Adem ÖZGÜR

BasHaber / Ankara Asırlar önce Kürdistan’dan kopartılarak Orta Anadolu’nun verimsiz topraklarına sürgün edilen Kürdler, yaşadıkları yerlerde ciddi bir koloni haline gelerek; tüm asimilasyon politikalarına direnmeyi başardı. Halen dilini, kültürü ve örf ile adetlerini sürdüren Orta Anadolu Kürdleri, yakın zamanda Ankara’da bir dernek kurarak bu dernekte kültürel faaliyetlerini sürdürüyor.

Geçtiğimiz aylarda Ankara’da kurulan Orta Anadolu Kürdleri Kültür, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Komkurd-an), etkinliklerine bir yenisini ekleyerek dernek binasında Newroz’u kutladı. Ankara’daki Kürd şahsiyetlerin de ilgi gösterdiği Newroz programında konuşmalar yapıldı ve şiirler okundu. Moderatörlüğünü Mem Xelikan’ın yaptığı Newroz etkinliğinde dernek başkanı Levent Kanat, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Eşbaşkanı İbrahim Binici, dernek yöneticilerinden Rifat İlhan ve Hasan Tuzcu söz aldı.

Mem Xelikan: Newroz umut ve özgürlüktür

Açılış konuşmasını yapan yazar ve şair Mem Xelikan, “Newroz direniş, başkaldırıştır. Newroz, tüm Kürdistan Ortadoğu ve özgürlüğün bayramıdır” dedi. Her Newroz’un Kürdler için umut ve özgürlük olduğunun altını çizen Mem Xelikan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürdistan viran ediliyor, aylardır Kürdistan’da baskı politikası sürdürülüyor. Kürdlere yönelik bu saldırılara karşı dünya ve insanlık sessiz kalmış durumdadır.” Konuşmasının arasında şiir okuyan ve Orta Anadolu Kürdleri için Newroz’un önemine dikkat çeken Xelikan, sözü Levent Kanat’a bıraktı. Kürdistan’da yaşanan acılara dikkat çeken Kanat, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün kutlu bir gün için bir araya geldik. Bu kutlu gün Newroz’dur. Maalesef kirli günlerden geçiyoruz. Onlarca insanımız katledildi, sürgün edildi. Yas içindeyiz; bu yüzden bu etkinliğimiz konuşmalar ve şiirlerle sürdürülecek.”

Binici: Kürd mücadelesi yükselecektir

Komkurd-an’ın Newroz etkinliğinde söz alan İbrahim Binici de Kürdistan’da yaşanan kaos ortamına değinerek, şunları söyledi: “1992 yılında Urfa’daydık, sayımız çok azdı, ama geleceğe umutla bakıyorduk. Bugün görüyoruz ki Newroz sadece Van’da, Diyarbakır’da ve Urfa’da değil, Kürdistan’ın Türkiye’nin her yerinde kutlanıyor. Halkımız umutlu olsun, Kürd halkının mücadelesi ne kadar baskı ve zulüm altında olsa da gün be gün yükselecektir.” Hiçbir zaman ölümleri kabul etmediklerini belirten Binici, Cizre’de bedeni günlerce yerde bırakılan Taybet Ana’yı hatırlatarak, “Cizre’de Taybet Ana’nın cansız bedenini günlerce yerde bıraktılar. Arkadaşlarımızı sokaklarda şehit ettiler, kimisini arabaların arkasında sürüklediler. Yine de diyoruz ki Kürd halkı savaş istemiyor” dedi ve bu ülkenin 100 yıldır Kürd’e ölümü reva gördüğünü söyledi.

İlhan: Mezopotamya ve Zagros ayrıcalıklıdır

Öte yandan Newroz’un tarihsel süreci ile ilgili Kürdçe ve Türkçe konuşmalar yapıldı. Kürdçe konuşmayı yapan Rifat İlhan, konuşmasına Dr. Cemşid Bender’le başladı. Kürdlerin Anadolu’nun en eski halkı olduğunu ifade eden İlhan, “Kürdler, bu yörelere dışarıdan gelmiş bir topluluk değildir. Dünya yuvarlağının her köşesinde halklar yaşadı, ama Mezopotamya’nın, Zagros’un bir ayrıcalığı vardır. Yazının keşfedildiği yer burasıdır, atın ilk ehlileştirildiği yerdir burası, ilk tekerleğin döndüğü, gözyüzüne ilkel teleskopun doğrulduğu, ilk destanın söylendiği, ilk şiirin yazıldığı, Tanrı ve Tanrıçaların beğenip seçik ilk ayaklarını bastıkları, aile hayatına karışıp çoluk çocuk sahibi oldukları yerdir. Dahası aritmetik, tıp, ticaret, dış ilişkiler vb. bugün yaşadığımız beşeri ilişkilerin ilk yurdu Zagros’tur” dedi.

“Newroz tamamen Kürdler aittir”

Newroz tarihçesinden söz eden İlhan, şunları kaydetti: “Şehname’de anlatılan efsane tümüylü Kürdlere aittir. Dehak’ın omzundan çıkan iki yılanın doyurulması için yakalanıp beyinleri alınan her iki Kürd gencinden birisinin gizlice salınmasıyla dağda toplanan bu kaçaklardan Kürd halkının meydana geldiği anlatılmaktadır.” Demirci Kawa’nın, beyinleri yılana yedirilen on yedi Kürd gencinin babası olduğunu ifade eden İlhan, “Kawa bu olayda başkaldırının liderliğini yapmış, deri önlüğünün bayrak olarak kullanmıştır. Başarıdan sonra da yönetimi Feridun’a vermiştir” dedi.

Tuzcu: Newroz birlik, mücadele ve özgürlüktür

Newroz’un tarihsel süreciyle ilgili söz alan Hasan Tuzcu ise, şöyle konuştu: “Newroz’u, Newroz efsanesinin bugüne kadar gelişişindeki çeşitli yorum, araştırma ve algılardan bağımsız düşünmek olanaklı değildir. Tarihi gerekçelerle bağlantılarını doğru kurabilirsek, bugüne ve yarın için daha doğru sonuçlar çıkarabiliriz.” Newroz’un Kürdler için birlik, mücadele ve özgürlük anlamlarına geldiğinin altını çizen Tuzcu, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Halk olarak yeniden doğuşumuzu simgeleyen ve Demirci Kawa’dan bu yana varlığımıza eşlik ederek kutlana gelen Newroz’un, anlamı çok açıktır.”

Yapılan konuşmaların ardından soru cevap kısmına geçildi ve Mem Xelikan, Hasan Tuzcu, Berivan Öndeş, Halil Fırat Doğan şiirler okudu.