İsveç’te Êzîdî Kadın Derneği yönetiminde görev alan genç Êzîdî kadınları; Luba Sulaiman, Saja Sulaiman ve Marlin Kuchak, bir yandan İsveç’te Êzîdî kadınların karşı karşıya kaldığı sorunların çözülmesi için çaba gösterirken, aynı zamanda geçtiğimiz yıl Şengal’de DAİŞ çetelerinin kaçırdığı Êzîdî kadınların durumlarını kamuoyunun gündemine getirmek ve özgürlüklerine kavuşmalarını sağlamak için bir dizi etkinlik örgütlüyor.

Geçtiğimiz günlerde, Stockholm’de İsveç Parlamentosu’nda DAİŞ çetelerinin kaçırdığı Êzîdî kadınların durumlarının ele alındığı bir panele katılan Êzîdî kadınlar, panelden sonra ANF’ye yaptıkları açıklamalarda, Irak Hükümeti, Kürdistan Fedaral Bölge Yönetimi ve Avrupa ülkelerini Êzîdî kadınları kendi kaderleriyle başbaşa bırakmakla suçladılar.

SOYKIRIMINA YAKIN MESAFEDEN TANIKLIK ETTİM

Doktorluk yapan Luba Sulaiman, geçtiğimiz yıl DAİŞ çetelerinin Şengal’e saldırdığı sırada Musul’un 15 kilometre yakınındaki Başika’da bulunduğunu, Êzîdîlerin karşı karşıya kaldığı soykırıma yakın mesafeden tanıklık ettiğini belirterek, “Herkes olanları biliyor. DAİŞ’cılar erkekleri öldürüp Êzîdî kadın ve çocukları kaçırdı. Çocuk ve kadınlar, ailelerinin gözleri önünde öldürüldüğüne tanıklık yaptı. Kadınlardan bazıları olanlara dayanamadığı için intihar ederek yaşamına son verdi” diyor. Irak ve Kürt yönetiminin savunmasından sorumlu olduğu bölgeden peşmergelerin çatışmadan ayrıldıklarını söylüyor.

DAİŞ ÊZÎDÎ KADINLARI CİNSEL OBJE OLARAK KULLANIYOR

DAİŞ çetelerinin ele geçirdikleri Êzîdî kadınlarını cinsel obje olarak kullandıklarını, bu kadınların çoğunun akrabalarının öldürüldüğüne şahit olduklarını ve kadınlardan bazılarının olanlara dayanamayıp intihar ettiklerini belirtiyor. DAİŞ çetelerinden kurtulmayı başaran kadınlarla Güney Kürdistan’a giderek ve telefonla görüştüğünü ve konuştuğunu belirten Sulaiman, kadınların korkunç ve insanlık dışı muamelelere tabi tutulduklarını belirterek şunları söylüyor:

“Kadınlar korkuç şeyler anlatıyor. Duyduğum en korkunç hikayelerden biri 9 yaşındaki kızını DAİŞ’a para vererek almayı başaran bir babanın kızının hamile kaldığını anlaması. 15 DAİŞ’cının tecavüzüne uğrayan 15 yaşındaki genç bir kadının cinsel organı parçalandığı için Musul’da hastaneye kaldırıldı. Kurtulmayı başaran kadınlar Güney Kürdistan’daki kamplarda tutuluyor. Kadınların üzerlerinde hala tecavüz edildiklerinde taşıdıkları giysiler var. Bu kadınların psikojolik ve ekonomik desteğe ihtiyaçları var.”

KAMPLARDA KALAN ÊZÎDÎ KADINLARA DESTEK VERİLMİYOR

Kampta kalan kadınlara Irak Hükümeti ve Kürdistan Federal Bölge Yönetimi’nin destek vermediğini belirten Sulaiman, “Kaç Êzîdî kadının kaçırıldığı ve kaçının geri gelerek kamplarda kaldığı tam olarak bilinmiyor. Bizim birlikte çalıştığımız Êzîdî insanı yardım kuruluşu kamplarda 800 civarında Êzîdî kadını olduğundan söz ediyor. Kamplarda kalan bu kadınlara ne ekonomik ne de psikolojik destek veriliyor” şeklinde konuşuyor.

Kadınların başlarından korkunç şeylerin geçtiğini söyleyen Sulaiman, DAİŞ’ın esir aldığı pek çok kadınla konuştuğunu beirterek, “Kadınlardan biri 2000 binden fazla Êzîdî kadınının DAİŞ tarafından esir aldığını, kendilerine sadece yemek ve su verildiğini ve DAİŞ’cıların her gün gelerek en güzel kadınları seçip götürdüklerini söylüyor” diyor. Irak ve Kürt hükümetlerinin Êzîdî kadınların DAİŞ’tan satın alınması için satın alma merkezleri kurduğu şeklindeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyleyen Sulaiman, Êzîdî kadınların aileleri veya kadın örgütlerinin oluşturduğu merkezin para ödemesi sonucu serbest bırakıldıklarını ifade ediyor.

KADINLARIN PROFESYONEL YARDIMA İHTİYAÇLARI VAR

Doktor Marin Kuchak ise, Êzîdî dini liderlerin DAİŞ’ın elinden kurtulabilen kadınlara sahip çıkılması çağrıları yapmalarını çok önemsediklerini ama bu kadınların yeniden sosyal yaşam ve topluma kazandırılmaları için yeterli olmadığını söylüyor. Kadınların profesyonel yardımlara ihtiyaçları olduklarını belirten Kuchak, Bu konuda dünya kamuoyu ve Avrupa hükümetlerinden gerekli desteği alamadıklarını belirttikten sonra şunları söylüyor:

“DAİŞ’ın kaçırdığı kadınları DAİŞ’tan satın almak için Avrupa’nın değişik ülkelerinde yaşayan Êzîdîler olarak para topluyoruz. Hıristiyan ve Müslümanlar da bağış yapıyor. Ama DAİŞ’cıar fiyatları yükseltiyor ve ellerinde hala çok sayıda Êzîdî kadını var. DAİŞ’ın elinde tutuğu Êzîdî kadınların sayılarını tam olarak bilemiyoruz. 7 bin kadının esir alındığından ve bunların 1 700’ünün geri döndüğünden söz ediliyor.”

ÊZÎDÎ KADINLAR İÇİN AVRUPA ÜLKELERİNE ÇAĞRI

Êzîdî kadınlarının bir top gibi Irak ve Suriye’de dolaştırıldıklarını, bazılarının zoraki evliliğe ve Müslüman olmaya zorandıkları için intihar ettiklerini söyleyen Kuchak, “Biz buralarda bu kadınlara yardım edebilmek ve onların seslerini dünya kamuoyuna duyurmak için çaba gösteriyoruz. Ama hem DAİŞ’ın kaçırdığı kadınların kurtarılması, hem de kurtulanlara yardım edilebilmesi için Avrupa ülkelerinin devreye girmesi gerekir” diyor.

Saja Sulaiman, Luba’nın kardeşi ve eczacılık yapıyor. Saja, Irak ve Kürdistan Federal Bölge yönetiminin DAİŞ’ın elinden kurtulup kamplarda tutulan kadınlara gerekli desteği vermesi gerektiğini söylüyor.

Kadınların giysi, yiyecek ve sağlık gibi temel ihtiyaçlarının en kısa zamanda karşılanması gerektiğini belirten Sulaiman, İsveç başta olmak üzere tüm Avrupa Birliği ülkelerine Êzîdî kadınlara yardım etmeleri çağrısında bulunuyor.

STOCKHOLM / ANF - MURAT KUSEYRİ