Dünya pazarında yer bulan Urfa biberi (İsot), kadınların bin bir emeği ile işlenip satışa sunuluyor.Tarladan toplanan ya da hal pazarından alınan yüzlerce kiloluk acı biber, kadınlar tarafından saplarından arındırılıp, iki-üç parçaya ayrılıyor. Morarana kadar güneş önünde kurumaya bırakılan biberler, sonra makinesinde zeytinyağı ile öğütülüp hazır hale getiriliyor. Bu işlemi gerçekleştiren kadınlar, ellerinde acının verdiği histen dolayı geceleri dahi uyuyamıyor. Önceki yıllarda her evin yıllık işi arasında olan isot işlemi şimdilerde ise Riha'nın merkez Haliliye ilçesi Sırrın Mahallesi’nde, yoksul ailelerin geçim kaynağına dönüşmüş durumda.
Pul biberin yanı sıra ayıklanan ve bölünen biberleri makinesinde çeken kadınlar, Riha'nın bir diğer tadı olan biber reçelini de hazırlıyor.
Bol acılı yaşam!
Mahallede, birkaç dönümlük arazi üzerinde isot hazırlayan kadınlardan 30 yaşındaki 5 çocuk annesi Rahime Tut, ailesinin geçimine katkıda bulunmak için hal pazarından aldıkları biberlerden isot yaptığını ifade etti. Gün doğumu ile başladıkları işin bazen gece saat 24.00’a kadar sürdüğünü dile getiren Tut, Torbasını 4 TL'ye aldığımız biberleri saplarından ayırıp, parçalıyoruz. Sonra kurumaya bırakıyoruz. Aynı şekilde saplarından ayırıp, parçaladığımız biberleri makinede çekip salça da yapıyoruz. Salçanın kilosunu 15 TL'den isotun kilosunu 15 ile 30 TL arasında değişen fiyatlarda satıyoruz. Bu da çektiğimiz acıya değmiyor. Çünkü ayıkladığımız biberler çok acı ve ellerimiz şişip, çok acıyor. Geceleri bazen uyuyamıyoruz" dedi.
Yapacakları başka iş olmadığı için acıya katlandıklarını kaydeden Tut,"Başka gelirimiz yok. Bu işle geçimimizi sağlıyoruz. Eşim inşaatlarda çalışıyor. İş bulmakta zorlandığı için çalışmak zorundayız. Tüm işi kadınlar yapıyor” diye belirtti.
Yoksulluğun acılı öyküsü!
Tut'un hemen yanı başında ailesinin geçimini acılı isot işçiliği yaparak sağlayan bir diğer kadın da 45 yaşındaki 6 çocuk annesi Emine Koyuncu. 4 kızı ile birlikte çalışmak zorunda olduğunu söyleyen Koyuncu, "Eşim rahatsızlandı ve 4 aydır çalışmıyor. Bizler de çalışmasak aç kalırız. Bu sebeple acı da olsa uyuyamasak da bu işi yapmak zorundayız" diyerek yoksulluğun getirdiği acılı hayata işaret etti.
DİHA/RIHA
