Arkeofili'nin haberine göre, Danimarka’daki Viborg Müzesi, bir arkeolojik projede köstebek kullanmak için Danimarka Kültür Bakanlığı’na bağlı Danimarka Kültür Ajansı’na başvurdu. Kültür Ajansı bunun ilk başta bir şaka olduğunu düşünse de, gülüşmeler bittikten sonra, Viborg Müzesi’nin köstebek kullanma başvurusunun gerçek olduğunu öğrendiler. Sonrasında fikri mantıklı ve yaratıcı bulan yetkililer, başvuruyu onayladı.

Viborg Müzesi, bu izni aldıktan sonra bir tarihi höyükte, köstebeklerin tünel açarken geride bıraktıkları toprak yığınlarını araştırdıkları birproje başlattı. Kültür Ajansı’ndan Jorgen Frandsen, Politiken Gazetesi’ne yaptığı açıklamada “Tarihi eserlere zarar vermeden inceleme yapılmasına yardım eden yeni yöntemlerin her zaman hayranı olduk” diyor.

The Copenhagen Post sitesinde yer alan habere göre köstebekler Viborg’un güneyinde, arkeologların toprak altında bir Orta Çağ kalesi olduğunu düşündüğü bir alanda çalışıyor. Arkeologlar kalenin yerini tam olarak bilmiyor.

Köstebek kullanma fikri Viborg Müzesi müfettişi ve arkeolog Jesper Hjermind’a ait. Hjermind, köstebeklerin kazdıkları toprak yığınlarında tuğla, seramik ve diğer küçük buluntuları yeryüzüne çıkarmasından esinlendiğini söyledi. Hjermind “Kalenin kalıntılarına yaklaştıkça, toprak yığınlarında litre başına çok daha fazla buluntu buluyoruz. Basit ama işe yarayan bir yöntem” diyor.

Bu bilgiler bir veri tabanına girildiğinde, kalenin kalıntılarının nerede olabileceğine dair bir bakış açısı sunuyor. Hjermind’in verdiği isimle “Köstebekoloji” metodu (moleology), teknik araştırma metodlarıyla aynı sonuçları ortaya koyuyor.

Hjermind “Bu yöntemin en büyük ödülü ise, birçok önemli bilgiye ulaşırken, tarihi höyüklerdeki hiçbir şeyi tahrip etmiyor olmamız” diyor.

Acaba yüzey araştırması ve oldukça pahalı olan uydu ve lazer kullanan metodlar yanında, köstebeklerden yararlanan böyle bir metoda arkeoloji dünyası hazır mı? Arkeolojik alanların bütünlüğüne zarar verdiği düşünülen hayvan delikleri ve tünelleri, mimari yapıları tespit etme aşamasında gerçekten arkeolojiye yardımcı olabilir mi?