info @ ybhaber.com

Televizyon izliyor musunuz? Bir çoğunuzun cevabını duyar gibiyim: Yıllar oldu izlemeyeli! 

İnsanın içini karartan akıl almaz bir sürü garip haber. Hayatın kargaşalarına kapılmış insanlar. Yürekleri için için yakan hayatlar, acı kokan insanlar. Her yer dram her an hüzün...
Bu haberlerin ışığında kahvaltımı yapmak istemiyorum. Alışmak istemiyorum, polisten fellik fellik kaçan hırsız haberlerine. Ya da kadın cinayetlerine... En korkunç can çekişmelere karşı ilgisiz, çaresiz kaldık. Emine Bulutlara alışmak istemiyorum. 

Bizleri bu hale getiren ne? Günah mı, acı mı, hırs mı? Neyin kavgasıydı bu? Hangi hastalıklı zihniyetin..? Sınırsız arzularımız mı, biçimsiz, çirkin bir hale getirdi bizi? Öldürülen insanlar için neydi celladın sebebi? Nasıl kıydık ana dediğimiz cennet güllerine. Efendimiz Hz .Muhammed(a.s): "Cennet anaların ayakları altında" diye buyurdu. Neyi unuttuk?

Toplumsal değerlerimize ne oldu? Tutum ve davranışlarımızı ne değiştirdi? Ne zaman böyle zalim bir topluluk olduk. Kederli, canlı ve sesiz dramlara büründük. 

Bir zamanlar saygıdeğer, insancıl  ve vicdanlı yayınlar izlerdik. Haberlerimiz yardım sever, iyi kalpli insanların hikayeleriyle doluydu.

Göz göre göre, işi oluruna bırakıp iç karartıcı haberleri izleyemem. Varsın duymayayım bu haberleri..
Sözün kısası; benim kahvaltıma dramlar eşlik edemeyecek. Ya sizin?