AMED - Öz yönetimin halklar için en doğru karar olduğunu savunan kadınlar, her yerde halkın kendi kendisi yönetmesi gerektiğini vurguladı. Kürdistan halkı şahsında tüm Türkiye halklarının özgür yaşamasını istediklerini ifade eden Akdeniz Belediyesi Meclis üyesi Canan Yüce, "Öz yönetim demokratik bir haktır ve biz hem bu topraklarda yaşayan halklar olarak hem de kadınlar olarak bunu sonuna kadar savunacağız" dedi.

Türkiye ve Kürdistan'da sivil halka karşı başlatılan saldırılar ve siyasi soykırım operasyonların ardından halkın kendi kendini yönetmek istediği yerlere yönelik saldırılar başlatıldı. Halkın bu talebinin haklı bir talep olduğunu belirten Rojda Aras, yaşamları ile ilgili tüm kararları kendilerinin vermek istediklerini dile getirdi. Rojda, halkı temsil etmeyen bir hükümetin var olduğunu belirterek, "Bizi temsil etmeyen bir hükümetten nasıl bir beklentimiz olsun? Sırf onun partisine oy vermeyen halka karşı savaş başlatan ve silah zoruyla oy toplayan bir cumhurbaşkanı nasıl bizim liderimiz olacak? Biz halk olarak bizi mecliste temsil edecek birilerini istemiyoruz. Biz kendi kendimizi yönetmek ve örgütlemek istiyoruz. Kendi bağ ve bahçelerimizi oluşturup tüm gelirimizi komünleştirerek ortak bir yaşam kuralım istiyoruz. Senin, benim değil 'biz' olalım istiyoruz. Halka hizmet etmek için var olan hastanelerin halkı sömürmesini istemiyoruz. Sağlıkçımız da biz olalım, biz birbirimizin yarasına derman olalım istiyoruz. Kürt halkının Türk devletinden çektikleri yetti arttı. Biz artık çocuklarımızın Türk devleti tarafından katledilmesine göz yummayacağız. Bunu bilsinler" sözlerine yer verdi.

'Devlet yaptığı hiçbir şeyde halkın görüşünü almıyor'

Mersin Akdeniz Belediyesi Meclis üyesi Canan Yüce, Türkiye'de sahte bir demokrasinin olduğunu ifade ederek, önce halkın kendi temsilcilerini seçmesini sağladığını ve daha sonra da halkın seçtiği temsilcilere saldırdığını söyledi. Devletin ülke ile ilgili yaptığı hiçbir yenilikte halka danışmadığını aktaran Canan, "Devlet hem halka 'ben sizin için buradayım' diyor hem de ne bir yol yaparken, ne bir alışveriş merkezi açarken ne de hastane ve okul yaparken halka; 'siz ister misiniz yol yapalım mı' diye sormuyor. Bu durumda halkı temsil etmemiş oluyor. Biz de hem yerel yönetimler olarak hem de bir vatandaş olarak kadınların, gençlerin, Türkiye ve Kürdistan'da yaşayan tüm halkların hakları ile ilgili kararları kendilerinin vermelerinin istiyoruz. Biz sadece Kürt halkı özgür olsun, Kürt halkı rahat yaşasın demiyoruz, Kürt halkı şahsında tüm Türkiye halklarının da özgür olmasını istiyoruz. İşçiler işçi haklarının ne olacağına, ne iş yapmak istediklerine kendileri karar vermelidir" ifadesinde bulundu.

'Temel haklarımızın bize parayla satılmasını istemiyoruz'

Canan, "Karadeniz'de fındık üreten arkadaşlar fındığın fiyatına kendi karar versin istiyoruz. İzmir'de, Balıkesir'de zeytinliklerine ne yapacaklarına zeytinliklerin sahipleri karar versin istiyoruz. Halk vergi ödemek zorunda kalmasın istiyoruz. Baş ağrısı şikayeti ile hastaneye giden hastaların 10 tane kontrolden geçmesini ve her birinden ayrı ayrı para alınmasını istemiyoruz. Sağlık hizmeti zorunlu bir hizmettir ve bunun halka parayla satılmasına karşıyız. Eğitim hakkı en temel hak ise halkın bundan milyarlarca para karşılığında faydalanmasına göz yummak istemiyoruz. Devlet ise kalkıp bunların hepsinin karşılığında bir de vergi alıyor. Sanki sömürdüğü, yok saydığı yetmiyormuş gibi bir de bu halkı kapitalizmin dibine sürüklüyor. Biz de tüm bunların karşısında burada biz yaşıyorsak her şeye biz karar vermeliyiz diyoruz" dedi.
Devletin saldırılarının tamamen siyasi olduğunu söyleyen Canan, "Tek başına iktidar olmak ve yargılanmamak için tüm ülkeyi yok edebilir. 'Benden olmayan yok olsun' zihniyeti ile bu halka savaş açtı. Öz yönetim demokratik bir haktır ve biz hem bu topraklarda yaşayan halklar olarak hem de kadınlar olarak bunu sonuna kadar savunacağız" diye belirtti.

'Halk devletin zulmüne dayanamadığı için öz yönetime gitti'

Van Belediyesi Meclis Üyesi Siti Temur, halkın öz yönetim kararını devletin zulmüne dayanamadığı için aldığını söyleyerek, "Eğer devlet bu halka haklarını verseydi, onlara rahat bir yaşam sunsaydı bu halk da kalkıp ben kendimi yöneteyim demezdi. Bu halk hem maddi hem manevi her açıdan devletin sömürüsüne maruz kaldı. Çocuklarını kaybettiler, evlerini, topraklarını terk etmek zorunda kaldılar. Bu kez öyle bir şey olmayacak. Her yerde kendi kendimizi yönetme kararı alacağız ve aldığımız kararın da arkasında duracağız. Kendini yönetmek kötü bir şey değildir. Devletin bunu doğru algılayamama gibi bir sorunu var. Halka savaş açmak yerine oturup 'acaba ben bu halk için ne yapabilirim' diye düşünsün. Üstümüze tankını, topunu yollayacağına haklarımızı versin. Bu devlet hem insan, hem çocuk, hem kadın hem de hayvan haklarını yok sayıyor. Bu kadar hak ihlalinin olduğu bir yerde halk öz yönetimini ilan etmesin de ne yapsın? Halk artık birilerinin sus demesiyle susacak, öl demesiyle ölecek bir halk değildir" ifadelerine yer verdi.
 

Beritan Canözer - Beritan Elyakut / JINHA