TBMM Soma Maden Faciasını Araştırma Komisyonu Başkanı Ali Rıza Alaboyun, ’30 yıldır, muhtemelen özelleştirme politikalarının etkisiyle madenciliğin büyük oranda ihmal edildiği’ belirterek, ’Bizim burada hızlı bir şekilde kanuni düzenlemeler yapıp, bunu yürürlüğe koymamız gerek’ dedi.

Mayıs ayında 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği facianın yaşandığı Soma’daki Eynez Maden Ocağı’na giren komisyon üyeleri, inceleme sonrası gazetecilere açıklama yaptı.

Komisyon başkanı Alaboyun, kazanın olduğu alana 150-175 metre kalana kadar ilerlediklerini, diğer kısımda tahta bir bariyer bulunduğunu, galerinin göçmüş olduğunu ve tarama yapıldığını gözlemlediklerini söyledi. Galerinin, kazanın olduğu alan dahil 1,5-2 aya kadar tamamen tahkim edileceğini, onarılacağını tahmin ettiğini ifade eden Alaboyun, temiz hava girişinin büyük kısmının tamir edilmiş olduğunu, yanan bantları, kabloları, plastik boruları gördüklerini kaydetti.

Alaboyun, galeriden küçük çaplı numuneler ve fotoğraflar aldıklarını belirterek, ’Hakikaten madencilik faaliyeti diğer iş kollarıyla kıyaslandığında çok zor bir faaliyet. Bizde 30 yıldır, muhtemelen özelleştirme politikalarının etkisiyle madencilik büyük oranda ihmal edilmiş. Bizim burada hızlı bir şekilde kanuni düzenlemeler yapıp, bunu yürürlüğe koymamız gerek. Kömürle ilgili özel kanun çıkartılması gerekiyor. ABD’de sadece yer altı kömür işletmeleriyle ilgili mevzuat, yönetmelik 600 sayfanın üzerinde. Bizde sadece bir kaç sayfalık düzenleme var. Bunun genişletilmesi gerekiyor. Kaza nedeniyle sektörü topyekun suçlu hale getirirsek, burada çalışanları da suçlu hale getiririz’ diye konuştu.

’Uygulama mevzuatında çok büyük zayıflık olduğunu gördüm’

Kurtarma çalışmaları sırasında çok büyük çaba sarf edildiğini ifade eden Alaboyun, şöyle devam etti:

’Üzerimize çok büyük vebal var, kanuni düzenlemelerin önerilmesi açısından. Soruşturma komisyonu olmadığımız için kimseyi suçlama ya da aklama durumunda değiliz. Önemli olan kazanın nasıl olduğunu net ortaya koymak ve buradan bir sonuç çıkartıp ’şu tedbirlerin alınması gerekir’ dememiz lazım. Kömür ocakları farklı şartlardadır. Hepsinin kendine has özelliği var. Bunu göz ardı etmeden genel bir kanuni düzenlemeyle... Çünkü bizdeki maden kanununda genelde arama, işletme, devlet ilişkileri çok ön plana çıkıyor. Uygulama mevzuatında çok büyük zayıflık olduğunu gördüm.’

Alaboyun, kazanın olduğu yerin yaklaşık bin 450 metrede olduğunu, komisyon üyeleri olarak bin 300 metreye kadar indiklerini anlatarak, ’İnerken tam mekanize çalışan bir panomuzu gördük, orada söküm yapılıyordu. Tavanı tutan hidrolik direkler nedir, üretim nedir, kazıyı yapan elmas başlık nedir yerinde gördük. Madencilikle ilgili bazı şeylerin kafamızda netleşmesi için bu tür ziyaretler önemli’ dedi.

Sorular

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Alaboyun, ’Torba yasadan sonra işten çıkarılmalar oldu, görüşleriniz neler?’ sorusuna ’Zonguldak’ta farklı rödevanslı uygulama var, taşeron demeyelim. Rödevans kanunen verilmiş hak. Onlar ürettiği madenleri başkalarına satmakla yükümlüler. Burada öyle değil. TKİ üretimin tamamını alıyor, dolayısıyla ürettiklerini satma konusunda bir sıkıntısı yok Soma’daki maden ocaklarının. Dolayısıyla Soma’daki maden ocaklarını Zonguldak’taki benzer akıbet beklemiyor. Burada muhtemelen işçi maaşlarının iki katına çıkması, çalışma süresinin kısalması nedeniyle elbetteki işverene yük geldi. Bu yükün üstlenilmesi konusunda görüşmeler yapılıyor’ yanıtını verdi.

Alaboyun, ’Özelleştirme nedeniyle ihmallerden bahsettiniz, kamulaştırma olabilir mi?’ şeklinde soru üzerine de 30 yıl önce başlamış özelleştirme politikaları nedeniyle kamunun rödevans, hizmet alımı gibi uygulamalara gittiğini dile getirerek, ’Bu konularda mevzuat yeteri kadar detaylandırılmamış. Detaylandırılmadığı için  büyük ölçüde kurumların inisiyatifine bırakılmış. Mümkün olduğu kadar kurumların inisiyatifinden çıkartılması lazım’ ifadelerini kullandı. 

’2017 ’e kadar çıkarılması gereken kömürün bu yıl çıkarılmış olduğu, işçilerin çok çalıştırıldığı’ sorusu üzerine çıkarılan kömürün miktarının kullanılan teknolojiyle alakalı olduğunu belirten Alaboyun, ’Sanıyorum devletle olan sözleşmelerinde minimum 1,5 milyo ton diye bir şey var. İlla 5 yılda, 10 yılda bitecek diye bir şey yok. Üretime bağlı. Onları da değerlendireceğiz raporumuzda’ yanıtını verdi.

Alaboyun, bilirkişi raporuna ilişkin sorular üzerine ise şöyle konuştu:

’Özellikle havalandırma, elektrik tesisatı, sensörlerin değerlendirilmesi gibi konularda çok detaylı bilgiler veriyor. Olayı tam net ortaya koyması konusunda çok fazla detaya girmediği kanaatindeyim. Biz komisyon olarak çok daha fazla detaylarına ineceğimize inanıyorum, olayın nasıl olduğu konusunda. Olayın nasıl olduğu bizim açımızdan çok önemli. Bunu bilirsek ona göre çözüm önerebileceğiz.’

CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel ise ’Türkiye’deki madenler, 13 Mayıs günü Eynez ne kadar güvenliyse o kadar güvenli’ ifadesini kullanarak, maden işçilerinin her gün ölüme yollandığını savundu.

Suçlunun meclis, hükümet, ilgili bakanlıklar olduğunu söyleyen Özel, ’13 Mayıs’tan bugüne kadar bir arpa boyu kadar yol almadıysak burada meclisin önüne şapkasını koyup düşünmesi lazım. Olacak kazadan, işverenden çok mevzuatı uygun hale getirmemiş olan AKP grubu, bakanlıklar ve TBMM’deki herkes sorumludur’ diye konuştu.

Komisyon üyeleri daha sonra Soma Kömürleri AŞ’ye ait Işıklar Maden Ocağı’nda inceleme yaptı. Bu ziyaret basın kapalı olarak gerçekleşti.

Kaynak: AA