salihyazar @ ybhaber.com

Efendimiz derki” "Soylarınız ahlakınızdır, soplarınız da yaptığınız işler."
 

Araştırmacı/Yazar Savaş Çeliker.” Hiçlik, hacimlerin en büyüğüdür. Hiçlik, hiç değildir. Ama orada çıkar, ayrıcalık, maddi değerler sistemi, mülkiyetin hiçbir biçimi yoktur. Eşyalara sahip olmak yoktur, tersine her şey herkes için vardır. Hiçliği kavrayan dünyayı ve evreni gerçek manasında kavrar.

Hiçlik odur ki; insan orada sadece kendini bulur. Hiçlik bir terk ediş, öze erişimdir. Çıkar çatışmalarının anlamını sonsuza dek yitirdiği gerçek özgürlük halidir.” diyor.

Milli geliri 75 bin dolar olan Norveç’te bir milletvekilini toplam yıllık geliri 120 bin dolarken,  milli geliri 10 bin dolar olan memleketimizde vekil beylerin yıllık geliri toplam 200 bin dolardır.

Milletvekili haklarına ilişkin yasa teklifinden imzasını çeken muhalefet partilerini “Niye arkasında durmuyorsunuz, yanlışsa niye attınız? İmza için kafanıza silah mı dayadılar?” dedi bakan bey. Teklifin genel kurulda görüşülerek yasalaşacağını söyleyerek “Teklif yasalaştığı takdirde C.H.P.liler (Kast edilen imzasını çeken diğer partilerin milletvekilleri) samimiyse verilen imkânlardan istifade etmemeleri lazım.” dedi. 

Heyhat, ar perdesi paramparça olmuş. Memleketin bu kadar meselesi varken neyin peşinde koşuyor adamlar. Vatandaşın vergileri üzerinden haksız bir şekilde hakkı olmayanı devşirmeye çalışıyorlar.

Hazretlere yakın medya gruplarının yazarları ve çizerleri (Bunların bir kısmı akil adamların içinde yer almaktadır.),ne hikmetse tasarı teklifi yokmuş gibi davranıyor. Kaf dağının arkasındaki şah duydu, yandaş medya grubu duymadı. Gündemlerine alıp bir iki kelam dahi etseler, bizim için duygusal amorti olacak. Nerde, hak getire!

Milletvekilleri ile ilgili yeni ve fazladan bir artışı sağlayan imtiyaz tasarısı olmadığını söylüyor hükümet. Neden o zaman diğer parti milletvekillerinin imzalarını çekmelerine kızıyorsunuz? İmzalarını geri  çeken milletvekilleri ile ilgili sağlıklı bir açıklama yapamıyorlar. Yapmak istemiyorlar, ketumlar.

Memleketin her işi bitti, bir bu mu kaldı Allah aşkına. Bu  kadar mı zorda ve düşkünler? Hem durup dururken bu nereden çıktı? Memura, işçiye bir kuruş vermemek için bin dereden bahane bulan bunlar. 

Memur ve işçinin aldığı üç kuruş maaşla pişkince nerelere yatırım yapacaklarını söyleyecek cürette  olanlar, söz konusu kendileri olunca, cabadan hak vurgunu yapmaktan geri durmuyor. En küçük fırsatta sineğin kanadından yağ çıkarmaya çalışıyor.

Değişmez hayatın olduğu memleketimizde tazeliğini her daim koruyacak olan Tevfik Fikret’in şiiriyle sizi baş başa bırakıyorum.

Şiir uzun olduğu için ilk dörtlüğünü mesajımızı tamamlaması için aldım.  

Han-ı Yağma

“Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır
Huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır;
Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazar!
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! “ Tevfik Fikret

salihyazar@gmail.com