Angajman kelime olarak yükümlülük altına girme, taahhüt etme, toplumsal, siyasal bir eylemin içinde yer alma ve ona bağlanma anlamlarını taşmaktadır. Angajman kuralları ise geniş anlamda (diplomaside) tarafların ilişkilerini yürütürken kullandıkları prosedürleri ifade ederken, askeri anlamda ise bir ülkenin başka bir ülkenin hava sahasını ihlal etme veya ülke topraklarında oluşacak bir tehdide karşı yapılacak askeri tepkinin şartlarını belirlemektedir. Angajman kuralları kısaltmalar içeren askeri direktiflerdir. Bir başka değişle yetkili bir otorite tarafından çıkarılan ve askeri kuvvetlerin hedeflerini yerine getirirken tabi olacakları kuralları ve sınırları çizen direktiflerdir. Angajman kuralları ulusal askeri doktrinlerde, tamamlayıcı (yardımcı) emirler, dağıtım emirleri, harekât planları, hali hazırdaki (yürürlükteki) direktifler de dâhil olmak üzere çeşitli şekillerde görülmektedir. Bu direktifler, güç kullanımı konusunda yetkilendirme ve sınırlamalar içerir.

 

Ulusal ve uluslar arası nitelik taşıyabilen angajman kurallarının modern anlamda doğuşu aslında ulusal düzeyde oluşmuştur. Kore Savaşı zamanında ABD Genelkurmayı’nın General MacArthur’a ilettiği talimatlara dayanmaktadır. Angajman kuralları her devletin her operasyona göre belirlediği talimatlardan ibarettir. Bu kurallar siyasi ve askeri nitelikte olabilmektedir. Hangi hedeflere ne şekilde operasyon düzenleneceği, hangi hedeflere saldırılmayacağı, ateş açılırsa ne şekilde buna cevap verileceği gibi konular düzenlenir.

 

Angajman kuralları uluslararası insancıl hukukun ya da silahlı çatışma hukukunun bir parçası değildir. Cenevre Konvansiyonu’nda veya ek protokollerde bahsedilmemiştir. Burada daha çok bir silahlı çatışmada uygulanacak kurallar belirlenmiştir. Bunlar bir iç hukuk metni de değillerdir. Angajman kuralları silahlı çatışmalarda uygulanacak kurallardan ayrıdır ancak diğer taraftan bir devletin uluslararası silahlı çatışma ve insancıl hukuktan doğan yükümlüklerini yerine getirmesinde önemli bir rol oynar. Bu yükümlülüklerin ihlali ise çoğu zaman angajman kurallarının bir sonucu olarak ortaya çıkar. Angajman kuralları belirlenirken, uluslararası hukuk ve savaş hukuku esas alınır. Angajman kurallarını harekât subaylarından ziyade uluslararası hukukçular ve askeri hukukçular belirler.

 

Sonuç olarak yazılı olan bu kurallar ülkeye yönelecek herhangi bir tehdide karşı uygulanacak yaptırımın boyutlarını ve tehdidin niteliğine göre yapılacak askeri müdahalenin sınırlarını belirliyor. Örnek olarak Türkiye angajman kuralları gereği, kendi hava sahasını ihlal eden uçakları uyarıyor, herhangi bir saldırıda bulunmuyor. İhlal devam ederse, savaş jetleri havalanarak ihlal yapan uçağı ya inişe zorluyor ya da uçağın hava sahamızı terk etmesi sağlanıyor. Eğer ihlali yapan uçak hasmane tavrına devam ederse, ateş etme hakkı bulunuyor. Her ülkenin, karşılaşabileceği her şarta karşı detaylı angajman kuralları bulunmaktadır.

 

Türkiye 22 Haziran itibariyle Suriye’ye yönelik angajman kurallarını değiştirmiştir. Hükümet adına Başbakan Erdoğan, düşürülen türk jeti sonrası, Suriye ile tüm angajman kurallarının değiştiğini ilan etmiş, "uyarılara gerek duymadan, Suriye’den hava sahamıza giren her türlü hava aracını vururuz" mesajını vermişti.