salihyazar @ ybhaber.com

“Demokrasin üç temel öğesi; seçim, özgürlük ve bağımsız yargıdır.”  François Pierre Guillaume Guizot (Fransız Siyasetçi)

Her gün bir şeylerin yasaklandığı yerde yaşamanın ne kadar zor olduğunu aklı başında olup, bilmeyen var mı?.

Yolsuzluk, yoksulluk ve yasakları ortadan kaldırmayı umut ederken yolsuzluk ve yoksulluğu sıradanlaştıran yeni,artırılmış ve güçlendirilmiş yasaklar hayatımıza girdi.

Hani neredeyse “yasakları” dahi yasaklayacak kadar şirazeden çıktı işler.

Yasaklar arttıkça korku her tarafa sirayet ediyor. Korkunun yerleştiği yere,ister istemez yasaklar resen hayatımıza giriyor.

Yasaklardan dolayı  bunaldığımız bu ara dönemde birazcık da olsa yasakların baskısını azaltacak ve sizi eğlendirecek yasaklar.

Dünyanın farklı yerlerinden ilginç yasakları sizin için derledim.

Fransa; Demiryolunda öpüşmek ve domuzlara Napolyon ismini vermek yasaktır.

Kanada; yağmur yağarken çimleri sulamak yasaktır. Kapılar ve pencereler pembe renkte olmak zorundadır. Kanada Oshawa’da ağaca tırmanmak, Ottawa’da Bank Street caddesinde Pazar günleri dondurma yemek ve Toronto’da Yong Cadde’sinde ölü atları sürüklemek yasaktır.

İngiltere; Kadınların toplu taşıma araçlarında çikolata yemeleri, Liverpol’da tropikal balık satıcıları hariç kadınların halka açık yerde üstsüz gezmeleri yasaktır.

İtalya, erkeklerin etek giymesi yasaktır.

İskoçya; Pazar günleri balık avlamak, inek sahiplerinin sarhoş olması yasaktır ve kapınızı çalıp sizden 'klozetinizi isteyen birini içeri almak zorundasınız.

İsviçre; - Pazar günü çamaşır asmak yasaktır.

Tayland; - Araba kullandığınızda gömlek giymek zorundasınız. İç çamaşırsız gezmek yasaktır.

Avustralya; çocukların sigara satın alması yasak, içmesi serbesttir.Patikada sağ elinin üzerinde amuda kalkarak yürümek ve pazar günleri pembe pantolon giymek yasaktır.(Avustralya- Victorio)

Singapur; Metroda sakız çiğneyen tutuklanır.

Almanya; Benzininiz otobanda biter de yol ortasında kalırsanız, bu kanunlara aykırıdır. Çünkü otobanda "durmak" yasaktır. Araçtan inip yürüyerek yola devam etmek isterseniz, bu da suç kapsamına giriyor. Almanya’da otobanda yürümek de yasak.

Ve A.B.D. birkaç örnek; Pasifik kıyısında kelebekleri rahatsız etmek, Pasedena bölgesinde sekreterin patronuyla yalnız kalması, San Francisco’da kirli iç çamaşırıyla arabanın camini silmek, kilisede günah çıkartırken ağlamak ve küvette portakal yemek yasaktır.

Vaktiniz varsa yıllar önce Metin Akpınar,Zeki Alasya’nın başını çektiği Devekuşu Kabaresinin aylarca kapalı gişe oynayan “Yasaklar” oyununu izleyiniz.

İnanın dünden bugüne hiçbir şeyin değişmediğini göreceksiniz.

Görüyorsunuz işte, el gider mersine biz gideriz tersine.

Yasaklardaki farklılıklar,demokratik değerleri sindirebilmemiz için daha çok yolumuz olduğunu gösteriyor. 

Yolu alabilmemiz için öncelikle insana dair evrensel ve demokratik değerlere inanmamız, sindirmemiz ve güvenmemiz gerekir.

Az gelişmiş demokrasilerde vaatler yalnızca onlara inananları bağlar, vaatleri yapanları değil.” (Anonim)

salihyazar@gmail.com