Yağmur, Suruç’taki bombalı saldırıda yaralandı, yine de Ankara’daki barış mitingine gitmekten geri durmadı. Üç ayda iki canlı bomba saldırısından şans eseri sağ kurtulan Yağmur, “Yitirdiklerimizin hesabını sormak boynumuzun borcu” diyor.

Antakya’da yaşayan Yağmur TAŞ, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) çağrısıyla, çocuklara kitap ve oyuncak götürmek üzere çıktığı yolda, Suruç’taki canlı bombanın hedefi olan yüzlerce gençten biriydi. 33 genç fidanın yaşamını yitirdiği o vahşetten yaralı çıktı. Uzun süre İstanbul’da tedavi gördükten sonra memleketine, ailesinin yanına döndü. Barış mücadelesine daha fazla sarılan Yağmur, Ankara’da daha büyük bir katliamla karşı karşıya kaldı. Yağmur bu kez yara almadan kurtuldu. Ankara ve Suruç gibi iki büyük katliamın etkisini yaşayan Yağmur 10 Ekim gününü şu sözlerle anlattı:


İkinci Suruç’u yaşadım

“SGDF olarak Saray’ın savaşına inat barışın sesini yükseltmek için oradaydık. Patlamanın olduğu yerin yaklaşık 50 metre ilerisindeydim. Tam karşımda patlama oldu. O an Suruç’u ikinci defa yaşadım. Patlama sesleri, çığlık sesleri, yanık kokusu aynıydı. Patlama anında Suruç’ta yaşadıklarım gözlerimin önüne geldi. Patlamadan sonraki birkaç dakika Suruç’u tekrar yaşamanın etkisindeydim. O etkiden kurtulduktan sonra çevremdekileri sakinleştirmeye ve daha soğukkanlı olmaya çalıştım.”


Acımız da büyük öfkemiz de

Üç ayda iki büyük patlama yaşayan Yağmur, ısrarla barış mücadelesinden vazgeçmediğini vurgulayarak, “Acımız çok büyük evet ama daha çok öfkeliyiz de. Suruç’ta ve Ankara’da yitirdiklerimizin hesabını sormak ve geride bıraktıkları adalet ve barış taleplerini yükseltmek boynumuzun borcu” diyor.
 ETHA/İSTANBUL

Yaralılara 26 bin lira fatura!


Ankara Katliamı ardından timsah gözyaşları döken devlet yetkilileri, katliamda sağlık güvenceleri yok diye yaralılara binlerce liralık tedavi masrafı çıkardı.

Bombalı saldırıdan yaralı kurtularak Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yatırılan Çukurova Üniversitesi öğrencisi Adnan Karataş ve İstanbul Üniversitesi öğrencisi Uğur Gümüşkaya’nın aileleri, hastane yetkililerinin sağlık güvencesi olmadığı gerekçesiyle kendilerinden tedavi ücreti istediklerini belirtti.

Patlamada kuzeni Emre Karataş’la birlikte yaralanan Adnan Karataş’ın ailesinden 300 lira istendi. Baba Bünyamin Karataş tedavi masrafını öğrendiklerinde şok olduklarını söyledi. Katliamda yaralanan oğlu ve yeğeni için uğraşırken bir de böyle bir durumla karşılaşmanın psikolojilerini de alt üst ettiğini belirten Karataş, yetkililere seslenerek, “Çocuklarımıza terör mağduru deniliyorsa nasıl olur da para isteniyor” diye tepki gösterdi.

Uğur Gümüşkaya’nın babası Erol Gümüşkaya ile görüşen hastane yetkilileri ise oğlunun 25 yaşında olması nedeniyle sağlık güvencesinden yararlanamayacağını belirterek, 26 bin TL tedavi masrafı istedi.

Kendisinin 4/C mağduru bir TEKEL işçisi olduğunu söyleyen baba Gümüşkaya, “Hastane yetkililerine buradan sonraki tedaviler için hastaneye gittiğimde ne yapacağım diye sorunca, diğer hastanelerde de hastanın ‘adli vakada yaralanmış olduğunu’ söylememi istediler. 12 gündür hastanedeyiz ve bu travmayı atlatamadım. Şimdi de utanmadan bizden para isteniyor” diyerek tepki gösterdi.
 ANKARA
YENİ ÖZGÜR POLİTİKA