salihyazar @ ybhaber.com

Yeni merkez medya grubu, herkesi, her şeyi yorumlama hakkını sadece kendinde görüyor. Kendileriyle ilgili başkaları kelam edince, akıllarını kiraya vermekle suçluyorlar.

Mısır’da darbe yapıldı, yandaş medyamız ağıtlar yakmaya ve demokrasi nutukları atmaya başladı.

Darbeden sonra Mursi, taraftarlarını, kulaklarını tıkadığı halkı meydanlara çağırdı. Yeni merkez medyamız saklandığı yerden çıktı, Mursi’yi ayakta alkışladı.

Darbe hükümeti, terörle baş edebilmek ve destek için halkı  meydanlara çağırdı. Malum medya demokrasi havarisi kesildi, tabiri caizse General Sisi’ye ciyaklayarak bağırdı.

Mısır’daki katliama vicdani feveran eden herkese eyvallah.

Mısır’daki darbecileri kutlayan zengin, kukla körfez ülkelerine sessiz kalan başımızdakilere feveran etsenize. Edin ki Fizan’dan duyulacak bir eyvallah da size söyleyelim.

Malum medyada bugüne kadar bununla ilgili bir haber göremedim. Yanılıyorsam düzeltiniz lütfen. Yandaş medyanın Mısır’daki katliama sessiz kalan zengin körfez ülkelerine bir tek kelime söylediğini duyan oldu mu? “

 “Demokratik olarak yönetme becerisini kaybedenler istihbarattan medet umarlar.” diyor Mehmet Altan.

Yeni medya işi tamamen istihbarata döktü. Sürekli güvenlik birimlerine, yalan yanlış bilgi aktararak birilerini hedef göstererek haysiyet infazı yapıyor. 

Sevdiğiniz yazar ve çizerlerin çalışmalarını paylaşırken kendinizi nasıl his ediyorsanız,  karşıtlarınız da aynı duyguyu his ederler.

Bu kadarını dahi idrak edemeyen bir medyanın toplumu bilgilendirme becerisi sorgulanır. Güvenilmez ve karşılık görmez.

Yeni  medya,1933 ile 1945 yılları arasında Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı yapmış Alman politikacı Dr. Paul Joseph Goebbels gibi.

Dr. Paul Joseph Goebbels ,Adolf Hitler′in en yakın arkadaşlarından biri ve en sadık yandaşıydı. Kendisi coşkulu ve enerjik hitabet yeteneği, sert anti-semitik görüşleri ve kitlesel propagandanın Büyük Yalan olarak bilinen tekniğini kullanmadaki ustalığıyla bilinirdi.

Çağdaş ülkelerde medya, halkın en temel hakkı  “doğru bilgi”(lendirmek) vermek için “Fikri Takip” yapar. Yeni merkez medya, nemalanmak için “Zikri Takip” yapıyor.

Geçmişte dindarlar, azınlıklar ve Kürtler mağdur edilirken medya görmüyor ve duymuyordu.

Bugün Kemalistler, azınlıklar, liberaller, demokratlar  ve Kürtler mağdur ediliyorken egemen medya görmüyor ve duymuyor.

Ne fark var? Fark, mağdur edilenlerin içinde kendi dindarları yok. Onlar şimdi iktidar.

Hukuk olmayınca dön dolaş hep aynı kavşağa çıkıyoruz.

Vesayetçi büyüklerinden  aldıkları terbiye güdüsünden, dindar sosuna banılmış ayak oyunlarından ve komplo kıssalarından   bıktık.

Lütfen, daha zeki, cazip ce caydırıcı numaralar istiyoruz yeni medyamızdan!

Değiştirin bu kafayı. Değiştir ki değişebilesiniz ve değişebilelim ileriye doğru.

salihyazar@gmail.com