıltepe'ye gönderildi

Ahmet Sönmez ve Şahin Turan'ın cenazesleri, Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki otopsi işlemleri ardından Nusaybin'de sokağa çıkma yasağı devam ettiği için Kızıltepe'ye gönderildi. Kızıltepe Devlet Hastanesi morgunda bekletilecek olan cenazeler, yasak kalktıktan sonra Nusaybin'e gönderilerek toprağa verilecek. 

 

Heyete izin verilmedi

Sokağa çıkma yasağı 5. gününe girerken saldırılar dün de devam etti. Çok sayıda tank sevkıyatı yapılırken, mahallelere de top atışı yapıldı. Top atışları sonucunda aralarında 12 yaşındaki 2 çocuğun da bulunduğu 5 kişi yaralandı. Mardin ve Amed'den gelen ve aralarında HDP'li vekillerin, belediye eşbaşkanlarının bulunduğu yüzlerce kişi Nusaybin Bölge Trafik Denetleme Amirliği önünde durdurularak ilçeye girişlerine izin verilmedi. 

 

 MARDİN

 

 

 

 

Silvan çeteye direniyor

 

Kuzey Kürdistan'ın direniş merkezlerinden Amed'in Silvan ilçesinde devlet terörü sürüyor. 2 Ekim'den bu yana sokağa çıkma yasağının devam ettiği ilçede 3 sivil katledildi. Silvan halkını yalnız bırakmamak için Amed merkezi ve diğer ilçelerden gelen yüzlerce kişi ise Silvan'a alınmadı. Türk İçişleri Bakanı Selami Altınok, katliamları savunarak, "Arkadaşlarımız çok güzel işler çıkarıyor. Devletin otoritesine ve kamu düzenine karşı ne yapılıyorsa arkadaşlarımız onun karşılığını gerekli şekilde verecektir" diyebildi.

İlçede sokağa çıkma yasağı ardından 16 yaşındaki Vedat Akcanım ile ismi öğrenilemeyen 2 kişi yaşamını yitirdi. Konak Mahallesi'nde özel harekatçıların açtığı ateş sonucu yaralanan ve ismi öğrenilemeyen bir kişinin hastaneye gidişine izin verilmediği için kan kaybından dolayı yaşamını yitirdiği bildirildi. 

Akcanım'ın cenazesi ise "Sokağa çıkma yasağı sürüyor" denilerek ailesine teslim edilmedi. Cenaze, Amed'in Bağlar ilçesindeki Yeniköy Mezarlığı morgunda tutuluyor.

 

Marşlarla motive!

Tekel, Konak ve Mescit mahallelerine saldırılara öz savunma temelinde yanıt veren halkın direnişi karşısında özel harekatçılar mahallelere "Ey şanlı ordu-Ey şanlı asker" "Allah'u Ekber" sözlerini içeren eski Ordu Marşı eşliğinde; cami, taziye evi ve Kuran kursuna tekbir ve marşlarla saldırdı. 

İlçede devam eden saldırılar nedeniyle yaralılar, hamile kadınlar ve aralarında çocukların da bulunduğu hastalar hastanelere götürülemedi. 

Devlet terörüne karşı ilçe halkı ile dayanışma amacıyla Batman ve Amed kent merkezi ile ilçelerden yola çıkan yüzlerce kişi ise Silvan'a sokulmadı. 

Aralarında vekillerin de bulunduğu kitleye gerçek mermi ve gaz bombalarıyla saldıran özel harekatçılar, "Buradan gitmezseniz hepinizi gebertiriz" tehditleri savurdu. 

 

Bakana göre güzel işler!

İçişleri Bakanı Selami Altınok da katliam talimatının kendileri tarafından verildiğini doğruladı. Seçim güvenliği toplantısı için geldiği Antep'te basın mensuplarına konuşan Altınok, "Silvan'da çalışmalarımız devam ediyor. Arkadaşlarımız orada çok güzel işler yapıyor" dedi. Altınok, Erdoğan'ın "Gereği yapılır" sözünden de esinlenerek, "Devletin otoritesine ve kamu düzenine karşı ne yapılıyorsa arkadaşlarımız onun karşılığını gerekli şekilde verecektir. Gerek emniyet müdürlüğümüz, gerek jandarma komutanlığımız gerekse Türk Silahlı Kuvvetlerimiz bu mücadele kamu otoritesine karşı kim olursa olsun karşı geliyorsa, güvenlik güçleri gereğini yapıyor. Silvan'da da yapıyor, Nusaybin'de de yapıyor. Başka yerlerde olduğu takdirde orada da gereğini yapacağız" sözlerini sarfetti. 

 

 DİHA/AMED

 

 

 

 

Lice'ye yeniden saldırı ilanı 

 

Kürdistan'da devlet güçlerinin sivillere yönelik operasyonları öncesinde alınan sokağa çıkma yasağı kararı rutin bir uygulama halini aldı. Diyarbakır Valiliği, Amed'in Lice ilçesinde ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı getirdi. Valilik ilçeye bağlı 9 bölgede operasyon düzenleneceğini açıkladı. 

Valilikten yapılan yazılı açıklamada dün sabah 05.00'ten itibaren Konuklu, Yaprakköy, Ahmetbey, Yünlüce ve Gürbeyli, Hamzabey mahalleleri, Türbe Komları, Recep Komu ile Namber Tepe bölgelerine giriş çıkış yasaklandı. Açıklamada söz konusu bölgelere operasyon düzenleneceği de belirtildi. 

Lice'de geçtiğimiz hafta da iki gün boyunca sokağa çıkma yasağı uygulanmıştı. 



YENİ ÖZGÜR POLİTİKA