ADANA'da lenf kanseri nedeniyle nefes borusunun 5 santimetrelik kısmı alınan ve Türkiye'de tedavisi yapılamadığı için Stockholm'deki Hastaneye sevk edilen 25 yaşındaki Sibel Gökdam, resmi sevk işlemleri sürdürülürken yaşamını yitirdi. İsveç'e gidebilmek için aldıkları rapora sağlık Bakanlığı'nın onayını ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) tedavi masrafları için teminat vermesini beklerken ölen Sibel Gökdam'ın eşi 32 yaşındaki Mustafa Gökdam, "Bürokratik işleri halletmeye çalışırken eşimi kaybettim" diye feryat etti.
Adanalı Mustafa Gökdam, 4 yıl önce Sibel Gökdam ile evlendi. Çiftin bu evlilikten 3 yaşındaki oğulları Okyanus dünyaya geldi. Antalya'nın Manavgat İlçesi'ndeki bir otelde işçi olarak çalışan Mustafa Gökdam, ailesini de yanına götürdü. Mutlu bir yaşamı olan Mustafa Gökdam, işten eve geldiğinde eşi boğazında Ağrı ve şişlik hissettiğini söyledi. Manavgat Devlet Hastanesi'ne götürülen Sibel Gökdam'a, lenf kanseri tanısı konuldu.

YOĞUN BAKIMDAYDI

Memleketleri Adana'ya dönen Gökdam çifti, tedavi için Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne başvurdu. Lenf kanserinin ilerlediğini gören doktorlar acil olarak Sibel Gökdam'ı ameliyata aldı. 1 ay önce gerçekleştirilen ameliyatta kanserli hücrelerin yapıştığı nefes borusunun 5 santimetrelik kısmı da alındı. Yüksek enfeksiyon riski taşıyan Sibel Gökdam, nefes borusu açık kaldığı ve kemoterapi gördüğü için yoğun bakım ünitesine yatırıldı. Hastane Genel Cerrahi Servisi'nde 3 kişiden oluşan tıbbi kurul, durumu kritik olan Sibel Gökdam'a daha etkin bir tedavi için yapay solunum borusu nakli gerektiği ancak bu işlemin henüz Türkiye'de yapılamadığına ilişkin bir rapor verdi. Raporda, Sibel Gökdam'ın refakatçisiyle birlikte İsveç'in Stockholm kentindeki Karolinska Üniversitesi'ne sevki uygun görüldü.

RAPOR ONAYLANMADAN ÖLDÜ

İsveç'te tedavi görmelerine ilişkin aldıkları raporun Sağlık Bakanlığı'nca onaylanabilmesi ve SGK'nın da tedavi masraflarını üstlendiğini gösteren teminat verebilmesi için Sibel Gökdam'ın hastalığı ve tedavisiyle ilgili bilgilerin yer aldığı dosyası, 2 hafta önce 'hakem hastane' olarak görünen Ankara Numune eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gönderildi. Buradan da Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne yönlendirilen dosya henüz incelenirken ve 'hastanın gelmesi gerekir' denilirken, rahatsızlığı artan Sibel Gökdam, geçen hafta hastanede yaşam mücadelesini kaybetti.


Eşini kaybettikten sonra sevk işlemlerinin uzamış olmasına isyan eden Mustafa Gökdam, "Bürokratik işleri halletmeye çalışırken eşim öldü. Oğlumla ortada kaldık. Annesini soran oğluma, 'O bir melek oldu' diyorum. Eşim geri gelmeyecek ama başka insanlar bu şekilde bürokrasiyi aşmaya çalışırken ölmesin. Yaptığımız araştırma sonucu yurt dışında bu tedavinin maliyetinin 6-8 milyon lira olduğu söyleniyor. Ben asgari ücretle çalışan birisiyim. Bu tutarı karşılama gibi bir imkanımız yoktu. Raporları çıktı, onay için devletimizden yardım bekliyordum. Normal koşullarda onay sürecinin 2 aydan fazla devam edeceği söylendiği için çalmadık kapı bırakmadım ama sonuç alamadım" dedi.