salihyazar @ ybhaber.com

Uzun adam, bir şiir okudu diye yattığı hapis vardı ya.

Her seçimde, her ortamda yattığı cezanın cılkını çıkararak köpükledi de köpükledi. Bir destan çıkardı. Bir kahraman yarattı kendisi ve aveneleri yattığı hapisten. Toplumu bunun üzerinden ajite ve irrite ederek oylarını sürekli artırdı.

Sahi ne kadar ceza almış ve ne kadar yatmıştı?

Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Erdoğan'ın, Siirt'te yaptığı şiirli konuşmasından dolayı 10 aylık mahkûmiyet kararı vermişti. İnfaz yasasına göre dört ay on gün Pınarhisar cezaevinde yatmıştı. Hepi topu buydu.(1998)

Şiirle çizgi, kitap, protesto arasında ne fark vardır?

Mesele, şiirden mahkûm olanın sonradan diğer alanlara bu kadar tahammülsüz olmasıdır. Okunan şiir ve okuyanın peşinen niyeti sorgulanamayacağı gibi diğerlerinin olası marifetleri de niyetler üzerinden sorgulanamaz.

Belli ki bir süre öncesine kadar pek bir fark yoktu. Farklar ve farklılıklar üzerinden yürütülen iki başlı hedef kitle stratejisi tuttu, yerler sağlama alındı.

Bugün, yer sağlam(!).Artık başkalarını, dün bir olan masum farklılıklar üzerinden bugün cezalandırabilir, korkutabilirim tavrı insani gelişmişlik açısından hep aynı yerde durduğumuzu gösteriyor.

Peki, siz şimdi hapis yatan uzun adamın, neden olduğu hapisleri biliyor musunuz? Cezalandırılanlar, en temel insan hakkı olan protestoyu çeşitli şekillerde kullanan insanlardır.

Abartı değil son beş yıl içinde öğrenci, öğretmen, avukat, savcı, gazeteci, yazar, çizer olmak üzere her kesimden sayısız insan uzun adamın hışmına uğradı. Çeşitli şekillerde cezalandırıldı.

Sadece son iki yılda yaşanan birkaç örnek;

“Show Radyo’da yayımlanan “Nihat’la Muhabbet” programında bir dinleyiciden gelen “Elektrikleri kedinin kestiğine inandım da, Twitter ve 20Youtube’u hangi hayvan kesti diye düşünüyorum” mesajını okudu. Soruya ‘hamster’ yanıtını veren ünlü radyocu Nihat Sırdar bu nedenle RTÜK tarafından oy çokluğuyla cezalandırıldı.”(27.05.2014)

“Gezi Direnişi’nin birinci yıldönümü nedeniyle yapılmak istenen eyleme polisin saldırısından gazeteciler de nasibini aldı. CNN International İstanbul muhabiri Ivan Watson canlı yayın sırasında gözaltına alındı.”(02.06.2014)

“Basın Bayramı dolayısıyla, 24 Temmuz’da BİA (Bağımsız İletişimciler Ağı) Medya Gözlem Raporu Nisan-Mayıs-Haziran raporuna göre;

A- 23 gazeteci ve 14 dağıtımcı Temmuz 2014’e cezaevinde girdi. Gazetecilerin 14’ü ve 14 dağıtımcının tamamı Kürt medyasından; TMK ile TCK kapsamında ‘örgüt’ bağlantılı olarak hapisteler. Geçen yıl aynı dönemde, 66 gazeteci ve 27 dağıtımcı hapisteydi.

B- Üç ayda, 54 gazeteci, bir yerel gazete, bir İnternet haber sitesi fiili saldırıya, bir gazeteci sözlü saldırıya uğradı; beş gazeteci ve bir gazete de tehdit edildi. Ocak-Mart 2014 döneminde 34 gazeteci, bir gazete, bir ajans ve bir İnternet sitesine yönelik en az 40 fi ili saldırı yaşanmıştı.

C- Üç ayda bir köşe yazarı ve bir karikatürist, toplam 1 yıl 5 ay 20 gün hapse mahkûm oldu.

D- Bir yazar ve bir öğrenci toplam 8 bin 740 TL para cezası aldı. 2013’ün aynı döneminde ceza toplamı, 1 yıl 2 ay hapis ve 13 bin 500 TL idi. Başbakan Erdoğan’a “hakaret ve kişilik haklarına saldırmak” tan 38 kişi toplam 2 ay 15 gün hapis ve 277 bin 400 TL para cezasına mahkûm edildi. Geçen yıl aynı dönemde, Aydınlık gazetesi, karikatür yoluyla Başbakana hakaret edildiği gerekçesiyle 30 bin TL tazminat ödemeye mahkûm edilmişti.

E- Mahkemeler, 15 haber sitesine URL bazlı erişim engeli getirdi.

F- Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Nisan-Haziran 2014 döneminde haber ve program yayınlarından dolayı TV kuruluşlarına 28 uyarı, 133 para cezası; radyo kuruluşlarına 3 uyarı, 3 de para cezası verdi.”(24.07.2014)

“19 yaşındaki genci öldüreni 4 yılla.Twit atan gazeteciyi en az 5 yılla yargılamak. Adalet bunun neresinde? Adalet olduğunu düşünen varsa söz bitmiştir.”

Son örnek,” Binali Yıldız.20 Aralık 2013 yılında 17 Aralık yolsuzluk operasyonunu protesto ettiği iddiasıyla yargılandı. 17.Asliye Ceza mahkemesi tarafından 11 ay 20 gün kesinleşmiş cezaya çarptırıldı. Binali şimdi Bursa E tipi kapalı cezaevinde. Neden, ne yaptı bu adam? Velev ki protesto etmiş olsun. Bu muydu bize vaat edilen özgür ülke?”

“28 Şubatta savcı Ferhat Sarıkaya meslekten ihraç edilince dinciler yıllarca bu durumu istismar ederek oy devşirdi. Şimdi aynı dinciler kendilerinden devlet ve millet adına hesap soran savcıyı değil savcıları ihraç etti.

28 Şubatçıların ihraç ettiği savcı, öğretmen, hâkim ve bilim adamlarının dramlarına ne kadar benziyor HSYK ihraç ettiği hâkim ve savcıların akıbeti. Suçları 17-25 Aralık soruşturmalarını gerçekleştirmek. Ne kadar ağırlarına gittiyse; acıları, öfkeleri ve kinleri bir türlü geçmedi. Gözü dönmüş öfkeleri bir gün kendilerine patlayacak. Bunu bile fark edemiyorlar.”

“Uzun adam, Gezi Olaylarında 1,80 TL den1,90 TL yükselen doların ateşinin nedenini eylem ve eylemcilere bağlayarak vatan hainliğiyle suçlamıştı.

Ve seçim öncesi yaşananlar. Uzun adam ne zaman görünmeye, konuşmaya kalksa bir yerlerde, dolar çıldırıyor, kontrolü kaybediyor ve dizginlenemiyor. Son 3-4 ayda Uzun adamın marifetiyle Türk lirası dolar karşısında yüzde 30-35 değer kaybetti. Dolar şimdi 2,75 kuruş.Yani fakirleştik.

Burada kim vebal altında? Yine yeni dolmalarla fatura hiçbir sorumluluğu olmayanlara ve bize mi kesilecek uzun adama kul olanlar tarafından.”

Dindarız diyenler,bugüne kadar  Kemalistleri neyle suçladılarsa bugün aynısını;fazlasıyla yapıyor ve dayatıyor.

Bazılarımız ne yazık ki bir yerden sonra gücünü kaybediyor. İçinde bulunduğu çarpık topluma, şartlara ve düzene teslim oluyor. Hatta inanılmaz bir şekilde nefret ettiği sistemin en cevval fedaisi olabiliyor.

Bazılarımız tutuştuğu kavganın ağır bedellerine rağmen galip çıkar; kendisini, gerçeğini, yakışanını ve duruşunu bulur. Onlar ne yazık ki giderek azalıyor.

Yani anlayacağınız değişen bir şey yok. Yeni Türkiye buysa vallahi eskisini daha çok seviyorduk. En azından bayramdan bayrama da olsa sevgi ve saygı görüyorduk.

"Aynı ırmaklara girenlerin üzerinden farklı sular akar" Heraklitos

salihyazar@ybhaber.com