10 Ağustos’ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde, bazı muhalefet partilerinin ortak adayı olan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun hakkında kullanılan ’monşer’ ve ’saksı’ gibi ifadelerle ilgili nasıl bir cevap vermesi gerektiğini Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş’a sorduğu ortaya çıktı. Konuyla ilgili ilk kez konuşan Yalçıntaş, “‘Kem söz sahibine ait’ demesini söyledim. O da bu ifadeyi kullandı.” dedi.

Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş’ın anıları kitap oldu. ‘Demokrasimizin perde arkası Nevzat Yalçıntaş’ın yürüyüş yolu yazılmayan anılar’ isimli kitabı Mehmet Cemal Çiftçigüzeli kaleme aldı. Söz konusu kitapla ilgili Malta Köşkü’nde dün akşam tanıtım toplantısı düzenlendi. Toplantıya Nevzat Yalçıntaş başta olmak üzere, Ekmeleddin İhsanoğlu ve çok sayıda seçkin davetli katıldı. Programda Yalçıntaş’ın hayatını anlatan sinevizyon gösterisi izletildi. Bu sunumda eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yapılan röportaja da geniş yer verildi. Sunumun ardından etkinliğe katılanlar Yalçıntaş ile ilgili duygu ve düşüncelerini dile getirdi. Ekmeleddin İhsanoğlu da Yalçıntaş ile yaşadığı anılardan söz etti.

Söz sırası Nevzat Yalçıntaş’a geldiğinde ilginç bir anısını açıkladı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olan İhsanoğlu’nun aday olduğu gün kendisini telefonla aradığını anlatan Yalçıntaş şunları söyledi: “Bizzat işittiğim için söylüyorum ‘vazo’ dedi. Bunu bıraktı ‘saksı’ dedi. Arkasından monşer. Tahammül etti. Arkasından çarkçı. Aday gösterildiği gün bana telefon etti. Akşam bana geleceğini söyledi. Ben de o akşam neler söyleyebileceğimi düşündüm. Oğlum Murat da geldi. Bana ‘Elfaz-ı galizeye nasıl cevap vereyim?’ diye sordu. Ben de bu suali soracağını biliyordum dedim. İki formül olduğunu söyledim. Annem bize derdi ki, ‘Oğlum size ağır şeyler kötü sözler söyleyenler bu kelimeleri kullanırsa siz diyeceksiniz ki, kem söz sahibine aittir de ve sus.’ Bu cümleyi kullandı. İlk kullandığında bana telefon etti. Dedi ’hoca o kelimeyi kullandım’, kem söz sahibine aittir. İkincisi ise babama ait, babam tüccar aynı şeyi şöyle söylerdi. Bizde delikanlıyız yani çocuğuz dövüşler, kavgalar. ‘Oğlum it ve köpekle bir çuvala girme’ derdi. Dedim bu manayı anlatıyor. Bunu kullanmayacaksın tabi. Olmaz bir cumhurbaşkanı adayı Türkiye’de böyle ağır bir laf söyleyecek. Sataşmayacaksın girmeyeceksin bu şeylere.”

Yalçıntaş anılarını anlattıktan sonra, programı düzenleyenler tarafından kendisine plaket verildi. Program sonunda katılımcılara akşam yemeği ikram edildi.

GÜL, KASAPLARA SU DAĞITMIŞ

Öte yandan kitapta ilginç anılar yer alıyor. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili kitapta şöyle bir anı naklediliyor: "Kurban Bayramı geldiğinde Türk kasaplar görevlerinin başına geçtiler. Yüzlerce kasap kurbanları kesmeye başladı. Kan ter içinde kalan kasaplara hem de öteki görevlilere içecek suyu ise testi ve şişelerle İslam Kalkınma Bankası çalışanlarından Doç. Dr. Abdullah Gül ve arkadaşları dağıtıyordu. ’Su gibi aziz ol’ diyen kasaplara Gül, ’Afiyet olsun. Allah kabul etsin.’ diyordu."

Kaynak: CIHAN