Bunda kimlik talepleri noktasındaki fedakarlıklarının da rolü büyük. Ancak Kürtler bugün kendi kimlikleriyle iktidara talip. Bu talep Kürtler dışında katılım ve destekte bulunan Türklerle birlikte gerçekleşecek. Bu Türkiye için de bir model olacak. Gerçekleştiğinde ise beklentiler yanıt bulacak” diyerek 30 Mart’ta zafer kazanacaklarını vurguladı.

Cihanbeyli, Konya Ovası’nda çok büyük alana sahip bir ilçe. Merkezinde her ne kadar Kürtler de yaşasa Türkler daha yoğun. Kürtler ise yoğun biçimde köylerde yaşam sürüyor. Geçmiş dönemlerde de BDP geleneğinden gelen partiler ciddi bir oy potansiyeline sahip. Yaklaşık 40 binlik seçmen profilinde yüzde 60 gibi hatırı sayılır oy oranına sahip olan BDP geleneğinden gelen partiler, günümüz için ciddi bir istatistiki durumu gözler önüne seriyor. BDP geleneğinden gelen HADEP 1995, 1999 ve 2002 seçimlerinde ilçede birinci parti konumunda. Bunun nedeni ise “bir siyasi kimlik etrafında seçime girildiğinde kazanma ihtimali daha yüksek” sözleriyle açıklıyor ilçedekiler.

Kürt köylerinde ise BDP tek parti konumunda. BDP de ciddi biçimde bu oy potansiyeli avantajıyla seçimlere güçlü biçimde hazırlanıyor. İlçedeki 13 beldenin 2’si Türk, biri Kürt ve Türklerin ortak yaşadığı, geriye kalan 10’u ise Kürtlerden oluşuyor. Toplamda ise köy ve kasaba olmak üzere 25 yerleşim yerinden oluşuyor. Bununla birlikte kasabaların yanı sıra köylerde de ciddi bir Kürt nüfus söz konusu.

Sorulduğunda bir takvim verilemese de 300 yıllık geçmişe dayandırılan Orta Anadolu’ya Kürt göçü olduğu bilgisine ulaşılıyor. İlçedeki Kürt nüfusunu Kürdistan’ın farklı yerlerinden gelinse de yoğunlukla Adıyaman Afrin bölgesinden gelen Kürtler oluşturuyor. İlçede Kürt gençleri ciddi biçimde işsizlik nedeniyle farklı kentlere ve Avrupa’ya göç etmiş durumda. Kürtlerin yaşadığı köylerde bu nedenle yaş ortalaması yüksek.

HİÇBİR YATIRIMI YOK

Konya’da BDP çatısı altında seçime gidilmesi de batıda bir ilki yaşatıyor. Konya dışındaki tüm batı kentlerinde Kürtler seçime HDP çatısında katılım sağlıyor. Cihanbeyli ilçesinin de BDP’li belediye eş başkan adayı Enver Küçükyıldız. Aynı zamanda avukat olan Küçükyıldız, ilçeyi tanımlarken şunlara dikkat çekiyor: “Hiçbir sanayi yatırımı yok. Tarım gelirleriyle geçiniyor. Dar gelirli. Sürekli göç veren bir yer. Nüfus azalıyor ve her seçim 2-3 bin seçmen azalıyor. Genç nüfus göç ediyor. Kürt köylerinin yaş ortalaması bu göçten ötürü de yüksek.”

İŞ ALANLARI UZAK YERLERDE

Cihanbeyli’nin tarım sanayisinin geliştirilebileceği bir yerken devletin teşvik etmemesi nedeniyle bunun olmadığını belirten Küçükyıldız, “Cihanbeyli yoğun şeker pancarı üretiyor ama fabrikalar yok. Hep uzak yerlerde. Son dönemde de özelleştirmeyle bu alanda ciddi sıkıntılar var. Kooperatifler şeklinde yönetiliyor bu fabrikalar. Bunları halkın talepleri doğrultusunda gelecekte Cihanbeyli’ye götürüleceğini düşünüyoruz. Bunun için halkın örgütlenmesi gerekiyor” ifadelerinde bulundu.

‘EKOLOJİYİ CANLANDIRACAĞIZ’

İlçenin kıraç bir arazi yapısına sahip ve verimsiz olduğunu söyleyen Küçükyıldız, “Ağaç yönünden fakir. İlk yapılması gereken de Cihanbeyli’nin ağaca ve yeşile büründürülmesi. Bu olduğunda ilçenin çehresi değişecek. İklimi değişecek. Atıl araziler değerlendirilmiş olacak. Partimizin çevreci olması nedeniyle en çok yapılacak işlerden biri park bahçeleri çoğaltmak ama ormanları da çoğaltmak gerekir. Doğasında yok. Burada emek isteyen bir faaliyet bu” dedi.

‘TARIM SORUNLU, EN BÜYÜK SIKINTI İSE SULAMA’

Cihanbeyli’nin kapalı havza içerisinde ve Türkiye’nin en az yağmur alan bölgesi olduğunu ifade eden Küçükyıldız, şunları söyledi: “İstatistiksel verilere göre Tuz Gölü’nün etrafındaki kapalı havza en az yağış alan yer. Arazi fazla. Adıyaman’da bir çiftçiye bir dekarlık arazi yetebiliyorken bizim burada 200 dekarlık arazi çiftçiyi geçindirmeyebiliyor. Bazı çiftçiler 300-400 dekarlık araziyle geçinemiyor. Bu kadar büyüklükteki arazinin mesela devletin tarım politikalarının doğru olması halinde tek başına bir ili, ülkeyi besleyebilecek konumda ve büyüklükteyken sulu tarım yapılamadığından fakir. Devlet sulu tarımı daha çok Çumra üzerinden düşünüyor. Hükümetin Konya Ovası projesi var. Bu projede su sadece Çumra’ya kadar getiriliyor. Çumra dışında başka bir yere getirilmiyor Manavgat Çayı’ndan. Suyun Çumra’dan büyük Cihanbeyli’ye getirilmesiyle atıl durumdan kurtulur. Çünkü Cihanbeyli coğrafik yapısı itibariyle pek çok ilden dahi büyük bir yer. Sadece arazisi. Bu projeler Cihanbeyli’ye yapılabilseydi çok daha yüksek şeyler olabilirdi."

'ÇİFTÇİ YILDA 20-30 BİN TL FATURA ÖDÜYOR'

Küçükyıldız, belediyenin tek başına başka bir yerden su getirtmesinin mümkün olmadığını ancak altyapısının, kooperatiflerin oluşturulmasında etken olabileceğinin altını çizerek, "Sulama Cihanbeyli’nin en büyük sorunlarından biri. Elektrikle sulanan arazilerin maliyeti çok yüksek. Yıllık 20-30 bin lira elektrik parası ödüyor bu dar gelir içinde. Özüyle buraya sulama projeleri gelseydi halledilirdi. Buna ilişkin Cihanbeyli’de sivil toplum örgütleri oluşturulabilir alan çalışması için” diye belirtti.

‘TÜRKİYE MODELİ OLABİLİR’

Cihanbeyli’nin en önemli projesinin BDP ile yapılacak model olduğunu dile getiren Küçükyıldız, bu modeli de şöyle açıklıyor: “Cihanbeyli küçük bir mozaik. Kürtler, Türklerle yaşıyor. Ahıska’dan 1908’den gelen Özbekler var. 1950’li yıllarda Bulgaristan’dan gelen göçmenler yaşıyor. Karabağ kasabasında Dağlık Karabağ’dan gelenler var. Karadeniz’den gelenler var. Boş bir alan göçlerle gelinerek doldurulması nedeniyle yerli halkı olmayan bir yer. Sonradan oluşmuş bir ilçe. Cihanbeyli bu anlamda örnek bir model olabilir. Türk ya da Kürt olmak kavga sebebi olmadı yıllardır. Bunda Kürtlerin de baskılara boyun eğip, kimlik taleplerinin de olmaması nedeniyle sorunsuz bir şekilde yaşanmıştır. Ama iktidara geldiğinde nasıl bir çözüm vereceği konusu Türkiye’nin konusudur. BDP’nin iktidarda olduğu ilçe yine sorunsuz birliktelikle yaşanacak, öz kimliğiyle birlikte kendini yöneten bir konumda olması itibariyle Türkiye’ye örnek olabilecek yapının temelini oluşturacaktır. Bu bir modeldir. Bunun yansıtılması gerekiyor.

‘BU MODELİ ÖNEMSİYORUZ’

Seçim çalışmaları için gittikleri Türklerle Kürtlerin birlikte yaşadığı köylerde kendilerine bu yönlü sorular sorulduğunu da belirten Küçükyıldız, “Onlara açıkça söylüyoruz; bundan ötürü bir sorun yaşanmadı. Birlikte yaşamanın özü Kürtlerin fedakarlığından kaynaklanıyor. Kürtler kimlik talebinde bulunup iktidara talip olmadığı için böyle bir şey olmuştur. Aslında doğallığında böyle bir sorun yaşanmamıştır. Fakat şimdi Kürtler, kendi kimlikleriyle iktidara talep olmak istiyorlar. Kürtler kendi kimlikleriyle iktidara geldiklerinde eğer bunu yeniden başarırsa Türkiye’ye örnek model oluşturacak. O yüzden bunu çok önemsiyoruz ve önde tutuyoruz.

‘SEÇİM ÇALIŞMALARINDA ZORLUKLAR ÇIKARTILIYOR’

Küçükyıldız, ayrıca seçim çalışmaları kapsamında ciddi biçimde zorluklar yaşadıklarını belirterek, “Seçim çalışması yürüttüğümüz alanlardaki insanlar tehdit ediliyor. BDP’ye oy verilmemesi yönünde. Bu tehdit nedeniyle örneğin memurlar gelip katılım sağlayamıyor. Ya da iş alanlarının yetersizliğinden insanlar bu şekilde tehdit ediliyor. Buradaki imamlar dahi AKP’ye çalışıyor ve ‘BDP’ye oy vermek günahtır’ gibi sözlerle insanları kandırmaya çalışıyor. Burada Kürt esnaf dahi açıktan destek veremez durumda. Çünkü tehdit ediliyor ve engelleniyor” dedi.

‘TÜRKLER DE BDP DİYOR’

Kürt seçmen oranının yüzde 60’ının neredeyse tamamının BDP’ye oy verdiğini söyleyen Küçükyıldız, “Geçmişte de bunu gördük. Bu dönem Kürt seçmenden değil Türk seçmenden de oy alacağımızı düşünüyoruz. Türk arkadaşlarımız da var çalışıyor. Yanımızda yer alan Türk seçmen çok. İktidardan bıktığı için BDP’yi denemek istiyor. BDP belediyelerinin şeffaf ve yolsuzluk olmamasından ötürü bir ilgi var. İdeolojik olarak yanında durmuyor. Ezilenlerin, ötekilerin partisi olması, eş başkanlık gibi etkenlerden dolayı sıcak davranıyor. BDP’nin böyle de bir avantajı var burada” diye konuştu.

İlçenin en büyük sorununun başında ise işsizlik geldiğini dile getiren Küçükyıldız, “İnsanlar göç ediyor. Devlet yatırım yapmadığı için insanlar tarım alanlarını terk edip şehirleşiyor. Kırsaldaki nüfus azalıyor ama insanlar gitmek istemiyorlar. Bu noktada da Cihanbeyli’nin en büyük sorunlarından biri Büyükşehir yasasının yerelliği ortadan kaldırması ve tüm belediyelerin kapanması. Dikkat ettiyseniz çok az sayıda yerleşim alanından bahsettik. Cihanbeyli ölçeğindeki bir yerde çok daha fazla yerleşim yeri olmalıydı” ifadelerini kullandı.

‘KAZANIRSAK BEKLENTİLER YANIT BULACAK’

Cihanbeyli’de köy sistemi olmadığını belde sistemi olduğunu vurgulayan Küçükyıldız, sözlerini şöyle tamamladı: “Ova köyler olması nedeniyle belli alanlarda toplu yaşayan kalabalık köyler. Geçmişte bunlara hizmet ayaklarına geliyordu. Yerinden yönetim anlam taşıyordu. Bu belediyeler ağır aksak da olsa bir hizmet götürüyordu ve insanlar bir şekilde mutluydu. Bu belediyeler kapatılınca özellikle Kürt köyleri başta olmak üzere göç yolları açıldı. Hizmet alamayacaklarını düşündükleri için böyle. Biz iktidara gelirsek yerinden yönetimi 2 ve 3’e bölerek, yani yönetimin Cihanbeyli merkezinden yürütülmeden, birbirine yakın olan kasabalardan birini seçerek diğerlerine hizmet götürecek biçimde düşünüyoruz. En azından ikiye bölmüş olacağız. Partimizin eş başkanlık sistemi de buna uygun olacak bu anlamda. Halkımız tarafından da tercih ediliyor. Halkımız BDP’nin eş başkanlık sistemi ve ayağına kadar hizmet götürmeden çokça beklentililer. Coşkuyla karşılıyor. Kazanırsak beklentilerine cevap vereceğiz.” (ANF)