İzol aşiretinin Türkiye genelinde 1.5 milyonu aşkın üyesi var. 50 bin İzollu'nun yaşadığı Suriye'nin Rakka bölgesinden İç Anadolu'ya, hatta Türkiye'nin birçok ilinde dağınık yerleşmişler, ancak özellikle Fırat havzasında ikamet ediyorlar. Merkezi Şanlıurfa. Ama kolları Kilis, Gaziantep, Erzurum, Van, Adıyaman, Malatya, Elazığ, Tunceli, Bingöl, Diyarbakır, Mardin, Cihanbeyli, Kulu, Haymana'ya kadar uzanıyor. Aşiret, Türkiye gibi: Alevisi, Sünnisi, Zazası, Kürdü ve Türkü var. 


SİVEREK'TE BULUŞTUK
İzol aşiretiyle Şanlıurfa'nın Siverek ilçesine bağlı eski adıyla Taşlı yeni adıyla Önder köyünde buluştuk. Aşiretin önemli ismi Mehmet İzol'un köydeki evinde çevre köy ve ilçelerden gelen aşiret mensuplarıyla saatler süren sohbetimizi, 24 saat açık olan köy odasında yaptık. İzol "Bu oda hep açıktır, dışarıdan gelen misafir gelip yatabilir. Köylüler gelip burada yiyip içebilir. Kimse onlara sen kimsin, nereden geldin?" diye soramaz. İzol, bazen karda kışta yolda kalanların gelip köyde kaldıklarını ve karınlarını doyurup, burada gecelediklerini söylüyor. Mehmet İzol aşiretin en önemli özelliğini 'cömertlik' olarak niteliyor. Bir diğer özellik de, baskıya karşı durmaları ve mazlumun yanında olmaları. Mehmet İzol, Urfa'ya 1400'lü yıllarda Elazığ'dan geldiklerini söylüyor. Yani İzol'un merkezi Şanlıurfa'da görünse de, Şanlıurfa aşiretin en son yerleşim yeri.

"BARIŞ GECİKMEMELİ" 
Mehmet İzol, halen Siverek ve bölgesinde, aşiretler arasında yaşanan husumetlerde, borçalacak durumlarında önemli bir isim. Onun ağırlığı pek çok sorunu hallolmasına neden oluyor. Bu durumu "Bu sorunların çözümü için akrabalar yetkiyi bana verdi. Kim iyi bir insansa, kim adaletli davranıyorsa yetki ondadır" diye tevazuyla anlatıyor. Toprak, borç vs. gibi anlaşmalarda üçüncü kişi olarak imza atıyor ve adaleti sağlamak için bazen kendi aşireti aleyhine de kararlar alıyor. Mehmet İzol, kadınların da aşirette önemli bir etkisi olduğunu anlatarak, "Belki görünür değiller ama perde arkasında aşiretimizde kadınlar daha güçlüdür" diyor. Aşirette namus cinayetlerine karşı önemli bir duyarlılık olduğunu ve bunları önlemek için var güçleriyle çaba harcadıklarını söylüyor. İzol bir yandan da bölgesindeki aşiret mensuplarının, mevsimlik işçi olarak Türkiye'nin dört bir yanına dağıldıklarını, bunların da çocukların eğitimine engel olduğunu belirterek, "Devletin buna çözüm bulması lazım, bu insanlar kendi yaşadıkları yerlerde çalışma koşullarına sahip olmalı" diyor. Mehmet İzol, müzakere sürecini şöyle değerlendiriyor: "Bizde bir söz vardır, silahın evi olmaz deriz. Çok nazik bir coğrafyadayız, bu bölgede yıllarca kan aktı. Devletin bu girişimini destekliyoruz, biz de üstümüze düşeni yapmaya hazırız. Kürt sorunu hepimizin sorunu, PKK Kürtlerin sahibi değil, başka düşüncelerde pek çok insan var. Bir barış olacaksa bizlerin de görüşünün alınması lazım. Bu sorunu kendi içimizde çözmeliyiz, bu sorunu ne Oslo'da, ne Amerika'da, ne Erbil'de çözemeyiz. Barış bir gün dahi gecikmemeli." Telefonla ulaştığımız aşiretin önemli isimlerinden Zülfikar İzol ise, 4 dönem üst üste milletvekilliği yapan bir isim. Vekilliği süresince pek çok kan davasını çözdüğünü söyleyen İzol, kendisini büyük ailesine adadığını söylüyor ve "İzollu olmak ayrıcalıktır" diyor. Aşiretin önemli işadamlarından biri olan Zülfikar Bey'in, Urfa'ya yaptığı 5 yıldızlı otel yıl sonunda hizmete açılacak. 

"AÇILIMLARI KENDİ İÇİMİZDE YAPTIK" 
İzol aşiretinin önemli bir merkezi de Malatya. Malatya İzollarından ve İzol aşireti sözcülerinden Cumali Ünaldı büyük aile olmayı şöyle anlatıyor: "Biz büyük bir aileyiz. Adıyamanlı Hamik Ağa, Diyarbakırlı Bedir Ağa, Urfalı Bozan Bey, Malatyalı Hamit Fendoğlu, Elazığlı Hacı Kaya Sebati ve Tunceli'den Celal Yaşar bu aşiretin en unutulmaz isimleri. Bizim aşirette insanlar dikkatli yaşar. İslamiyet'ten anladığımız şu; 'İyiliklere yöneltme, kötülüklerden sakındırma'. Bizim yapmak istediğimiz şey bu. Aşiretimizin bir kısmı Tunceli Mazgirt'tekiler ve Elazığ Karakoçan'dakiler Alevi, diğer kısmı Şafii ya da Hanefi. Üç dilin ve üç inancın mensupları olarak, aynı ailenin parçalarıyız. Alevisi ile Sünnisi ile çeşitli siyasi görüşlerde olan insanlar yıllardır bir araya geliriz, derdimizi, sevincimizi paylaşırız. Biz hem Alevi açılımını, hem Kürt açılımını kendi içimizde yıllar önce yaptık ve çözdük. Hepimiz birbirimize 'amca oğlu' diye hitap ediyoruz. Bu ülke insanıyla, tarihiyle, coğrafyasıyla, ırmağıyla, taşıyla, toprağıyla barışmalı artık. İzol aşireti olarak, ilk defa 1997 yılında Ankara'da İç Kale otelinde toplantı yaptık. O zaman Ahmet Türk'ten, MHP'li, BBP'li, Refah Partili kardeşlerimize kadar herkes vardı."

İZOLLU GENÇLERİ OKUTUYORLAR
İzollular, kurdukları vakıflarla yoksullara yardım ediyorlar, öğrencilere burs veriyor. Son zamanlarda Malatyalı İzolluların İstanbul'da kurduğu İzollular Vakfı bunlardan biri, her yıl 500 öğrenciye burs veriyor: "Malatya Kale ilçesinin tamamı bizim aşiretten. Orada lise ile hastaneyi biz yaptık. Böyle faydalı faaliyetleri var. Aile içerisinde ve çevre ailelerle münasebetlerle genelde barışçı, iyi niyetli, hoşgörü yanlı büyük bir aileyiz. Bunu da bütün Türkiye'ye teşmil etmek istiyoruz. Türkiye'de herkes bizim bu birbirimize olan empatimizi doğru algılasın, her şeyin de kötü gitmediğini bilsinler. Bunun hem bölgemiz, hem de Ortadoğu için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yoksullara yardım eden, öğrencileri okutan, aileleri barış içinde tutmaya çalışan, kötülüklere değil iyiliklere yönlendiren bir yapı da olduğunu görsünler. İnsanımız birbirine karşı sevgi saygı ile davransın. Başkalarına da yardım edelim. Bizim derdimiz bu." 

HARZEMŞAHLARDAN BUGÜNE..
İzolular bir rivayete göre, Celaleddin Harzemşah'ın ordusunun asli parçası ve anayurtları, İran'ın kuzeydoğusundaki Türkistan ile Horasan arasındaki bölge. Aşiret 1220'de Moğol-Tatar istilasından sonra, 1232'de Alaaddin Keykubat'ın mühürlü şeceresiyle Anadolu Selçuklularına katıldı ve Dersim ile Bingöl'de yaşadı. O dönemde İzolluların başında Kayır Han adlı bir bey vardı. Kayır Han'ın zindanda işkence edilerek ölmesi üzerine İzol aşireti Selçuklulardan ayrılıp, daha güneye Urfa, Harran, Rakka bölgesine göç etti. İzollular da Kürtlerle kız alıp vererek akraba oldu. Bu kaynaşma İzolluların Kürtleşmesinin başlangıcı olarak anlatılıyor. İzollular'ın Selahaddin Eyyubi'den sonra Haçlılar'a geçen Kudüs'ü yeniden fethedip İslam'ın eline geçmesine büyük katkıları oldu. Tarihçilere göre; bütün İzol, Hizol, Koçgiri, Kırğan, Tırkan, Karakeçili aşiretleri birdir. Evliya Çelebi seyahatnamesine göre, Osmanlı döneminde de örneğin 4. Murat'ın Revan seferine asker olarak katılmışlardır. İzol aşiretinin tarihi lideri 13. yüzyılda yaşayan Bozan Bey'dir. Aşiret Kurtuluş Savaşı'na ünlü İzol Ağası Bozan Ağa liderliğinde katılmış ve Urfa'nın kurtuluşuna önemli katkılar yapmış. Mustafa Kemal'in Erzurum ve Sivas kongrelerine çağırdığı aşiret liderlerinden biri olan Bozan Ağa, aynı zamanda sivil olarak İstiklal Madalyası kazanmış tek insandır. Fevzi Çakmak'la aynı cephede kendi aşiretiyle birlikte savaşmıştır. Bozan Ağa, daha sonra Şeyh Sait isyanında yargılanmış, sonra serbest bırakılmış.

Sabah