TBMM Maden Kazalarını Araştırma Komisyonu Başkanı Ali Rıza Alaboyun, Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 Salı günü meydana gelen facianın derin bir iz bıraktığını, bunu insanlara unutturmamak için bir film çekilmesinin çok faydalı olacağını söyledi.Alaboyun, Manisa Oreko Otel’de devam eden şahitlerin dinlenmesi programının öğleden sonraki bölümü başlamadan önce gazetecilere yaptığı açıklamada şnları söyledi: "13 Mayıs’ın sürekli hatırlanıp bu olayın sürekli gündemde olması açısından bizim bu ortaya çıkacak olan raporumuzdan sonra bizim Meclis’teki kayıtlar da incelenerek, işin uzmanı bir senarist tarafından bu ocağın sinema filmine veya bir diziye bir şekilde aktarılması gerekiyor. Bu çok ibret alınması gereken bir olay. Bizim çabalarımız, tabii soruşturma komisyonu değiliz, hiç kimseye suçlu deme yetkisinde değiliz, bunu savcılık ve idare araştırıyor ama bizim olayı net ortaya koymamız için işçilerin ifadeleri çok önemli. Onların ne yaşadığı önemli. Oradaki kurtarma çalışmaları, havanın ters çevrilme çalışmaları ile verilmiş olan mücadeleler dışarıdan görüldüğü gibi değil. O yüzden komisyon üyeleri olarak sürekli ocağa giriyoruz. Ocağa girdikçe bakış açımız değişiyor. Bu ifadeleri bütünleştirip bir senaryo yazmak, bu konuda bir film çekmek çok faydalı olur diye düşünüyorum."Kazanın neden meydana geldiği konusunda bir fikir sahibi olunup olunmadığı sorusuna ise Alaboyun şöyle cevap verdi: "Burada bir kere kasıt diye bir şey yok. Kasti ihmal denen bir şey yok. Bu kanıksama olabilir, ‘Bu önemsizdir’ denmiş olabilir veya ’Bu geçer’ denmiş olabilir. Bu bizim kültürümüzde çok yaygın olan bir şey. Şu an şundan oldu denebilecek ikiüç tane alternatif üzerinde duruyoruz. Bu konuda işletme müdürümüzü çağırdık, bilgisini alacağız. Sabahleyin gelen arkadaşımızdan, o konuda bilgi aldık. Bizdeki bulguları, işçilerin ifadelerini birleştirmeye çalışıyoruz, yani bir mantık örgüsü içinde olaya bakmaya çalışıyoruz. Tek yönlü bakmıyoruz, her görüşe açığız bu konuda. Olayı net çıkartalım, resmin bütününü ortaya koyalım. Bu çok büyük bir facia; 301 insan öldü, onların hepsinin vebali var. Onun dışında içeride yatan insanlar ki bu insanların çoğu da kurtarma faaliyetlerine bizzat katıldılar. O dumanın içerisine el yordamıyla giderek insan çıkardılar. Yaralı çıkardılar, cenaze çıkardılar, insan çıkardılar. Kimseyi de şuradan suçlu olarak görmek niyetinde değiliz. Yarın onları da ziyaret edeceğiz. Onların da görüşleri bizim için çok önemli. Facianın nedeni olarak üzerinde durduğumuz birkaç alternatif var. Bunlardan birincisi metan, ikincisi de kızışma. Detaylarına giremem. Bu ikisi en çok üzerinde odaklandığımız konular. Metan ve kızışma etkisi nedir, nasıl oluşmuştur, olaya etkisi nedir, bant niye yanmıştır? Burada kızışma sonrası banttan bir zehirlenme olduğu ortaya çıkıyor büyük ölçüde. Galeri yangını var. Galeride yangın. Havalandırma nedeniyle bir tarafta tahta kamalar yanmış, bir taraftan yanan bazı kablolar var. Başka unsurlar var. Yani büyük ölçüde bir galeri yangını sonucu bantlar da dahil olmak üzere böyle bir zehirlenme var. Olayı tetikleyen kızışma, metan parlaması nedir, ne değildir, bunları netleştirmeye çalışıyoruz."

Kaynak: CIHAN