salihyazar @ ybhaber.com

Akıldan yoksun yapılan her iş bilek güreşine, güç gösterisine dönüşür. Durup dururken çok basit yapılacak iş ve işlemleri abartarak, taşırarak sorunları, bela haline getirmekte çok marifetli toplum olduk. Kendimizi hapsettiğimiz gayri nizami düşünceler dünyasının kuralları hayatımızı etkilemektedir. Akan zamana paralel hareket etme gücümüzü sınırlamaktadır.

Farklı kültürel kaynaklardan oluşan toplumlar, değişen dünya şartlarına paralel kendisiyle hesaplaşma içine girip normalleşmeyi başarır. Biz aynı yerde olmayı başarı sandık. Bulaşıcı devlet kibriyle, yerden yere vurarak dış dünyaya nizam vermeye çalışıyoruz. Aynı dünyayı paylaştığımız toplumlarla kapalı devre hayat sürdürme ısrarımız;  dönüşen dünyada oyunun dışında bıraktı bizi. Gelişen dünya ile ilgili yanlış gözlem, okuma, algı, uygulama yanlış sonuçlara neden oldu.

Bir dönemin mağduru, bugünlere intikam duygularını bileyerek gelmiş. Akıl, irade ve vicdanı yok sayarak taraf duygusuyla yaklaşmanın sonucudur. Yanında durduğu muktedir güçlenince rengini belli etti. Safını açıkça ortaya koymaktan çekinmedi. Akilleri ve medya tetikçileri televizyon kanalları dolaşarak içlerine sığmayan rövanşist duygularını tatmin etmeye çalışıyorlar. Hiçbir sınır tanımadan.

Olaylara “demokratik kültür” penceresinden değil, feodal yaşam alışkanlıklarıyla bakmak olağanlaştı. Balkanlarda doksanlı yıllarda yaşanan etnik savaşlardan sonra taraflar birebirlerinden özür dilemeyi ve barışmayı başardı. Basit insani sorunların içinde olma ısrarımız feodal alışkanlıklardan kaynaklanıyor.

Başkalarına ahlak dersi vermenin de bir yolu, yordamı olur. Meydanlarda topladığınız kitleler size kredi açmış olabilir. Kredi sonsuz değildir. Pişkin akla ve çokbilmiş tavırlara  toplum gıcıktır. Israr ederseniz biletiniz kesilir ve yolcu edilir muktedir.

 Yabancı basından tarafsız, doğru habercilik beklerken, aynı duruşu kendi medya gruplarından beklememek dünya basınında çok komik algılanıyor. Başkalarını hezeyanlı olmakla suçlarken, kendi hezeyanlarını görememek akıl körlüğüdür.

Folklorik değerlerinizin doğru olarak kabul edilebilmesi için, evrensel tecrübeleriniz ve paylaşımlarınızın olması gerekir. İçeriye ve dışarıya  bağırıp çağırmanız bir şey ifade etmez. Evrensel değerlere ne kattığınıza bakılır.

Ahlak önce insanın kendisine lazımdır. Başkalarına ahlaki duruş ile ilgili söylenebilecek sözünüzün olması için. İstediğiniz kadar bağır, çağır, tehdit et, pederşahi tavırlarla akıl daneliği yap. Kimsenin umurunda olmaz. İşe kendinden başlayacaksın.

Yaptığınız doğru olsaydı en çok dinlenenler, yüksek sesle gürültü yapanlar olurdu. Size her gün yalan söyleyen aynalar da çaresizliğinize derman olamaz. Feraset ve basiret bileği güçlü olanda aranmaz. Ama siyaseti iş edinmişler bunu anlamamakta ısrar ediyor.

salihyazar@gmail.com