CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, hükümetin son dönemde devletin bütün kurumlarına kurduğu baskıyı, şimdi sivil topluma da yönelttiğini söyledi. AKP’nin sivil toplum kuruluşlarını (STK) kendisine biat etmeye zorladığını aktaran Yüksel, ekonomik bir STK olan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) Ekonomi Bakanlığı’na bağlanmasını sert sözlerle eleştirdi. Yüksel, “Devlet STK’lara el koyuyor, devletleştiriyor. Bu da yetmiyormuş gibi haraca bağlıyor.” dedi. CHP Milletvekili Yüksel, geçmişte iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının biraraya gelmesiyle oluşturulan DEİK’in, AKP’nin son çıkardığı torba kanunla Ekonomi Bakanlığı’na bağlanmasının, iş dünyasına ve sivil toplum ruhuna büyük bir darbe olduğunu söyledi. Yüksel, “Hükümet, çıkardığı son torba yasayla ekonomik bir sivil toplum örgütü olan DEİK’e el koydu. DEİK Yönetim Kurulu başkanını seçme ve görevden alma yetkisini, kurucu kuruluşları belirleme, sona erdirme ve yeni kuruluş ekleme yetkisini Ekonomi Bakanı’na verdi. Bakan’ın DEİK başkanını ataması, kurulların, konseylerin yönetimlerini belirlemesi, yabancı ülke işadamlarının muhatabının hükümet olacağı anlamına geliyor. Ticaret için karşılıklı gönüllülük esasıyla kurulan konseylerde hükümetten bağımsız işadamlarının yer almasından belli ki çok büyük rahatsızlık duydular. Bu düzenleme, sivil toplumu devletleştirmeye dönük açık bir darbedir.” dedi. AKP’nin, torba kanuna koyduğu bir maddeyle DEİK’in varlıklarına da el koyduğunu vurgulayan Yüksel, “Bu varlıklar, sivil toplumun varlıklarıydı. Bunun adı düpedüz kamulaştırmasız el koymadır. Sivil toplum kuruluşlarını devletleştirerek, baskı kurarak, yönetimlerini belirleyerek sivil toplumu zapturapt altına almak istiyor. Bu ancak dikta yönetimlerinde görülür. Demokratik, çağdaş hukuk devletinde bunun yeri olamaz. Bu hukuksuzluğa bir an önce son verilmeli. İşletmedikleri hukuk sistemi bir gün onlara da lazım olacak ve o gün çok yakın.” dedi.Alaattin Yüksel, AKP’nin sivil toplumun mallarına el koyduğu gibi STK’ları haraca da bağladığını söyleyerek, “AKP’ye para lazım. Malum, kasada bir şey kalmadı, hepsini boşalttılar. TÜSİAD’a, MÜSİAD’a, TOBB’a, Müteahhitler Birliği’ne ve TİM’e, ’Yıllık gelirlerinizin yüzde 1’ini DEİK’e vereceksiniz.’ diyorlar. Bu ne demek? Bu açıkça sivil toplum örgütünü haraca bağlamak demek. İş dünyasını biat etmeye, taraf olmaya zorluyorlar. ’Taraf olmayan, bertaraf olur’ diyorlar. ’Taraf olmayanları Maliye, SGK yoluyla cezalandırdık, ticari yaşamlarını bitirdik, yine yaparız.’ diyerek uluslararası ticari çevrelerde ülkemizin itibarını zedelemeye de devam ediyorlar.” dedi.

Kaynak: CIHAN