Tüm mobil platformlar içinde tabiî ki en stabil çalışanın İOS işletim sistemi olduğunu rahatça söyleyebiliriz. Aslında bunun en büyük sebebini geçtiğimiz günlerde yazdığım “Galaxy S4 Google Edition Kesinleşti” başlıklı yazımda açıkladım. Android telefon üreticileri genelde belli bir arayüz kullanıyor. Bu arayüzde telefonlarda fazla bellek kullandığı için sanki daha yavaş çalışmasına sebep oluyor gibi bir hava oluşturuyor. İOS cihazlarda böyle bir arayüz olmadığı için telefonlar daha stabil çalışması kaçınılmaz bir gerçek.
 
Apple yaptığı tanıtımda yeni İOS sürümünün sadeliğinden bahsetmiş ve bildirim ekranlarının saydamlığından bahsetmiş. Bu sistemin saydamlığı ayarlanabiliyor mu tam olarak bilemesem de; Android platformunda o anda izlediğiniz videonun bile saydamlığını ayarlayabilirken Apple’ ın bu özellik ile övünmesi Android kullanıcılarında hafif bir tebessüm oluşturmuyor değil.
 
Apple yaptığı yeni işletim sisteminde adına “kontrol merkezi” dediği ve bildirim çubuğunun tam tersi yönden yani aşağıdan yukarıya doğru çıkan bir kontrol paneli oluşturarak her şeyi daha ulaşılabilir kılmaya çalışıyor. Android 4.2.2 sürümünde tek parmakla bildirim çubuğunu aşağı çektiğimizde sadece bildirimleri görürken iki parmakla aynı anda bildirim çubuğunu aşağıya çektiğimizde özelleştirebildiğimiz ve istediğimiz kontrol panelini istediğimiz yere bile port edebileceğimiz bir kontrol paneli ile karşılaşabiliyoruz. Apple’ ın “kontrol merkezinin” ne kadar özelleştirilebilir olduğunu henüz görmedik ama istediğimiz ayar kısa yolunu istediğimiz yere özelleştiremezsek; Android kullanıcılarına “yine Amerika’ yı keşfettiler” deyimini kullandıracaklar gibi duruyor. Bildirim çubuğunun bir özelliğinden daha bahsediliyor ki bu da bildirim çubuğuna kilit açmadan da ulaşılabiliyor oluşu. Bunun bir özellik olduğunu ben gerçekten bilmiyordum!
 
Apple multi taksing ile aynı anda birden fazla uygulama çalıştıran. Bunlar arasında geçişler yapabilen ve bunu müthiş bir stabilite ile yapan en önemli teknoloji firmasıydı. İOS 6.X.X sürümlerinde uygulamalar arasında geçiş küçük ikonların aşağıda görünmesi ile yapılırken, İOS 7 ile birlikte yine söylemesi biraz taraf duruyor gibi görünse de resmen HTC One X’ in multi tasking uygulamasından “esinlenilmiş” izlenimi veriyor.
 
Apple, İOS 7 için fotoğraf albümlerinin tarihlere ve çekildiği lokasyona göre sınıflandırılabilir olduğunu belirtiyor ve yeni filtrelere tek hareketle ulaşılabileceğini gösteriyor. Bu özelliklere en büyük cevap sanırım HTC’ nin One modelinde kullandığı ve Zoe adını verdiği özelliği olacak. Samsung ise Galaxy S4 te Story Album özelliği sayesinde Apple’ ın tarih ve lokasyon özelliğine oldukça fark atıyor gibi görünüyor. Hele ki Galaxy S4’ ün sesli fotoğraf özelliği hiç denenmemiş bir teknoloji olması ile oldukça eğlenceli bir şekilde kullanılabiliyor.
 
Android ve hatta Windows Phone kullanıcıları bile birbirlerine NFC ile SBeam ile fotoğraf dosya paylaşabilirken, iPhone kullanıcıları yıllarca birbirlerine bluetooth ile bile dosya gönderemedi. Yeni İOS7’nin Air Drop özelliği ile iPhone kullanıcıları birbirlerine yeni bir platform kullanarak dosya aktarımı yapabilecek. Benim anlamadığım konuysa Air Drop hangi bağlantı noktasını kullanacak. Yeni sistem bluetooth teknolojisini kullanacaksa mesafeler uzadıkça bekleme süreleri uzayacağı için bunun pek eğlenceli olmayacağı aşikâr. Yok, hayır internet bağlantısı ile aynı Wi-Fi bağlantı noktasından paylaşım yapılacaksa burada da güvenlik sorunlarından bahsedilebilir. Rakip firmalarda NFC ile bir fotoğrafı 1 sn de birbirine dokundurarak gönderilebilen bir sistem varken, Air Drop ne kadar kullanışlı olacak bunu hep birlikte göreceğiz.
 
Apple’ ın Safari web browser’ ı hem PC lerde hemde mobil platformda en stabil çalışan web browser dersek kimseye haksızlık yapmış sayılmayız. Safari için tam ekran kullanım özelliği ve sekmelerin arasında artık daha görsel bir şekilde gezinmek mümkün diyen Apple, bu özelliklerin Android Gingerbread versiyonundan beri kullanıldığından umarım haberdardır. İşte burada Android işletim sisteminin açık kaynak kod yazılımına sahip olması Google’ ın en büyük avantajı. Bu özellikler kullanılan işletim sisteminde olmasa bile özelleştirilmiş Rom’ lar sayesinde Android kullanıcıları tüm bu özellikleri çok önceden kullanmış bulunuyor. Örneğin ben Note 2 telefonumda şu anda Nexus 4 için yazılmış Android 4.2.2 sürümünü kullanıyorum ve sadeleştirilmiş Android’ ten çok ama çok memnunum.
 
Apple’ ın sesli asistan özelliği Siri, iPhone 4S ile birlikte 2011 Ekim ayında tanıtılmış ve o dönemde “geleceğin teknolojisi” olarak lanse edilmişti. Siri tanıtıldığından beri her dile destek verememesi yüzünden popüler bir uygulama olarak genişleme fırsatı bulamadı. Ülkemiz gibi “lokasyon sorunu” yaşayan ülkelerde ise iPhone kullanıcılarının Siri hakkında en ufak bir kullanıcı deneyimi maalesef bulunmuyor. İOS 7 ile birlikte Siri artık erkek sesini de bünyesinde barındırıyor. Ülkemizde Siri’ nin kullanılmasıyla birlikte Laz Lehçeli Siri’ yi de iPhone’ lar da görmek mümkün olacaktır diye latife edebiliriz. Yeni Siri, artık bazı ayarları yerine getirebiliyor. Apple’ ın tanıtım videosunda Siri, “bluetooth aç” komutunu anlayarak görevi başarılı bir şekilde yerine getiriyor. Apple bu teknolojinin kullanımının genişlemesi istiyorsa; Siri’ yi açmak için menü tuşuna uzunca basmak yerine adını anlaması ve kullanıcının kendi ses tonunu tanıması gerekiyor. Yoksa telefonda fiziksel herhangi bir işlem yapıp, telefonu konuşma hizasına getirip telefona bir komut verene kadar zaten o işlemi en az 3 kez yerine getirmiş oluruz. Birde Siri’ nin ve Google Now’ ın sürekli internet bağlantısı istemesi de ayrı bir sorun. Bu teknolojiler evde Televizyonlarda, Fırınlarda, Buzdolaplarında falan işe yarayacak bir teknoloji olsa da akıllı telefonlarda kullanımı genişlemeyen birer uygulama olarak kalıp, yakın gelecekte de telefonlardan çıkarılacak özellikler arasında yerini alacaktır.
 
Sonuç olarak İOS 7 için benim söyleyebileceğim tek bir şey var. “Aklın yolu bir”. Apple, Google ın Android işletim sisteminin kişiselleştirilebilir özeliklerini kullanmaya başlıyor. Apple’ ın İOS 6 ile Android işletim sisteminde bulunan bildirim çubuğunu klonlamasından sonra Android’ in en sevilen özelliklerini yeni işletim sistemine port ederek müthiş bir kullanıcı deneyimini biz teknoloji severlere sunuyor. Son olarak şunu söylemeliyim ki;
 
Seni çok Özlüyoruz Steve Jobs….