salihyazar @ ybhaber.com

“Gökyüzünün yarısını, kadınlar taşır”. Çin Atasözü

Aşağıda okuyacağınız olaylar son zamanlarda yaşanmış olaylardan derlendi. Öncesini yazmaya kalksak romanlar dolusu dramlar ortaya çıkar.

Dikkat çeken husus, kadına yönelik şiddet olaylarının önü alınamaz hızda artmasıdır.

Toplumsal ayrıştırmayı tahrik ve teşvik edenlerin büyük sorumlulukları vardır.

Toplumdaki ayrışma keskinleştikçe şiddet buna paralel artmaktadır.

Artan şiddetin birçok nedeni var:

Ekonomik kayıplar, adil olmayan/tutarsız yargılamalar, yargı kararları ve sosyal yaşamda geriye düşmeler.. 

Siyasal söylemlerin toplumu derinden etkileyen tahrik edici tutum, davranış ve sözleri özellikle kadına şiddet olaylarının artmasında birinci dereceden etkili olmaktadır.

Kadınlara yönelik şiddet kronolojisi;

“Erzurum’da, bir mobilya mağazasında satış elemanı olarak çalışan 32 yaşındaki E. K., terk edilmiş binada yarı çıplak halde ölü olarak bulundu.”

“Yine Erzurum’da  emekli emniyet bekçisi, kendisinden boşanmak isteyen eşini silahla başından vurarak ağır şekilde yaraladı. 9 çocuk annesi kadın hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.”(04.03.2015)

Antalya’da son 2 hafta içinde 3 kadın öldürüldü.

“Antalya’da kopya çekerken yakalanan kız öğrenci 17 yaşındaki E.T.’yi, taciz etmekle suçlanan rehber  öğretmen(!) 47 yaşındaki M.S., temas olmadığı gerekçesiyle ağır ceza yerine asliye cezada yargılanacak. M.S. hakkında istenen ceza da 22.5 yıldan 12 yıla düştü.”

 “Antalya’da erkek arkadaşı Ş. K.‘la tartıştıkları esnada otomobilden inmeye çalışırken Kaçar’ın aracı hareket ettirmesi üzerine tekerleklerin altında kalarak yaşamını yitiren H. Aslan”

“Erzurum’da 14 Nisan 2014 tarihinde parkta zihinsel engelli 17 yaşındaki C.Y.’ye tecavüz ettiği suçlamasıyla tutuklu yargılanan 43 yaşındaki İ.G., ’algılama yeteneği gelişmemiş olan mağdur çocuğa karşı cinsel istismar’ suçundan önce 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, İ.G.’nin üzerine atılı suçu ikrar etmesi ve duruşmalarda gözlemlenen ’iyi hali’(!)ni de dikkate alıp bu cezayı 6 yıl 8 ay hapse indirdi.”

“Bolu'da, eşinden boşandıktan sonra yalnız yaşayan 31 yaşındaki Nurten Çelikbaş darp edildikten sonra kafasına kesici aletle vurularak öldürülmüş halde bulundu. “(18.01.2015)

“Denizli'de de apart dairede Havva Boyacı'nın cesedi bulundu. Boyaca'nın, vücudunun çeşitli yerlerine saplanan tornavidayla öldürülmüş olduğu belirlendi.” (18.01.2015)

Mersin’de vahşice öldürülen Özgecan Aslan cinayetini protesto ederken gözaltına alınan dört SDP’li kadın, gözaltına alınırken polisin bir arkadaşlarına, “Umarım Özgecan’ın başına gelenler senin de başına gelmez” dediğini ve küfür ettiğini ifade etti.
SDP’den Özge Bali, ‘Tabutumuzu sırtımızda taşıyoruz’ dediği için gözaltına alındı.

“İstanbul Çengelköy’de eşini öldürdükten sonra 50 parçaya ayırarak çöp konteynırlarına atan Tahir K.”

 Tecavüz faillerine “iyi hâl”(!) indiriminde sınır tanımıyoruz. 8 yaşındaki A.B.’ye defalarca tecavüz eden iki zanlıya 24 yıl istenirken “iyi hâlden” biri 3 diğeri 5 yıl hapse mahkûm oldu.(21.02.2015)

Türkiye Özgecan'ın yasını tutarken bir kötü haber de Manisa'dan geldi. Manisa'nın Akhisar İlçesi’nde zeytinlik içindeki bir barakada yakılmış 18 yaşında olduğu tahmin edilen genç bir kız cesedi bulundu. 

Dedim ya, yazıya devam etsem nerede duracağını kestiremiyorsun 

Dünyanın birçok bölgesinde, kadınların eş seçme, evlilik, boşanma ve diğer temel medeni haklar henüz tanınmamıştır.

Örneğin, İran’da çok istisnai durumlar dışında kadının boşanma hakkı bulunmamaktadır.
Kadınlara yönelik fiziki şiddet ve psikolojik baskının en çağdaş ülkelerde bile tam anlamıyla kırılamamıştır.

Dünyada her 3 kadından 1’i hayatının bir döneminde şiddete maruz kalmaktadır.

Türkiye’de kadına karşı şiddet oranı, gelişmiş devletlere oranla oldukça yüksektir. Özellikle varoşlarda şiddete maruz kalan kadınların oranı %97’lere kadar çıkmaktadır.

Görüyorsunuz kadının sadece adı var. Gerisi hep erkeklerden soruluyor.

Sokakta, evde, ibadethanede, idari kurumlarda, iş hayatında ve devletin meclisinde.

Demokrasiyle yönetildiği ve sosyal hukuk devleti iddiasında olan her ülke; kadın haklarının korunması önündeki engelleri kaldırmakla yükümlüdür.

Kadın Haklarına saygı göstermek sadece yasalarla güvence altına alınmaz.

Temel insan hak ve hürriyetleri ile ilgili toplumda farkındalık oluşturan eğitim çalışmaları artırılmalıdır.

“Kadınlarını okutmayan milletler, yıkılmaya mahkûmdur.” Hacı Bektaş-ı Veli

Not:Özgecan cinayetinden bu yana on beş kadınımız öldürüldü.(14.03.2015)

salihyazar@ybhaber.com