Danimarka'da 12 Ekim 2013 yılında, Taatsrup şehri istasyonunda işlenen bir cinayete karıştığı suçlamasıyla 10 yıl hapis cezasına çarptırılan 18 yaşındaki Hikmet Şahbaz'ın babası Ali Rıza Şahbaz, yüksek mahkemedeki temyiz duruşması öncesi sesini duyurabilmek için Kraliçe Margrethe'nin sarayı karşısındaki Marmlor Kilisesi'nde açlık grevine girdi.

"OĞLUMUN YERİ HAPİSHANE DEĞİL OKULDUR"

Oğlunun cinayetle ilgisi olmadığı için polis ve medyanın etkisi altında kalan mahkemenin oğluna 10 yıl hapis cezası vermesine isyan ettiğini belirten Şahbaz, Kraliçe Margrethe'nin sarayı karşısındaki ve mahkeme binasına 100 metre mesafedeki Marmor Klisesinde açlık grevine başladı. Ali Rıza Şahbaz, 26 Şubatta başlayacak dava adaletli şekilde sonuçlanıncaya kadar açlık grevine devam edeceğini belirterek, "Benim oğlum eve gelmek için ya trene ya da otobüse binmek zorunda iken, tesadüfen bir kavganın içine düşüyor. Kendisine saldıran kişiye sadece yumruk atıyor ama o kişi daha sonra bir başka Türk tarafından iki bıçak darbesi ile öldürülüyor. İstasyondaki güvenlik kameraları bunu açıkça göstermelerine rağmen, savcının oğlumu suça ortak göstererek 12 yıl hapis cezası istemesi büyük adaletsizlik. Oğluma 12 yıl hapis cezası verdiler ancak suçun işlendiğinde yaşı 16 olduğu için 10 yıla indirdiler. Cinayeti işleyen gence 16 yıl verdiler 14'e indirdiler. Benim oğlumun yeri hapishane değil okuldur" dedi.

 

TÜRK GENCİNİ ÖLDÜREN DANİMARKALILARA SADECE 3,5 YIL VERİLDİ

Danimarka'da işlenin diğer cinayetleri örnek gösteren Ali Rıza Şahbaz, ilk kez 16 yaşında bir gence rekor hapis cezası verildiğine dikkat çekerek "Bilindiği gibi Deniz Özgür Uzun adında 16 yaşındaki gencimiz reklam ve gazete dağıtırken 3 ırkçı genç tarafından beyzbol sopası ile başına vurularak öldürüldü. Üstelik de öğle yemeği yerken. Cinayeti işleyen genç, çıkınca yine yabancı öldüreceğini basına açıkça söylemesine rağmen sadece 3,5 yıl hapis cezası verildi. Benim oğlum cinayeti işlemediği halde 12 yıl hapis cezası verildi, sonra 10 yıla düşürüldü. Peki, şimdi burada ayrımcılık yok mu? Verilen ceza adaletli mi? Ben buna isyan ediyorum. Belki kavgaya karıştı diye küçük bir ceza verebilirlerdi ama cinayet sırasında orada bulundu diye cinayete ortak olmakla suçlandı ve çok ağır ceza verildi. Adalet yerini buluncaya kadar açlık grevim devam edecek. Yüksek Mahkeme'deki temyiz davasını kaybedersem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceğiz" dedi.

KİLİSE YARDIM EDİYOR

Havanın eksi derecede olması nedeniyle kilisenin açık olduğu saatlerde zamanının büyük bir kısmını içeride geçiren Ali Rıza Şahbaz, geceyi kilisenin bahçesine kurulan çadırda geçiriyor ve papazın kendisine verdiği elektrikli küçük bir ısıtıcı ile ısınmaya çalışıyor. Kilise yönetiminin kendisine içeride banyo ve tuvaleti kullanma izni verdiğini belirten Ali Rıza Şahbaz, "Kışın ortasındayız. Havalar çok soğuk üşüyorum, yangın tehlikesine karşı geceleri ısıtıcıyı söndürüyorum. Şekerli sudan başka bir şey içmiyorum. Gündüzleri çok üşüyünce kiliseye girip ısınmaya çalışıyorum ve kilisenin ikram ettiği çayı içiyorum. Beni desteklemek için gelenleri çadırda ya da içeride ağırlıyorum" dedi.

PANKARTLARLA DİKKAT ÇEKMEYE ÇALIŞIYOR

Ali Rıza Şahbaz, kilise önüne 'Bir babanın yardım çığlıkları' adı altında yapılan haksızlıkları anlatan pankartlarla dikkat çekmeye çalışıyor .