Kulu’da ilk kez yerel seçimde aday belirleyen BDP’de ilkler bununla da sınırlı değil. Aynı zamanda ilk kez bir kadın başkan adayı da BDP listesinde yer aldı. Kulu’nun belediye eş başkan adayları Esin Akgül Güneş ve Mustafa Çakır, ilçedeki çevre, işsizlik, tarım ve çiftçilerin sorunları, kadının yönetimde ve yaşamdaki söz hakkı, su sorunu gibi pek çok konudaki çözüm yaklaşımlarını ve projelerini anlattı.

“Öz yönetimle özgür kimliğe” sloganıyla 30 Mart yerel seçimlerine hazırlanan BDP’nin batıdaki tek aday gösterdiği kent Konya. Konya’nın Kulu ilçesi de Kürtlerin yoğun yaşadığı bir şehir. Cihanbeyli’de olduğu gibi Kulu’da da Kürtler yoğunlukla köylerde yaşam sürüyor. Kulu’da ciddi bir oy potansiyeline sahip BDP.

Aynı zamanda BDP, ilk kez Kulu’da yerel seçimlerde aday gösteriyor. Ve bu ilk kendi içinde bir başka ilki daha barındırıyor. O da belediye seçimlerine eş başkanlık sistemiyle yani aynı zamanda ilk kez kadın bir adayla gidiyor. Bu sadece BDP için değil ilçe için de bir ilk olma özelliğini taşıyor. İlçede ilk kez bir kadın aday var ve o da BDP’nin eşitlik ilkesiyle gerçekleşmiş durumda.

Belediye eş başkan adayları Esin Akgül Güneş ve Mustafa Çakır, Kulu’ya yabancı değiller. Esin Akgül Güneş, Karacadağ köyünden ve Çakır ise Zincirlikuyu kasabasından. Kulu’daki ilkin imzasına sahip eş başkan adaylarıyla ilçenin sorunlarını, seçime nasıl hazırlandıklarını ve bu hazırlığa halkı ne kadar kattıklarını konuştuk.

‘SİSTEM PARTİLERİ TELAŞ İÇİNDE’

BDP’nin Kulu Belediyesi Eş Başkan adayı Esin Akgül Güneş, iddialı olduklarını, diğer partilerin ise telaş yaşadığını belirtti. Diğer partilerin birleşerek BDP’nin yönetime gelmemesi için çeşitli tartışmalar yürüttüklerini söyleyen Akgül Güneş, “Burada sistem partileri BDP’yi Kürdün partisi yapmışlar. Oysa biz, BDP tüm ezilenlerin partisi diyoruz. Buradaki partiler telaş içinde. Direkt devirmekle söze başlıyorlar. Güçlüyüz ve iddialıyız. İnsanların kendine dönüş durumu var. Saflar net olmalı, hizmet, saygı, sevgi yoksa oyumuzu vermiyoruz diyor insanlar. BDP’ye vereceğiz diyorlar. Türkler de böyle diyor. Çünkü insanlarda bıkkınlık var” dedi.

‘İNSANLARDA BIKKINLIK VAR’

Söz konusu bıkkınlığı sorduğumuzda ise Akgül Güneş, şöyle açıklıyor bu bıkkınlığı: “60 yılın bıkkınlığı var. Bıkkınlık şudur; gelen iktidar hastalığıyla geliyor. Koltuğu nasıl ele geçiririm, bırakmam, nasıl kendime yatırım yaparım diyor. Halka hiçbir hizmet, yatırım yok. Projelerimiz var diyorlar. Ancak köprüyü geçene kadar bunu söylüyorlar. Gelen belediye başkanları evlerinize gelip çayınızı içtiler mi? Ne gibi hizmetler oldu? Siz söyleyin, ne yapalım hizmet için, gibi sorular yöneltiyoruz halka. O kadar masumane şeyler istiyorlar ki. Bir kadın toplantısına gittik. Neler yapabiliriz dedik sizin için hep birlikte. Sitemizin çevre düzenlemesi ve bir de minibüs istiyoruz buraya gelip gitmek için diyorlar. Yolları iyi değil. İlgisizlik var. Söylerlerken ben utandım. Belediye başkanı benmişim gibi utandım. Belediyelerde ise dört buçuk yıl oturup beş ay hizmet yapıyor. İnsanlarda da bir bıkkınlık var bu konuda.”

KADIN ÖN PLANDA

Geçmiş seçim deneyimlerini anlatırken beldelerde ve merkezde şahsa önem verildiğini, ancak şu an safların netlik kazandığına dikkat çeken Akgül Güneş, “Halk bunu netleştirmek istiyor. Kadınlar eve kapandı, eşine hizmet edecek pozisyondan öteye gitmesine izin verilmedi. Kadın çocuğunun ilk öğretmenidir. Eşinin de öğretmenidir. Ama hakları elinden alınmıştır. BDP öncülüğünde kadınların yüce bedelleri ile bunun böyle olmadığı görüldü. Kadın adaya inanılmaz ilgi var. 32 köy var ve her köyden kadın aday çağrılıyor. Kadının bütçesi ayrıdır BDP’de. Sadece kadınlara hizmet edilecek. Kadınlar ön planda olacak. Bu alışıldık bir durum değil. Kadınların heyecanı çok farklı” diye konuştu.

BU ASIRDA KÖYDEN KÖYE BİDONLA SU TAŞINIYOR

Kadınların taleplerinin oldukça masumane olduğunu ifade eden Akgül Güneş, 21. yüzyılda Ankara’nın yanı başındaki ilçenin köylerinde yaşanan su sıkıntısına dikkat çekerek, “Ankara’ya 115 kilometre uzaktayız. Halen köylerde bir başka köye gidilip su taşınıyor. 60 yıldır bu böyle. Benim köyüm de öyle. Bidonlarla, araç kiralayarak gidip su getiriliyor. İnsanlar önce bunu çözmek istiyor. İnsanların beyninde şu oluşturulmuş; belediyeye biri gelir herkes ona çalışır. Seçim bitince o işinde biz evimizde oturuyoruz. Bunu zorluyoruz biraz” diye ifade etti.

‘HALK YALAN SÖYLEMEYİN, YETER DİYOR’

“Diyoruz ki, biz kadına yönelik el sanatları atölyeleri açacağız. İstihdam edeceğiz” diyen Akgül Güneş, şunları dile getirdi: “Gerçekten yapar mısınız, diyorlar. Bir kadın toplantısında ‘yalan söylemeye gerek yok’ dedi bir kadın. ‘Siz yalan söylemeyin, oyumuz zaten sizedir. Ama yalan söylemeyin’ diyorlar. Ve burada insanlara hep yalan söylenmiş. Samimiyet, sıcaklık, dürüstlük görüyorlar. Hitap, yaklaşım önemli. Kadınların gerçekten kucaklaşırken samimiyeti derinden anlıyor. Çocuğuna kadar inanılmaz bir ilgi var kadın adaya yönelik. Mesajlar geliyor gururumuzsun diye. Kazanacağız diyorlar. Uyanış var. Bir hasretlik var. Toplumun yarısı erkekse yarısı kadınsa yönetimler ortaklaşacak. Ne kadın önde ne kadın arkada. Kadınların iade edilmesi gereken hakları var. Önü tıkandı, dövüldü, ezildi. Kadınlar evlerinden çıkacak. Kadınlar evlerinden bilinçlenip çıkarsa kendi önünü açmış olacak ve alınan hakkını geri alacak.”

‘KADININ KENDİ DURUŞU VE İRADESİ DE ÖNEMLİ’

Kadınların her yerde sıkıntı yaşadığını hatırlatan Akgül Güneş, “Çalıştıkları yerlerde de sorun yaşıyor. Siyasi partilerde, özel şirketlerde de öyle. Kadının fikri alınmıyor. Kadının kendisine düşüyor bu birazda. Erkeklerin yaptığı önemli ama kadının çıkışı, kendi duruşu, iradesi önemli. Hepimiz belli mücadeleler verdik. Bende ciddi sıkıntılar yaşadım. Kim olursa olsun bir erkek olarak da ezik olursan ezilirsin. Kadın kendi gücünün farkına vardığı sürece önü tıkanamaz. Kadın aklının, kadın elinin değdiği yerde farklı bir durum çıkıyor. Diğer partiler kadına hiç önem vermiyordu. Bizim eş başkanlık sistemimize ilgi görüldü. Oy potansiyeli de arttı. Bu diğer partiler de kadın meclis üyesi arayışına girdi” dedi.

HERKES BELEDİYE BAŞKAN ADAYI GİBİ

Öz yönetim modelinde mahalle meclisleri ve kent meclisinin yanı sıra kadının da meclisinin olacağının altını çizen Akgül Güneş, “Sadece atölyeler açtık, gelin çalışın meselesi değil. Siyasal ve yaşamsal bilinç. Neden bu kadar bedeller ödendi. Bunları anlatacağız kadınlara. Bunu erkekle de ortak çözmek gerek. Kadın daha bilinçsiz anlamına gelmiyor çünkü. Birlikte yönetmek gerekiyor. Belediye erkek belediyesi olmuş. Onu yıkmak gerekiyor. Bunun nedenleri anlatılacak. Kadın kendi duruşuyla bu noktada erkeği de etkileyecek. İki üç kadınız ve bu kadar insana yetişmeye çalışıyoruz. Sıkıntılar var ama ciddi bir adım da var. Bunun havada kalmaması için uğraşıyoruz. Halkın belediyesi olacağız dediğimiz noktada halka sürekli birlikte çalışma hususunu anlatmaya çalışıyoruz. Herkes belediye başkan adayı ve herkes belediye meclis üyesi adayı bilinciyle çalışmamız gerektiğini anlatıyoruz. Çünkü yarın belediyeyi aldıktan sonra da projeleri birlikte gerçekleştireceğiz” ifadelerinde bulundu.

‘KÜRTLERİN BİTMEYEN GÖÇÜNE SON VERMEK İSTİYORUZ’

Kürtlerin 300 yıl önce Kulu’ya başlayan göçünün ise bitmediğine vurgu yapan Akgül Güneş, “Sonrasında Avrupa’ya göç başladı. Ekonomik nedenlerden dolayı. İş imkanı yok. Buranın özellikle Kürt köylerinde okur yazarlık çok fazla. Şu an düşüş var. Çünkü herkesin gözü Avrupa’da. Köylerde çok genç kalmadı. Gençlerin sosyal aktivite anlamında ciddi sorunları var. Kültür merkezi yok. Tiyatro, sinema anlamında hiçbir şey yok. İnsanlar burada kalmıyor. Gençler, ‘Avrupa’ya gitmek istemiyoruz, iş olursa neden gidelim’, diyor. Biz bu noktada olmayacak şeyler değil diye düşünüyoruz. Kulu meydanında seçim bürosu açmak da hayaldi, önemli bir gelişme şimdi. Bu kadar iddialı olmak, diğer partileri telaşlandırmak önemli” dedi.

‘SİYASET DİLİM KÜRTÇE’

“Siyaset dili Türkçeydi bugüne kadar. Kürtçe pek yoktu” diyen Akgül Güneş, anadilinde yürüttüğü çalışmalar hakkında da şunları söyledi: “Ben kadınlara özellikle Kürtçe hitap ediyorum. Açılışlarda, toplantılarda anadille başlamak istedim. Yaklaşık 10 yıldır tüm çalışmalarımı Kürtçe yapıyorum. Senaryolarımı, öykülerimi Kürtçe yazıyorum. Belgesellerimi Kürtçe çekiyorum. Siyaset dilinde de kendimi Kürtçeyle daha rahat ifade ediyorum.”

‘KÜRTLER DIŞLANDIĞINI FARK ETTİ’

Belediyenin diğer eş başkan adayı Mustafa Çakır ise Kulu’nun Kürdistani nüfus yoğunluğuna dikkat çekerken, bugüne kadar ilçedeki Kürtlerde olmayan bir başka önemli özelliğin birliktelik olduğunun da altını çiziyor. “Bugüne kadar düzen partileri Kürtlere önem vermedi. Kürtler de düzen partilerinin peşinden gittiler. İş adaylık, belediye başkanlığı düzeyinde söz konusu olunca değer vermediler. Mevcut iktidar partisi AKP’de burada 3 Kürt adayı çeşitli gerekçelerle ekarte ettiler. Bu büyük bir etki yarattı” diyen Çakır, Kürtlerin, dışlandıklarını fark ettiğini belirtti.

HALK TEMİZ SİYASETİ GÖRÜYOR

İktidar partisinin yolsuzluk ve rüşvet olaylarının BDP’de olmaması, renk, cins, ırk ayrımı yapmadan herkese siyaset imkanı sağlaması ve farklı inançlara kapılarını açmasının BDP’nin oy oranında ciddi bir artışa neden olduğunu tespit ettiklerini ifade eden Çakır, “Halkın yönetimini gerçekleştireceğiz. Düzen partilerinin sisteme göre dikey belediyecilik anlayışı var. Belediye başkanın iki dudağı arasında bütün projeler. Biz ise hep birlikte, kent meclisiyle, mahalle muhtarlarıyla, halkı, sivil toplum örgütlerini bir araya getirip ortak projeler üreteceğimizi anlatıyoruz. İnsanlar geçmiş iktidarların uygulamalarını gördükçe, halka bir şey vermediğini de fark edince bize karşı ilgi de yoğun” dedi.

BAKAN AB FONLARIYLA ÇİFTLİK KURMUŞ

“Mevcut belediye hiçbir sorunu çözmüş değil” diyen Çakır, ilçenin kimi sorunlarını ve kimi çözüm yaklaşımlarını da şöyle özetledi: “Pazar yerleri düzensiz, sağlıksız. Kapalı pazar yerinin aciliyetini gördük. Araç park yeri sorunu var. Çevre düzenlemesi, çöp alanları rezalet durumda. İdari bir bina yapılmış kendi şirketlerini, çiftliklerini kurmuşlar. Bir bakanın burada çiftliği var ve bunu da AB fonlarıyla yaptıkları belirtiliyor. Bizim anlayışımızda ise kendimiz için değil halk için varız diyoruz. Biz tarımsal tesisleri geliştireceğiz. Organize sanayi bölgeleri gibi tarım ve hayvancılıkla ilgili bölgeleri açacağız. Altyapı ve üst yapı hizmetlerini de sunacağız. Gelişmesi için elimizden geleni yapacağız. Her köyde tesisler kurup istihdam yaratacağımızı düşünüyorum.”

SU HAYATİ ÖNEMDE

Çakır, kadınlara, engellilere yönelik de çalışmalar, projeler geliştireceklerini belirterek, “Yaşlılar için yaşam merkezleri kurmayı düşünüyoruz. Çevreyle ilgili yeşil alanların tanzimi, buradaki gölümüzün çevre düzenlemesini gerçekleştireceğiz. Bunlara el atacağız. Tarımla ilgili sorunlarda da araziler kıraç. Konya Ovası projesinde fizibilite çalışması söz konusu ama hiçbir yatırım söz konusu değil. İçme suyu sorununu çözeceğiz. Sudaki arsenik oranının yüksek oluşu, içme suyu normlarında olmayışı söz konusu kulu şebekesinin. Ankara Büyükşehir Belediyesi 1 milyar dolarlık 100 kilometre tesis kurdu. Ancak suyu kullanamıyoruz. İçme suyu amaçlı. Ama sağlığa da zararlı. Atıl durumda. İçinde kabul edilebilir değerlerin üzerinde mineral maddeler, zararlı arsenik maddeler gibi sağlığa zararlı durum söz konusu olduğundan kullanılamıyor. Başından beri bunlar biliniyordu. Buna rağmen dev bir tesis yapıldı. Keşif bedeli bir milyar dolar. Bunu içme suyu değil sulamada kullanmayı amaçlıyoruz. Saniyede 9 ton su basıyor tesis. 200-250 bin dekarlık alanı sulaması söz konusu. Tadilata ihtiyacı var. Kulu’ya yönlendirirsek bu şebekeyi bu durumda halkın ekonomik gücü artacak. Böyle bir projemiz var. Eğer devlet yatırımı olarak gerçekleştiremezsek bile AB fonlarına başvuracağız. Özel girişimlerim de oldu. Bizim bu yöreden Avusturya Parlamentosu’nda milletvekili hemşerimiz Aygül Berivan Aslan var. Eyalet milletvekili Ahmet Demir var. Onlarla görüşüp bu fonlardan istifade ederek yatırım bedeli olarak Kulu’ya aktarılması girişimlerimiz olacak” diye konuştu.

‘HİÇBİR GÜNÜMÜZ BOŞ GEÇMEYECEK’

Ziraat mühendisi ve sulama uzmanı olduğunu söyleyen Çakır, çiftçilerin ve tarım sektörünün sorunlarını yakinen bildiğini belirterek, “Aynı zamanda buranın yerlisiyim. Bu konuda yapabileceklerimizi bundan sonra da etkin bir şekilde ortaya koyacağız. Çoraklaşma sorunu var. Sulama göleti yapabilme alanlarımız var. Ön çalışmalarımız oldu geçmişte. Tarımsal yönden bazı girişimlerde bulunup bölgeyi kalkındırabiliriz diye düşünüyorum. Belediyeyi aldığımız dakikadan itibaren hiçbir günümüzü boş geçirmeden halka hizmet için çalışmalarımızı yürüteceğiz” dedi. (ANF İBRAHİM AÇIKYER - KONYA )