salihyazar @ ybhaber.com

Cemaatle hükümet arasında iktidar ve güç paylaşımı yüzünden dershaneler üzerinden başlayan savaşta kılıçlar çekildi. 

İki taraf bugüne kadar, bugünler için karşılıklı “güvensizliğe” dayalı tuttukları arşivleri ortalık yere saçmaya başladı. 

Yazılı  ve görsel basında oluşmaya başlayan yeni havayla ilgili gözlemlerimi; günlük olarak takip ettiğim yayınlardan, haberlerden dolayı tuttuğum notlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Din duygusu tüm toplumların kara deliğidir. Spekülatörler hep bu delikten toplumun içine sızarak, sapkınlıklarıyla tefrikaya yol açmıştır. İstismarda hepsi yarış halindedir. Her yol mubahtır onlar için.

Cemaat, iktidarın her yaptığını ortak paydaları olan din üzerinden kutsadı, görmemezlikten ve duymazlıktan gelerek kendilerinden tarafa yonttu. 

İktidar pastasını birlikte hırsta büyüttüler, paylaştılar. Pasta büyüyünce oranlarda anlaşamadılar ve eşit bir şekilde paylaşmak istemediler.

Kavgada ilk vuran kazanacaktı. Dershane meselesi, savaşın işaret fişeği oldu. İlk şamarı iktidar attı.

Savaştan kısa süre öncesine kadar kendileri gibi yaşamayanları ve düşünmeyenleri yok saydılar. Kapalı kapılar arkasında her tür entrikayı çevirdiler. 

Birbirlerine düşünce, Allah’ı, hatırlayarak merhamet, hukuk, adalet dilemeye başladı her iki taraf. 

Karşılıklı beddualar ve lanetler havada eskizler çiziyor. 

Unuttukları bir şey vardı. Tepişen fillerin yok saydıklarının Allah’ı. Yok saydıklarınızı yaşatır, hukukunu korur ve rızkını verir.

İşbirliği yaparak ülkeyi birlikte teokratik açık cezaevine çevirmeye çalışıyorlardı. 

Allah’a değil, totemleştirilen din, kutsal kitap, peygamber ve Risâlet üzerinden oluşturulan kendi sisteminin kulu yapmaya çalıştılar  toplumu on yıllarca.

Cemaatin basını, bir zamanlar kardeşken yenilen haltların hiçbirini halka anlatmadı ve haber yapmadı. Kardeştiler ve kardeşlik hukuku gereği görmemeleri gereken durumlardı tüm yaşananlar.

Bugün kardeşlik, dayanışma bozuldu, kılıçlar çekildi ve gemiler yakıldı. Artık söylemekte bir beis yoktu.

Ayıp, yazık, günah!!

En temel hastalığınız biat ve yandaşlık üzerinden yıllarca, birlikte(İktidar ve Cemaat) toplumu istismar ederek her alanda dezenformasyon yaptınız. 

Bizde dindarı, milliyetçisi, liberali sağcısı, solcusu hepsi aynı. Kendileri söz konusu oldu mu hep aynı refleksi gösteriyor. Kendileri dışında kalanları yok saymak. Olan bigünah geleceğimiz çocuklarımıza oluyor.

Gerisi malum, gelişmeleri hep birlikte izliyoruz.

Şimdi birbirlerine düştüler. 

Zamanın ruhu böyle bir şey. Hiçbir şey karanlıkta kalmıyor. Tarih böylesi sayısız tecrübelerle dolu.

Hırslı ve kör olmaları yüzünden şimdi toplum gerilmektedir.

Allah’ın sopası yok ki  kafalarına vursun. Adaletin ruhu fazla bekletmeyi sevmez  bigünah olanları.

Şimdi birilerinin canı acırken seyredenlere, güç kotaranlara sıra geldi.

Hükümet kanadından, Bay Arınç "Hukuk herkese lazım" demiş. Ha bunu bileydiniz. Yanlış olan  lazım olunca bunu hatırlamalarıdır.

Demokratik değerler yerleşmeyince; toplum her şeyi çabuk unuttu ve unutuyor. Unuttukça siyaset bezirgânları hep bizi istismar ediyor. Aklımızla alay ediyor. Hatırlayanlar ve topluma hatırlatanlar  ise mecnun  kabul edilmekte ve hedef tahtasına konulmaktadır.

Doğru ve yanlışın kimden geldiği çok mu önemli. Evet, demokrasi özürlü memleketlerde  çok önemli! Yaşamakta olduklarımız bizde önemli olduğunu gösteriyor.

Doğru ve yanlışın hakkını adam gibi verememenin faturası yıllarca telafi edilemiyor.. 

Hukuk, adalet, eğitim, yolsuzluk, dindarlık, ahlak ve aklımıza gelebilecek evrensel her olgu kimden geldiğine bakılarak kutsanmakta veya cezalandırılmaktadır.

Kâinat yaratılırken adalet, aşk, saygı, sevgi, ilim, tefekkür, sevinç, üzüntü ve evrensel beşeri tüm değerler içinde var edildi.

Birini çekmeye kalktınız mı, domino taşları gibi hepsinin dengesi allak bullak olur. Ortaya cezalandırıcı ruh çıkar ve sizi cezalandırır. Yaşanılanlar  bu değil mi?

Savaşan filler ve onların ayakları altında ezilen çimler. 

Filler gelir giderler. Çimenler hep aynı yerdedir. Kaderinde hep ezilmek vardır. 

Peki, ne zamana kadar?

salihyazar@gmail.com

www.ybhaber.com