Eskişehir Barosu binasının hizmete açılması nedeniyle tören düzenlendi. Törene CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile çok sayıda kişi katıldı. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından konuşma yapan Metin Feyzioğlu hep hukukun üstünlüğünü savunduklarını söyledi.

Feyzioğlu şunları kaydetti: ’Kök sorunun hukukun üstünlüğünden veya üstünlüğünün askıya alınmasından kaynaklandığını ifade ettik. Bu kök sorun benzer iki davanın yan yana iki mahkemede görülüp birbirine tamamen zıt iki kararla neticelenmesi ve sonra bu iki zıt iki kararın Yargıtay’ın aynı dairesine gidip aynı gün her ikisinin de onanması şeklinde tecelli ediyor. Bu kök sorun tutukevinde müvekkilimize niçin tutuklandığını kanuna göre bir türlü açıklayamamızdan tecelli ediyor. Sonra biz niçin avukatlar olarak emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Niye alınterimizin değeri yoktur diye sorduğumuzda işte cevabı bu. Biz bugün her şeye rağmen çalışıyoruz, her şeye rağmen ay sonunu getirmeye gayret ediyoruz. Öyleyse hukukun üstünlüğünün sağlanması meslektaşlarımızın en önemli mesleki sorudur. Bunu dile getirdiğimizde biz siyasi parti siyaseti değil hukukun üstünlüğü siyaseti yapıyoruz. Üstünlerin hukukundan kurtulup bu ülkenin her köşesinde her karısında eşit yurttaşlığı hakim kılmak için uğraşıyoruz.’ Metin Feyzioğlu öncelikli ihtiyaçlarının avukatlık sınavı olduğunu söyledi. Feyzioğlu, ’Avukatlık sınavının gelmediği her gün bu ülkede hukuk devleti bir kez daha hançerlenmekte meslek bir kez daha zora sokulmaktadır’ dedi.

Günde 400 avukatlık ruhsatı imzaladığını belirten Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: ’Bu birkaç tane orta büyüklükte baro demektir. Halihazırda 84 bin avukat vardır. Bir günlükten 65 yıllığa kadar. Hukuk fakültelerinde okumakta olan 48 bin öğrencinin yaklaşık 43 bininin 5 yıl içerisinde avukat olması tahmin edilmektedir. Dolayısıyla 5 yıl içerisinde sayımız bugünün yarısı kadar artacaktır. Bu acımasız gerçeğe karşı siyasi iktidar maalesef piyasa iyiyi kötüyü ayıklasın cümlesini sarf etmiştir. Piyasa ayıklasın dediği aslında yurttaşların sırtından bir ayıklama anlamına gelmektedir. Çünkü bize canlar emanet edilmektedir, insanların namusu, şerefi, geleceği, isim hakkı, malı mülkü, mirası emanet edilmektedir. Piyasanın ayıklaması demek yurttaşların telafisi imkansız zararlara uğramasına kayıtsız kalmaktır. Avukatlara da yazıktır, stajyer avukatlara da yazıktır, yurttaşlara da yazıktır, hukuk fakültesi öğrencilerine de yazıktır, büyük bir aymazlıktır.’

Kaynak: DHA