İSTANBUL (DİHA) - 8 yaşındaki Elif Şimşek'in, Diyarbakır Bismil'de polisler tarafından katledilmesi, kadın gazeteci, akademisyen ve yazarların tepkisine ve öfkesine yol açtı. Devletin çocukları katletmek değil, korumakla görevli olduğunu vurgulayan bu isimlerden Oyuncu-Yazar Pelin Batu, isyanını "Türkiye, çocuk katili ülkesidir. Yeter, ruhum kaldırmıyor" sözleriyle dile getirirken, Gazeteci Ayşenur Arslan ise "Çocuklar okula başlarken, Kürt çocukları katlediliyor" dedi.

AKP'nin, 24 Temmuz tarihinden devreye soktuğu savaş politikaları sonucu gerçekleştirilen sivil katliam ve cinayetlerde yaşamını yitirenler arasında en çok can acıtan öldürülen çocuklar oldu. Cizre'de ilan edilen 9 günlük abluka sırasında katledilen 21 kişi arasında yer alan 35 günlük Muhammed ve cenazesi buzdolabında saklanan 10 yaşındaki Cemile gibi çocuklardan sonra, bu kez de Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde evlerine polislerce atılan roketin isabet etmesi sonucu henüz 8 yaşındaki Elif Şimşek katledildi.

Haberin duyulması sonrası özellikle sosyal medyada konuşulan konuların başında gelen Şimşek'in ölümü, Türkiyeli kadın gazeteci, yazar ve aydınların da tepkisine ve öfkesine yol açtı.

Oya Baydar: Bu çocuk ve sivil ölümlerden herkes sorumlu

Kürdistan'da savaş sonucu olarak giderek sivil ölümlerin arttığına dikkat çeken Gazeteci-Yazar Oya Baydar, devlet şiddetinin özellikle korunmasız olan, hiçbir şeyden haberi olmayan çocuklara yöneldiğini dile getirerek, bu durumun kabul edilemez olduğunu ifade etti.

"Son olarak Elif Şimşek isimli çocuğun hangi kurşunla öldürüldüğü tartışılıyor, beni artık kimin öldürdüğü değil, kimin öldüğü ilgilendiriyor" diyen Baydar, "Bu savaş sürdükçe çatışmasızlığa geçilmediği sürece çocuk ölümlerinden sivil ölümlerden herkes sorumludur. Çocukları korumakla görevli olan devlet, çocukların ölümüne neden oluyor" ifadelerini kullandı. Çocukların bugünleri hiçbir zaman unutmayacağını da belirten Baydar, "Büyüdükleri zaman olgun insan olduklarında savaşın bütün izlerini taşıyacaklar. İzlerin silinmesi kolay olmayacak, o izler silinmeden gerçek bir barışa ulaşmak mümkün olmayacak" diye konuştu.


Ayşenur Aslan: Çocukların okula başladığı gün, Kürt çocukları katlediliyor

Baydar gibi, çocukların öldürülmesinin asla kabul edilemez olduğunu vurgulayan Gazeteci-Yazar Ayşenur Aslan tepkisini şu sözlerle dile getirdi: "Çocukların okula başladığı gün, Kürt çocukları katlediliyor. Biz, çocukların katledilmesine seyirci kalıyoruz. Üstelik çocukları kimin öldürdüğünü tartışıyoruz. Biz artık bunları tartışmak istemiyoruz. Çünkü devletin korumasında olan çocuklar nerden geldiği belirsiz kurşunlarla katlediliyor. Çocuklar ölürken kurşunu kimin sıktığının önemi yok. Devlet koruması gerekirken çocukları savaş koşullarına mahkum ederek ölümlerine neden oluyor."
Aslan, bu ölümlerin önüne geçmek için biran önce çatışmasızlık sürecinin başlamasını da istedi.

Maya Arakon: En kanlı savaşlarda bile çocuklara saldırılmaz

Süleymanşah Üniversitesi'nden Doç. Dr. Maya Arakon ise çocukların ve sivillerin öldürülmesinin uluslararası hukuk kurallarına aykırı olduğuna işaret ederek, bunun çok ağır yaptırımları olduğunu söyledi.
"Ancak maalesef Türkiye'de bugün bunlara yönelik bir yaptırım uygulanmıyor" diyen Arakon, en kanlı ağır çatışmalar da bile böylesi durumlar yaşanmadığını, çocuklara saldırılmadığını söyledi. Arakon, "BM'de ve Cenevre Sözleşmesi'nde de belirtildiği gibi çocukların, sivillerin katledilmesinin hiçbir bahanesi olamaz. Bu yaşananlar katliamdır. Hemen durdurulması gerekiyor. Faillerin mutlak suretle yaptırımla karşılaşması gerekir" dedi.

Özellikle sivillerin ve çocukların tercih edilmesini de "Korkutma mekanizmasını çalıştırmak" olarak değerlendiren Arakon, sivil katliamlarına derhal son verilmesini istedi.

Pelin Bartu: Yeter, yüreğim ruhum kaldırmıyor

Yaşanan ölümlere dair duyduğu derin üzüntü ile birlikte büyük öfke içerisindeki isimlerden biri de Oyuncu-Yazar Pelin Batu.

Yaşanan bu savaş sürecinde en çok çocukların katledildiğini belirten Patu, buna dair isyanını şu sözlerle dile getirdi: "Ülkemizde failler, meçhuldür. Hayatlar ucuz, haberler de hızlı ve unutulurdur. Ateş düştüğü yeri yakarken, daha büyük alevlere kor oluyor. Daha kaç tane bebeğin ölmesi gerek ki silahlar sussun? Daha kaç Ceylan'ın parçalanması gerekir ki vicdanlar uyansın? Burası çocuk katili ülkedir. Bunu kabul edip yüzleşmeden savaşın silahla çözülmeyeceğini kabul etmeden, daha nice gencimiz yaşayamadan, aşık olamadan, gülemeden göçecektir aramızdan. Yeter, yüreğim, ruhum kaldırmıyor."

Melda Onur: Çatışmasızlık sürecine dönülsün

Savaşların en kolay kadın ve çocukları vurduğunu söyleyen CHP eski milletvekili Melda Onur da tepkisini "Sivil ve masum vatandaşlar yaşamını kaybediyor bu durum kabul edilemez. O çocuklar Kürt illerinde doğdu diye öldürülüyor. Onlar tamamen masum çocuklar ancak katlediliyor" sözleriyle dile getirdi. Onur'a bu ölümleri durdurmak için yeniden çatışmasızlık dönemine geri dönülmesi gerektiğini vurguladı.

(ek-ayk/öç)