salihyazar @ ybhaber.com

Geri kalmış toplumlarda en çok rağbet gören “Arabesk ”kültürüdür.

Arabesk kültüründe teslimiyet, mucize, kendinden menkul hikmet, her şeyi hayra yorma, kendine kast edecek kadar nikbin, olağan üstü güçlerle donatılmış kurtarıcılar vardır.

Türkiye’de 1950’lerden sonra etkinleşen kırdan kente göçün yarattığı değişimin bir kısmını ifade ediyor.

Özellikle müzikte başlayan, ardından büyük kentlerin varoşlarında gelişen bir yaşam tarzını ve dünya görüşünü sergileyen bir alt kültür aynı zamanda…

1980’lerde yaşanan askeri darbenin yarattığı baskı ortamı, genel anlamda toplumun yoksullaşması ve sorunlarını çözemez hale gelişi ile başta siyaset olmak üzere siyasal yozlaşmanın bir sonu olarak yaygınlaştı ve kitle tabanı buldu.

Toplumun önünde iki seçenek bıraktılar; ya teslimiyet ve biat ya da kanun dışı yollarla tekil direniş alanları oluşturmak.

Silahlı,silahsız mafya ve yer altı örgütlenmelerin doğmasını sağladı. Adı konulmamış raconu ve yasaları olan paralel  yapılarının ortaya çıkmasını sağladı.

Alt kültür arabesk, kendi içerisinde eziklik sorunu bulundurur. Kültürler arası “sıkışmışlık” da denebilir.

Zevklerde, renklerde, dünya görüşünde, inançta, kanaatlerde, oynak politik görüşlerde, eğlencede, oyunda, sofralarda, ansiklopediler ile kristal nesnelerin yan yana durdukları vitrinlerde, kazağın altından çıkmış bluzlarda, mavi boncuk takılmış otomobillerde, yarısı İngilizce yarısı Türkçe sloganlarıyla minibüslerde, halk otobüslerinde ve hayatın daha birçok alanında kendine özgü bir yapılaşmayı gündeme getirmiştir.

Arabesk kültürünün en belirgin özelliği kararsızlık ve tutarsızlıktır.

Giyim kuşamda arabeskleşme:

İnsanların normal kabul edilen giyim tarzının da ötesinde giyinmeleridir.

 Kapanıyorum, tesettüre bürünüyorum edası ile başlarını pahalı ve markalı eşarplarla kapatması. Bunun yanında alttan kısa ve yırtmaçlı etek, strech kot giyilmesi ve bayanların makyaj yaparak dışarı çıkması giyim kuşamdaki arabeskleşmeye örnek teşkil eder.

Politikada arabesk kültüründen payına düşeni almıştır. Oy verecek kitleye sağımlık inek gözü ile bakılır.

Kitle seçim dönemlerinde kandırılmaya müsait saf sürüler olarak görülür. Bundan dolayıdır ki, akla ziyan vaatlerde bulunmaktan kaçınılmaz.

Politikacı, ekonominin durumu çok vahim vaziyetteyken seçmenlere iki anahtar vaadinde bulunur. Seçimlerden sonra  “dün dündür bu gün bugündür” söylemi, vaatlerini unutması arabeskin tipik bir örneğidir.

İktidar partisi varlık amacını ” yolsuzlukla, yoksullukla ve yasaklarla” mücadele olarak halka anlatmıştı 2002 yılında.

Gelinen noktada, üç hususta 2002 yılından geriye düştük. Yolsuzluk alenen yapılıyor, yoksul daha yoksul ve yasakları ise kendilerini sağlama almak için yeni torba yasalarıyla kavileştirdiler.

Arabesk, lümpen(Örgütsüz sefil işçi/emekçi yığınları) kültürüdür. Lümpenlik kültürünün topluma pazarlanması, genel seviyeyi düşürür.

Son günlerde yaşadığımız sosyolojik arabesk bir örnek:

Fransa cumhurbaşkanının yasak aşkını diline dolayan yandaş medya, toplumu başka yerlere yönlendirmek ve gerçek gündemi örtbas etmek için yaptığı yayınlar arabesk kültürünün çarpıcı örneğidir.

Arabeskçiler, kadına, karşı cinse ve kadın erkek ilişkilerine hep taşralı oldu.

Hoşlanamazsınız, flört, sade ve masum da olsa karşı cinsle arkadaşlık edemezsin. İlle de olacaksa bunun adını mutlaka koymalısınız. Aşk ve âşık olmak yoluyla kadınla ilişki kurabilirsiniz. Arabeskçiler, normal olarak kadınlarla arkadaşlık yapmayı beceremez. Kadın erkek ilişkisinin sonucunda evlilik olma ihtimali olmazsa olmazlarıdır.

Kadınlarla ilgili, evliliğin dışında en küçük tahayyül; ahlaki, insani ve normal değildir arabeskçi için.

Kadına olan ilgiye çok büyük abartılı anlamlar yükler. Acılar çeker, bedeller öder arabeskçi. Ortada hiçbir şey yokken oluşturduğu sanal dramlarla hayatını çekilmez hale getirmekten zevk alır.

Kadını elde ettikten sonra evdeki herhangi bir eşyadan farkı yoktur artık. İlkel ahlaki değerlerle yaşayan arabesk toplumların tamamında kadın erkek ilişkileri  genelde bu minval üzerinde yürümektedir..

Anlayacağınız doğru dürüst âşık olmayı bile beceremez. Kadınla erkeklerin ilişkisini karşı cinslerin bacakları arasına hapseder.

Artan ve her gün yenileri ortaya çıkan yolsuzluk, paralel devlet iddiaları gibi çok çeşitli bilgi, belge ve haberler ortada fink atarken toplumun görmemesi için yapılan yönlendirmeler ve dezenformasyonlar sonucu ilgisiz konulara ve alanlara rahatlıkla yönelebilmemiz “arabesk ”in içimize onulmaz bir şekilde yerleştiğini göstermektedir.

El âlemin âşık adamın özelini gör ama kendi içimizde olan biteni görme.

Bundan daha iyi arabesk olur mu?

Arabesk, militanca düşünmek, davranmak ve yaşamak olunca dolayısıyla hiçbir şeyi tam olarak becerememektir.

Arabeskçi, fikirlerini savunmak, yaşamak ve gerçekleştirmek için, her tarafı, her şeyi en azından birçok şeyi yıkar, yok eder ve harap eder.

Arabesk, iki yanlıştan bir doğru çıkarmaya çalışan çıkar gruplarının en önemli enstrümanıdır.

Gerisi, hepsi karambolden araya gidenleriz işte!!!

“Her sistem, kendine layık olduğu lideri üretir.”Roger Garaudy (Fransız Düşünür)

Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir Eğer aslanlara köpek baş olursa o aslanların hepsi köpek olur. “ Yusuf Has Hacip

salihyazar@gmail.com 

www.ybhaber.com