salihyazar @ ybhaber.com

“Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin
Tekkede, manastırda eremezsin.
Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada
Cennetin, cehennemin üstündesin.” Ömer HAYYAM

“Kim o, deme boşuna…
Benim, ben.
Öyle bir ben ki gelen kapına;
Baştanbaşa sen.” Özdemir ASAF

"İnsanların çoğu, kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.
Kendisini sevilmeye lâyık görmediği için, sevilmekten korkuyor. ”  W. Shakspeare

Bunca yıkım, kıyım, zulüm, ihanet ve kötülüğe rağmen insanlar hakkında kötü düşünmemeli. İnsanları öylesine güzel, derin, anlamlı, zarif ve sevimli düşünelim ki.Güneş gibi sıcak, toprak kadar vefalı, su kadar temiz, çimenler gibi zarif, ceylanlar kadar güzel, kuşlar gibi özgür ve verimli bir toprak kadar üretken ve olgun düşleyelim.

Akıl almaz savaşlar çıkarır. Cinayet işler. Güçsüzlere haksızlık eder. Açları ve sefilleri izler. İntikam peşinde koşar. Irkçılık ve dini bağnazlıklarına uyarak ilkel davranışlar gösterir. Hayal kırıklığına uğratır. Evet, tüm bunları yapanlar insandır. Her şeye rağmen bir şans daha vermeli. En azından güzeli düşlemekten kendimizi almayalım. İnsan, yeryüzünün en değerli varlığıdır. Sorun onun varlığı değildir. Sorun alçalmasına ve değersizleşmesine neden olan alamadığı sevgidir.

Vicdan, adalet, merhamet ve sevgi gibi değerli unsurların yalnızca insanda var olduğunu ve bu unsurların, insanı insan eden öğelerin en başında geldiğini unutmadan yaşayalım. En başa sevgiyi koyalım. Sevgi yoksa diğer insani duygular olamaz. Sevgi, insana saygı duyabilmeyi, insanca yaşamayı ve yaşarken  paylaşmayı öğretir. Sevgi, dünyada var olan herkesin yaşam hakkına saygı duymayı sevdirir.

Anlamayı ve hoşgörüyle bakmayı öğrenmek, başkalarının hakkını  kendi hakkıymış gibi savunmak, insan olmanın gereğidir. İnsanları diğer canlılardan ayıran özellikler de bunlar olsa gerek. Bu ancak sevgiyle gerçekleşir. Yerine getirmek zor değildir. 

Türk - Kürt, Alman – Rus ya da Müslüman - Hıristiyan olmanın ne önemi var, söyler misiniz? Aslolan hepimize bir hayatın bahşedilmiş ya da armağan edilmiş olması değil midir?

“Allah'ın bile insanlar hakkındaki hükmünü, ömürleri sona erdikten sonra verdiğine inanılırken... Biz kim oluyoruz da insanları birkaç kez görmek, iki-üç yazı okumak, birkaç dedikodu dinlemekle... Yargılama hakkına sahip olabiliyoruz! ” diyor Dale Carnegie...

"Herman Hesse de diyor ki” Ben vatanseverim ama önce insanım. Her ikisinin bir arada yürümediği yerde daima insana hak veririm.”

İlk bakışta zor görünse de yapılabilir. Düşüncelerimiz, yargılarımız ve önyargılarımız var. Yapıcı yıldırımların beynimize ulaşmaması için barajlar, dalgakıranlar ve duvarlar inşa eder.

Tarihsel, kültürel ve ideolojik korkularımızı gideren paratonerimiz ancak sevgi olabilir. Kendi yüreğimizle baş başa kaldığımızda, eminim yüreğimizin derinliklerinden bize fısıldayan gerçek sevgidir. Sevgiyle ilgili sorular soralım kendimize. Göreceksiniz “Sevgi”  denilen sihirli sözcük; bize yeni ufuklar açacaktır.

Bunca gürültü patırtının arasından hayata ve insanlara bir de buradan baksak ne kaybederiz. Hayatı kendimize zehir ettiğimiz birçok şeyin saçma olduğunu göreceksiniz…

  salihyazar@gmail.com