Son zamanlarda sosyal medya ve televizyon ekranlarında konusunu açıklamaya haya ettiğimiz, hiç bir insanın yapamayacağı olaylara tanık olmaktayız. İnsanların insanlıktan çıktığı şu zamanda akıllara dahi gelmeyen çirkeflikler yapmaktadır. İslam hayat sahasında olmadığından dolayı, insanlık, insan konumunu koruyamamaktadır. İslam’dan uzaklaşan insanlar, hayvanların dahi yapamadığı vahşiliklere baş vurmaktadır.
Toplumun sorumluluğundan mesul olan yöneticiler ise bu çirkin saldırıları ve kötü gidişatı algılar üzerinden yönetmektedir. Yöneticiler bu olayları işleyenlerin en şiddetli şekilde cezalandırılacağını açıklayıp, üzerlerindeki mesuliyeti atmayı istemektedir. Bu tür olayların sorumluluğu yüzeysel yaklaşımlar ile çözülemediğini herkesin malumudur. Yöneticiler toplumun her ferdin huzurundan sorumludur. Bu sorumluluk ahirette onlardan sorulacaktır.
Mağdur olanların hiç birisi bu cezalardan memnun değildir. İnsanlar sokakta yürürken, evinde beklerken her an başına bir şey gelecekmiş diye beklemektedir. Hiç kimse güven ve huzur içinde yaşayamamaktadır. Alınan her tedbir, toplumda başka yaraların çıkmasına sebep olmaktadır. İslam nizamın olmadığı bu düzen, insanların her gün başlarına bir şeyler gelecek kaygısı ile yaşamaktadır. Hiçbir vahşi ve katliyam içeren olayların çözülemediği, hatta daha vahşi bir şekilde büyüdüğüne her geçen gün şahit olmaktayız.
Demokrasi sistemiyle başa geçenlerin ilk söyledikleri bu kötü gidişatı durduracağını sözünü vererek başa geçtiler. Sonrasında başa geldiklerinde yaptıkları çözüm, insanlığı bir çıkmaza sokmuştur. Bunların yaptıkları en iyi iş algıları yönetmek olmuştur. Bu tür vahşice olayların önüne geçmek için çıkardıkları kanunlar hiçbir şekilde işe yaramamıştır ve çözümü sağlayamamıştır.
Bu tür sapkınlıkların ilerlemesinin tek sorumlusu mevcut sistemdir. Hazırda bulunan muhafazakar kesimde, kurulu sisteme destek verip, makamı, rahatı bozulmaması için susmaktadır. Bu düzen yüzünden biriktirdiği malına zarar gelir diye kafalarını kuma gömmekteler. Menfaatlerine zarar gelebilir diye her şeye kafa sallamaktadırlar.
Hakkı ve doğru söyleyenler ise her zaman sistemin hışmına uğramıştır. Hepsine ceza ve güç uygulanmıştır. Hakkı söyleyenlerin kaderi bu yolda çile çekmek olmuştur.
Toplumun alimlerini içeri atarak hiçbir zaman toplumun refahını bekleyemezsiniz. İnsanlığın haya ettiği cürümleri dile getirip ve köklü çözümü sunanları, susturmak için her zaman baskılar uygulanmıştır. Toplumdan dışlanmak istenmiştir. Oysa onlar toplum içerisinde sayılan, sevilen insanlar olmuştur.
Sistemin çürüklüğü artık günyüzü gibi ortaya çıkmıştır. Son zamanda kadına şiddet, tecavüz ve burada sayamadığım bir sürü olaylar başını almış gitmektedir. Bu tür vahşi olayların önüne geçmek imkansızdır. Dünya bir bataklığa doğru gitmektedir.
Bu zamanda Hilafet devletinin yıkılışının hicri yüzüncü yılına şahit olmaktayız. Sistem kendi eliyle her ne kadar Hilafeti sistemini kötülemek istese de, artık her evde Hilafet sistemi konuşulmaktadır. Zaman geçtikçe mevcutta bulunan yasalar Müslüman halkı kalkındıramamıştır. Her zaman çıkarılan yeni kanunlar ile, düştükleri bataklığa, daha fazla batmaktalar.
Güneşin o aydınlığını saçmasına kimse engel olamayacaktır. Bütün dünya ayağa kalksa da. Hilafette o güneş gibidir. O aydınlığını ve sıcaklığını insanların üzerinde hissettirecektir. Bu kaçınılmaz bir sondur. Çünkü demokrasi sistemi çökmüştür. Artık son zamanını yaşamaktadır. Çünkü artık insanlar her geçen gün zulme ve eziyetlere maruz kalmaktadır. İnsanlar bu kurulu düzenin yaptıklarına daha fazla katlanamayacaktır.
Bu Gidişat Nereye?
Bu makale 4561 kere okunmuş.11 Mart 2021, Perşembe - 00:30
Yerde yasamaktir zira islam devleti tarafindan
Islami kanunlarini kanunla korumus bir ortamda
Musluman olmak değil eyle olsa suanda islam diye din
Olmazdi' bu baglamda ortam ne olursa olsun hangi
Sartlarda olunursa olunsun musluman duruma
Gore kilifa giren değil aksi durumu islama yoblendirendir
Soru eğer Islamin bir neferi ve önde giden atlilari olmak mi iste ogun tamda bugundur zira mağdur yeteri kadar var asil sorun konuya hangi bakis acisindan bakildiginda yatiyor.
Ortamda malzeme çok biz muslumanlarin yapacagi sadece
Yasamimizla örnek olmak zira sorun ne silahla nede gucle alakali
Asil konu ahlaktir onuda her muslumanin yapabilecegi birseydir.
Artik sozun bitti yerdeyiz zira bize söz değil artik pratikte islami yasamak kaliyor.