salihyazar @ ybhaber.com

İsrail Ulaştırma Bakanlığı (05.03.2013) Filistinlilerle İsrailli yerleşimcilerin ayrı otobüslere binmesini yasaklayan kararı, İsrail şehirlerinde çalışan ve Batı Şeria’da oturan Filistinlilerin zaten var olan yığınla sorunlarına tuz biber oldu. Hayatları cehenneme döndü.

Batı dünyasından  insanlık dışı ayrımla ilgili dün itibariyle  bir”TISS!” sesi bile çıkmadı. Belki daha sonra kerhen yalan rüzgârları eşliğinde, haklı çıkmak için olayı manipüle edip saptıracaklar.

Medeniyetler İttifakı Forumunda başbakanın yaptığı konuşma dış dünyada tepki gördü. Ne demişti? Mealen şöyle: “Tıpkı Siyonizm gibi, tıpkı anti seminizim gibi, tıpkı faşizm gibi İslamafobide bir insanlık suçu olarak görülmesi kaçınılmaz bir hal almıştır."

Başta A.B.D. ve İsrail, iç kamuoylarına mesaj vermek için Erdoğan'ın konuşmasına sarıldılar. A.B.D. ve İsrail, arka arkaya cüsselerinden büyük seslerle feveran etmeye başladılar.

İsrail,1967 beri adım adım, alenen ve açıkça Filistin topraklarında yayılarak işgal etti. Filistinlileri memleketlerinden kaçırarak muhtelif devletlerde mülteci hayatı yaşamaya mecbur etti. Gazze’yi açık hava hapishanesine çevirdi. Şımarık İsrail bunların hesabını vermedi. Ama Siyonizm’le ilgili kim konuşursa antisemitist olmakla suçlamayı alışkanlık haline getirdi.

Gerçek ve doğru düzdür. Gerçek ve doğru inanılarak değil, anlayarak bulunan olgulardır. Yalanın hakkından gelemediği tek şey gerçektir. Eninde sonunda bir yolunu bulur gün ışığına çıkar. İsrail, Filistin üzerinden yürüttüğü şiddeti haklı çıkarmak için söylediği yalanlara bütün dünyanın inanmasını bekliyor.

Tarih boyunca Yahudiler, hep potansiyel suçlu  olarak görüldü. Defalarca sürgün ve tasallutlara maruz kaldılar. Süreklilik arz edecek şekilde, yaşadıkları devletleler ve topluluklar tarafından gözetim ve denetim altında tutuldu. Tarihçilerin bir bölümü neden olarak Yahudi toplumunun inançlarından kaynaklanan üstün topluluk ve insan duygusunu gösterir. Kibir ve üstünlük tavrı diğer toplumları rahatsız etmiştir diyor tarihçilerin bir bölümü.

Hitler Almanya’sında Yahudilere yapılanlar o kadar çok bilinçaltlarına işlemiştir ki, bünyelerinde kalıcı alışkanlıklara dönüştü. Patolojik, şizoid  ruh yapısı ortaya çıktı. Donanımlı İsrail askerinin silahsız çocuklara uyguladığı acımasız şiddet görüntülerini hatırlayınız.

Acımasızlığın temelinde tarifsiz korkular vardır. Kendileri dışında herkese kuşkuyla bakan  fobileri artarak karakterleri oldu. Filistinlilere reva gördükleri her tür aşağılama, zulüm Yahudi inancı/Siyonizm’den kaynaklanmıyorsa, bilinçaltlarına işlemiş geçmişin tart, tedhiş ve gadre uğramışlık psikolojisinden kaynaklanıyor. Geçmişte kendilerine uygulananları, aynı maddi ve ruhani/manevi atadan geldikleri Filistinlilere dayatmalarının başka bir açıklaması var mıdır?

Yalan kutsal bir amaca hizmet ediyorsa hoş görülebilir. Siyaset veya politika, yalanı metodik uygulama aracı olarak  kullanabilir. Bu kişileri ve toplumu acıtmadan ve acıyı en az düzeyde hissettirerek kullanmanı sağlar.

İsrail devletinin izlediği güvenlik politikası, yalanlarla oluşturulan korkular üzerine inşa edildi. Bu strateji miadını doldurmuştur. Zaman yeni şeyler söyleme zamanıdır. İsrail'in yalanlara dayanarak almaya çalıştığı güvenlik önlemleri, güvenliklerini sağlamaktan ziyade varlıklarını tehlikeli sulara doğru götürüyor.

Şapkayı önüne koyup hesap kitap yapma zamanıdır. Bu gidiş tehlikeli ve maliyeti yüksektir. Yaşlı dünyamız, İsrail ve Yahudilerin neden olacağı büyük badireleri atlatamayacak kadar çok yorgundur.

salihyazar@gmail.com