Ünlü ses sanatçısı Müslüm Gürses, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Gürses'in doktorları geçen hafta cuma günü yaptıkları açıklamada, sanatçının durumunun kritik olduğunu bildirmişti.

Gürses'in doktoru kardiyolog Deniz Şener, yaptığı açıklamada, "Ailesinin, dostlarının, tüm sevenlerinin, Türkiye'nin başı sağ olsun. Zor bir süreçti. Bu sabah tansiyonu düştü. Kalp durması gelişti. Yapılan müdahalelere rağmen, maalesef sabah saatlerinde kaybettik.

Muhterem Hanım'a başsağlığı dileklerimizi iletmek için kendisini bekledik. Ona başsağlığı dileklerimizi ilettikten sonra da size bu açıklamayı yapıyoruz. Bu uzun süreci birlikte yaşadık. Söyleyecek bir şey yok. Allah sevenlerine sabır versin ve hepimizin başı sağ olsun. Sabah saat 8 buçuk gibi tansiyon düşmesi ve müdahaleler başladı. Yaklaşık bir saat önce de kaybettik." diye konuştu.

YARIN TOPRAĞA VERİLECEK

Sanatçının manejeri Nevzat Takmaz yarın Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda tören düzenleneceğini, ardından Teşvikiye Camii'nde kılınacak cenaze namazındın sonra sanatçının toprağa verileceğini söyledi.

GÜL, BAŞSAĞLIĞI MESAJI YAYINLADI

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sanatçı Müslüm Gürses'in vefatı dolayısıyla bir başsağlığı mesajı yayımladı. Gül'ün mesajı şöyle:

"Müzik dünyamızın sevilen ismi Müslüm Gürses'in vefatı hepimizde büyük bir üzüntü yaratmıştır. Değerli sanatçı Müslüm Gürses, sesi, yorumu, şarkıları ve renkli kişiğiyle hafızalarda yer edinmiş, geniş kitlelerin kalbinde taht kurmuştur. Müziğimize uzun yıllar emek veren Müslüm Gürses, şarkılarıyla gönüllerde yaşamayı sürdürecektir. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve sanat dünyamıza başsağlığı diliyorum."

SON ALBÜMÜN ADI "VEDA" OLACAKTI

Yaklaşık bir yıl önce rahatsızlanan ünlü sanatçı, yapımcısı ve aynı zamanda dostu olan Yusuf Ziyaoğlu'na yeni bir albüm çıkarmak istediğini söylemiş. Albümün şarkı seçimleri 6 aylık bir sürede tamamlamış. Ancak sağlık durumunda kötüye gidiş hızlanınca eşi Muhterem Nur, bu projeyi askıya aldırmak için epey bir uğraş vermiş.

Gürses, hem sağlığına hem de eşine aldırış etmeden hastane ve stüdyo arasında mekik dokumuş. Aralarında bir de uzun havanın bulunduğu, albüm için 12 şarkıyı seslendirmiş. Vücudu artık dayanmaz ve ünlü sanatçı bitkin düşerek hastaneye kaldırdı ve o günden bugüne gelinen süreç medya aracılığıyla ortada..
Albümün adının 'Veda' olarak seçilmesi de manidar bir durum oluyor.. Bitme aşamasında olan albümde ise Müslüm Baba'nın en sevdiği parça ise "Ervah-i Ezelden"miş.

"O ÖLÜRSE BEN DE ÖLÜRÜM"

Müslüm Gürses'in eşi Muhterem Nur, ünlü sanatçının son durumu hakkında bilgi verdiğinde şu sözleri söylemişti:

"İçimde onu kaybederim korkusu var. Ona bir şey olursa ben de yokum yaşamak istemem artık. Allah ne kadar ömür verdiyse o kadar yaşayacak ve geri dönecek. O ölürse ben de ölürüm ya da çıldırırım. Sadece dünyada var olsun yeter."

EZİLENLERİN SESİYDİ

Arabesk müziğin efsane ismi, ezilenlerin, isyanın, aşkın sesiydi... İlk kez 13 yaşında mikrofonu eline aldı ve hiç bırakmadı. Müslüm Gürses'in, Şanlıurfa'dan Adana'ya oradan da İstanbul'a uzanan 59 yıllık hayatı müzikle doluydu.

Arabesk müziğin babası, efsane ismi Müslüm Akbaş, 1953 yılında Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinde kerpiç duvarlı bir köyevinde dünyaya gelir. Yanık sesini o da memleketinden alır.


Ailesi o henüz 3 yaşındayken daha iyi bir hayat uğruna Adana'ya göçer. Küçük Müslüm mikrofonu ilk kez 13 yaşında eline alır. Adana'da bir çay bahçesinde şarkılar söyler. Mikrofonu bir daha hiç elinden bırakmayacaktır.

Terzi çıraklığı ve kunduracılık yapar, bu sırada bir arkadaşı ile birlikte Halkevine de gider. Sesi ile dikkat çeken Küçük Müslüm, Çukurova Radyosu'nda sanatçı olur. Henüz 14 yaşında TRT-Adana- Çukurova Radyosunda her hafta sonu canlı olarak türküler söyler. Soyadını da orada çalışırken "Gürses" olarak değiştirirler.

Bir yıl sonra piyasaya ilk 45'likleri çıkmaya başlar. Ve 15 yaşına geldiğinde İlk plağı "Emmioglu/Ovada Tasa Basma" plağı müzik piyasasındadır artık. Sonrası çorap söküğü gibi gelir, İstanbul'a taşınır, Unkapanı Plakçılar çarşısında arabesk müzik piyasasını altüst eder.

16 yaşında çıkardığı "Sevda Yüklü Kervanlar/Vurma Güzel Vurma" isimli 45'lik Plağı satış rekoru kırar. Gürses bu plaktan sonra askere gider.

Askerlik dönüşü Tarsus'tan Adanaya giderken geçirdiği trafik kazası hayatının dönüm noktası olur. Öldü zannedilip morga kaldırılır, fakat o hayata tutunur. Bu kazadan sonra kulağı az işitecektir ama o müzikten kopmayacaktır. Acılı hayatlar onunla teselli bulur, sevip de söyleyemeyenlerin, söyleyip de karşılık bulamayanların, ezilenlerin sesi olur. İsyan, acı, aşk şarkılarına damga vurur.

Müslüm Gürses o yıllarda beyazperde ile de buluşur. 1979 yılında ilk defa İsyankar filmiyle kamera karşısına geçen sanatçı, onlarca filmde rol alır.

Müziği arabeskin sınırlarını da aşar. O kendisini hep yeniler, yıllar içinde pop ve rock tarzındaki parçaları da repertuarına katar. Milyonların gönlünde taht kurar, bir daha ebediyyen inmemek üzere...

MÜSLÜM BABA'NIN FİLMLERİ

Sevenleri Müslüm Gürses'i 38 filme izleme imkanını yakaladı. Gürses'in oynadığı filmler:

Ağlattı Kader - 1984
Amerikalılar Karadeniz'de 2 - 2007
Anlatamadım - 1983
Balans ve Manevra - 2005
Bağrı Yanık - 1980
Beleşçiler - 1986
Bir Akıllı Bir Deli - 2002
Bir Yıldız Doğuyor - 1984
Çare Sende Allah'ım - 1984
Çığlık - 1986
Dertler İnsanı - 1990
Dünya Boştur - 1990
Esrarlı Gözler - 2008
Garibanlar - 1984
Güldür Yüzümü - 1985
Hasret - 1980
İkizler - 1985
İsyankar - 1979
İtirazım Var - 1980
Kader Rüzgarı - 1986
Kısmetin En Güzeli - 1986
Kul Kuldan Beter - 1985
Kul Sevdasi - 1980
Küskünüm - 1986
Muhabbet Kuşları - 2002
Mutlu Ol Yeter - 1981
Oğlum - 1987
Ömerçip - 2002
Seher Vakti - 1986
Sev Yeter - 1984
Sevmemeli - 1988
Şov Bizinıs - 2011
Talihsizler - 1987
Töre - 1986
Yalnızlık Korkusu - 1988
Yaranamadım- 1985
Yıkıla Yıkıla - 1986
Zeytin Gözlüm - 1980