İsveç Sosyal Demokrat Parti’nin Türkiye kökenli milletvekili Serkan Köse, geçtiğimiz hafta Stockholm’ün Fittja bölgesinde bulunan Botkyrka Türk Kültür Derneği’ne yönelik gerçekleştirilen bombalı saldırıyı Haberisveç’e değerlendirdi.

“Fittja’da son bir haftadır talihsiz olaylar yaşanıyor. Bunun öncesi de var aslında. Bredäng’de Türk Derneği’ne yapılan bombalı saldırı ile başladı. Onun akabinde Anadolu Kürt Derneği’ne bombalı saldırı yapıldı. Sonra ise bir yürüyüş esnasında yaşanan talihsiz olay; derneğe taş atma ve bir vatandaşımızın silahlı saldırıya uğraması… Halen hayati tehlikesi var. Ve en son olarak Fittja’daki Türk Derneği’ne yapılan büyük bir bombalı saldırı.

Bütün bunları bir araya getirdiğimizde bu bölgede 30 senedir huzur içerisinde, yan yana yaşayan, Türkiye’de de aynı bölgenin insanları olan bu vatandaşlarımızı birbirlerine düşürmeye çalışan her kimse, bunları protesto etmek için Türk ve Kürt dernekleri bir araya gelip, yan yana bir duruş sergilemek istediler. Beni de aradılar. Ben gece 12’de Filistin’den gelmiştim. Bir haftadan uzun bir süredir oradaydım. Oradaki çatışmalar ve sorunlarla ilgilenirken buradaki haberleri aldık. ‘Hiç bir yerde huzur yok’ dedim.

Sabah geçmiş olsun ziyaretine gittim. Botkyrka Belediye Başkanı ile beraber gittik. Türk Kültür Derneği yetkilisi İsmail Zengin ile birlikte fikirlerimizi söyledik. Yaşananları kabul edemeyeceğimizi, bunlara karşı insanımızın ortak hareket etmesi gerektiğini vurguladık ve sağduyuya, sükûnete çağırdık. Daha sonra aralarında 100 metre olan Kürt Derneği’ni Türk Derneği’nden arkadaşlarla birlikte ziyaret ettik. Yani bir birlik ve beraberlik mesajı verdik.

Ben kendim 10 yıldan uzun bir süredir bu bölgede yaşıyorum. Aynı bölgenin insanlarıyız. Kululu, Celepli, Tavşançalılı… Kürt’tür, Türk’tür beraber yaşadık, beraber büyüdük ve beraber büyüyeceğiz; bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Mesajımız net! Burada yaşayan halklar arasına nifak sokulmasına izin vermeyiz. Toplantının amacı buydu. Hiç bir kuvvetin burada ve Türkiye’de senelerdir yan yana yaşayan, komşu olan halkın arasına nifak sokamayacağını söyledik.

Bayağı bir kalabalık vardı. Bu bir araya gelme umut ederim, başka ülkelerde ve Türkiye’de yaşayan bu iki halk için de örnek teşkil eder. O coğrafyamızda son dönemde üzücü olaylar yaşanıyor. Maalesef, her gün onlarca insan genç katlediliyor. Yazıktır, günahtır. İnsanların bir araya gelip buna dur demesi gerekiyor.

Geçmişte de burada zaman zaman iki halkı bir birbirlerine düşürmeye çalıştılar ama başaramadılar. Bombalı eylem, ya da bir insana yönelik suikast girişimi ilk defa yapılıyor. Ölüme götürecek bir eylem yapılıyor. Bu tehlikeli. Ben iki dernekteki herkesi tanıyorum. Onlar da beni tanıyor. Yapılanın kabul edilir bir tarafı olmadığını anlattım. Provokasyonlara gelmeyelim. Dik duralım. Bu açıdan iyi bir duruş oldu.

Öte taraftan, Türkiye’deki sorunları buraya taşıyarak, kendi içimizdeki sorunları büyütürüz. Ayrıca burada İsveçli ırkçılar var. Siyasi olarak da sonuçlar getirebilir. Gelecek sonuçları da kimse beğenmeyecektir. Irkçıların istediği malzemeler bunlar. Yabancılar birbirlerine girdi, diyecekler. Biz Türkiye’deki, Ortadoğu’daki sorunları bu ülkeye getirirsek bunun altından hiç birimiz kalkamayız. Kendi hayatımızı burada zorlaştırmış oluruz.

Bu ülkede düşünce ve yürüyüş özgürlüğü var. Herkes yürüyüş yapabilir ama bu yürüyüşler vandalizme dönüşmemeli. Camlar kırılmamalı. Başkasının mal ve canına sebep olmamalı. Bu düşünce özgürlüğü olmaz.” Haberisveç