Çapa Tıp Fakültesi Anesteziyoloji Anabilim Dalı doktoru Elif Caymaz, Ateş'in ölümüyle ilgili olarak "Ağır bir nöbet ve sonrasında sistemik damar hastalığı vardı. Çoklu organ yetmezliği nedeniyle kalbi durdu. Sonrasında da kaybettik" dedi.

Caymaz, uzun zamandan beri hastanede tedavi görmekte olan Ateş'in saat 02.00 sıralarında hayatını kaybettiğini belirtti.

Toktamış Ateş kimdir?
 
1944 İstanbul doğumlu olan Toktamış Ateş, orta öğrenimini Avusturya Ortaokulu’nda, lise eğitimini ise Vefa Lisesi'nde yaptı. 1967 yılında İstanbul Üniversitesi'nin İktisat Bölümü'nü bitiren Ateş, 1982'de profesör oldu.
 
İstanbul Üniversitesi'nin yanı sıra ders vermek için çeşitli dönemlerde ABD (Iowa) ile Almanya'da (Berlin - Münih) bulundu. Ateş son olarak kurucuları arasında yer aldığı Bilgi Üniversitesi'nde ders veriyordu.
 
30’dan fazla kitap yayınlayan Ateş, 10 yılı aşkın bir süre boyunca Cumhuriyet gazetesinde yazmıştı. Ateş, son olarak Bugün gazetesi’nde yazarlık yapmaktaydı. 
 
ONUN İÇİN NE DEDİLER:
 
DSP Genel Başkanı Masum Türker, Ateş'in gerek akademik çalışmalarıyla gerekse yazdığı kitaplar ve köşe  yazılarıyla tarihte iz bırakmış önemli isimlerden biri olduğunu belirtti. Ateş'in vefat haberinin kendisini derinden yaraladığını ifade eden Türker, "Ateş, gerek akademik çalışmaları gerekse yazdığı kitaplar ve köşe yazılarıyla  tarihimizde iz bırakmış önemli isimlerden biri olarak hafızalarımızdaki yerini daima koruyacaktır" dedi.
 
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel: "Prof. Dr. Toktamış Ateş'in tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdiğini üzüntü ile öğrenmiş bulunuyorum. 30'u aşkın kitabıyla bilim ve yazın dünyamıza çok önemli katkılar koyan, köşe yazılarıyla Türk basınına hizmet veren Toktamış Ateş'e Allah'tan rahmet, geride kalan ailesi, yakınları, basın ve akademik camiamıza başsağlığı dilerim."
 
Bir dönem televizyonda birlikte program yaptığı ve aynı zamanda öğrencisi olan gazeteci Abdurrahman Dilipak: "O benim hocamdı. Barış için birlikte yürüdük. Farklılıklarımız olmasına rağmen barış için ortak bir yol bulmalıyız mesajı vermeye çalıştık. Önce öğretim üyemdi sonra iş arkadaşım da oldu. Barış için mücadele ettik ve o üzerine düşeni yaptı. Sorumlu bir aydın ve yurtseverdi. Ancak sırası gelen gidiyor."